İzmir Torba

En eski yerli dizimiz sosyal demokrasi kavgaları sahnede, 32 kısım tekmili birden...
Gazetelerde geçen milyondan fazla Baykal ve Sarıgül isminden gözlerim yoruldu. Siyasetçilerin gazetelerde bu kadar adının geçmesi bile, medyatik bir başarıdır.
Aslında bu yerli dizi hakkında siyaset yazarlarının değil, film ve dizi yazarlarının yorum yapması gerekir ama kim dinler.
Deniz Bey, dizinin jön prömiyeri... Estetiğini, gençliğini, mücadele gücünü ve kavga enerjisini bu diziye borçlu... O sebeple saniye sektirmeden silahına asıldı:
Haydi Kurultay'a gidelim!
Amerika'da 50 milyon Amerikalı yılda 2 milyar dolar ödeyip, anti-aging reçetelerini takip ediyor, Baykal ise kolayını bulmuş, birkaç kilo aldı mı patlatıyor kurultay diyetini.
Sosyal demokrasimiz, 12 Eylül'den yumruğu yedikten sonraki 24 yılda tamı tamına 30 adet kurultay yapmış, bundan en estetik ve genç çıkan da Baykal olmuş. Onunla siyasete başlayanların tipleri kaydı, bir de Baykal'a bakın, halkın arasına karıştığında CHP'li kadınlar sarılıp öpebilmek için birbirini çiğniyor.
Sarıgül ise Baykal'ın racon kestiği mahallede izinsiz dolaşan genç bitirim.
Üstelik, hiç de "idmansız" sayılmaz.
Dünyanın en tahammül edilmez işini, yani "belediye başkanlığını" kaç yıldır sürdürüyor, boyu uzun, endam yerinde, şıklıksa şıklık, façaysa faça!
Şişli sokaklarında, köşe, park, bahçe, çayocağı, halk toplantısı, cami avlusu, seminer meminer bana mısın demeden koşturuyor.
Medya avantajı da sağlam, şeytan tüyü var mübarekte, hakkında yolsuzluk söylentisi çıktıkça reytingi artıyor.
Dizideki "üçüncü yolcular" şimdilik pusuda... Düelloyu seyredecekler, kim kazanırsa ona biat edecekler veya her ikisinin aktörlerinin yıpranmasından istifade edecekler.
Bu arada, kendilerine emlakçı ofisi gibi kişisel parti açanlar bile aportta bekliyorlar.
Sosyal demokratlar bu tür düellolara bayılır. Çünkü her düello, lider adaylarının yolunu açar, "aday adayları" ile "aday adayı adayları"nın hevesleri şenlenir. Bölünmek demokratiktir.
Bu yazıyı okuyan yeminli CHP'lilerin, "matrak geçeceğine çözüm söylesene" şeklinde sinir oldularını biliyorum. Ama kimse benden çözüm mözüm beklemesin.
Bütün bunlar apaçık koltuk kavgasıdır, siyaset üretilmelidir, Baykal gitsin başkası genel başkan olsun türünden yaveleri makale diye okumak isteyenler, bu sayfayı hızlı geçebilir.
Kurtuluşumuz yok, bu diziyi bir süre daha izleyeceğiz.
Halbuki daha eğlenceli bir senaryo olabilirdi. Mesela bütün CHP yöneticilerinin isimlerinin yazılı olduğu bir torbadan, genel merkezde altı ayda bir çekiliş yapılır, kurada kimin adı çıkarsa o kişi CHP genel başkanı olurdu. Hem kimsenin torbaya itirazı olmazdı, hem de herkes sırayla genel başkan olmuş olurdu. Yalnız torba, "İzmir torba" olmayacak.
Bildiğiniz gibi, İzmir torba, içinde gizli göz bulunan torba demektir. Çekiliş (seçim) yapıyor gibi yaparsın, fakat her defasında aynı genel başkanı çıkarırsın.