 |  |
  |
|
Diyarbakır Valisi'nden S.O.S. gibi mesajlar
Diyarbakır Valisi Efkan Ala genç, çalışkan, becerikli bir idareci. Savsaklayan, bir şey yokmuş taklidi yapan, biteviye mızmızlanıp kamerayı, mikrofonu görünce çark ederek grilacivert laflar eden bir adam değil şükür ki.. Manşete çektiğimiz kiralık kapkaççı çocuklar da dahil pek çok soru sordum çocuklarla ilgili, hepsini de içtenlikle yanıtlayıp paylaştı. - Sayın Vali nedir bu dehşetengiz tablo? - Ben bildiğiniz gibi henüz 2 aydır buradayım Savaş Bey. Kentimizde günde kaç kapkaç oluyor diye sorarak başlattım meseleyi anlama ve çözme sürecini. Malum ya kapkaç başta büyük şehirlerin sorunu. Ama Diyarbakır'ın da sorunu. - İşsizlik ve yoksullukla bağlantısı fazla sanırım. - İşsizlikle, yoksullukla bağlantısı var elbette. Geçen hafta Diyarbakır'da yapılan SİAD toplantısının da konusu yoksullukla mücadeleydi. Hep bu bağlantı konuşuldu orada da. Ben bir bayan vali yardımcısını sırf bu işle görevlendirdim. - Çözüm önerileri var mı? - Üretilecek her çözüm önerisini dinlemeye hazırım. O çözüm önerilerini birlikte bulalım, sonra da kamu kaynaklarını buralara yöneltelim. Bu bir sonuç neticede. Olayı görmeye buradan başlayınca tamamını çözemeyiz, çünkü başka problemlerin ürettiği bir sonuç bu. Yani bugünden yarına çözülmez. - Umutsuz musunuz? - Umutsuz muyuz? Hayır. Ama istatistik olarak fotoğrafı ortaya koyamamışız bugüne dek. Biz bunu başlattık. Ve sayıları, geliş yerleri, çıkış nedenleri, dağılımları, tarzları, suçları şeklinde koyacağız olabildiğince ortaya. - Kısa vadede hedef ne Sayın Ala? - Minimize etmek için çalışıyoruz. Çok çok uzun zaman almaz diye düşünüyorum. Çıkan her türlü sonucu, toplanan bilgileri kamuoyuyla paylaşacağız. Aileler kim ve nasıl, bu çocukların profili ne, paylaşacağız sizlerle de.. İlk söylenecek şey; bunların çoğu çeşitli nedenlerle köylerden, ilçelerden yapılan göçlerden gelen çocuklar. Varoş çocukları yani. Onlarla ilgili olarak, GAP Komisyonu'ndan tutun, Dicle Üniversitesi hocalarına, Eczacılık Odası'ndan Diyarbakırspor Kulübü' ne kadar herkesle ortak çalışmalara giriyoruz. Sivil toplum örgütleri, emniyetimizin hararetli çalışmaları, yerel ve ulusal medya bir imece kaynağı hep. - Kiralanan çocuk olayları ne olacak? Çetelerin ağına düşenler.. - Çete bu çocukları alıp, göç ettirip ailesine bedel ödeyip sonra da büyük kentte suça itiyorsa, bu ayrı ve yine çok ciddi bir sorun. Bunun polisiye operasyonel tedbir tarafları ayrı.. Sokaktaki çocuk sorunu başka bir şey; bunlardan yararlanan çete sorunu başka bir şey tabii ki. - Kaç çocuk var kabataslak? - 20 bin çocuk sokakta çalışıyor. 6 bin demişlerdi ama ben başka kaynaklardan araştırttım; 20 bin rakamı çıktı. Bunlar mendil satıyor, çiklet satıyor, şunu bunu satıyor. Öğlene kadar okula gidiyor sonra da aileye gelir, kendine harçlık olsun diye böyle yapıyor. Ama bir de sokak çocukları var. Sokakta yatan, ailesi yok ya da evden kaçmış.. Bunların sayısı 350. Tek tek biliniyor. Zaman zaman toplanıp rehabilitasyon için elden gelen yapılıyor. Bütün bunlar uzun zamanın birikimi. Elbette çözeceğiz ama herkesin yardımı gerekiyor bunun için. - Sözün özü ne? - Diyarbakır milletvekilleri başta olmak üzere herkese çağrı yapıyorum buradan. Şimdi uzak ve tali gördüğümüz bu sorunlar sadece Diyarbakır'ın, Güneydoğu'nun sorunu değil, hepimizin sorunu. Zaten kımıldamazsak yakında kanser gibi her yanı saracak bu dert. Baş edilmez, altından kalkılmaz hallere vuracak. Daha önceleri dağa çıkan, örgüte kaçankatılan çocuklar ve gençler şimdilerde sokağa sızıyor, sokağın zehriyle zehirleniyor. Bazılarına belki de fantezi gelecek bir deyişle: Sadece AB'ye giden değil, sakin, huzurlu, suçsuz Türkiye yarınlarının da yolu Diyarbakır'dan geçiyor. Diyarbakır'da olup biteni kavramaktan, anlamaktan, yardımcı olmaktan geçiyor.
|