  |
|
Oya Hanım, müze için holdingin resimlerine el koydu
Önceki akşam bir grup gazeteci Kabataş rıhtımda yer alan 8 bin metrekarelik 4 no'lu antrepo binasında bir araya geldik. Antreponun İstanbul Modern Sanat Müzesi'ne dönüştürülmüş halini ve hikayesini ise bu işe gönül veren Oya Eczacıbaşı'dan dinledik. Oya Eczacıbaşı kapalı kapılar arkasında müthiş bir mücadele verdi. Hiçbir kişisel menfaat gütmediği bir projeyi Ankara'ya ve yerel yönetime kabul ettirmek için her kapıyı çaldı. Bazen yaşadıkları onu çok bunalttı ama asla yılmadı. Belki de verdiği mücadele aklına geldiğinden, bize müzeyi anlatırken sesindeki titremeye zaman zaman engel olamadı. İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'nın kurucusu Nejat Eczacıbaşı, yıllar önce Feshane binasında bu düşün gerçekleştirilmesine önayak olmuştu ama ne yazık ki yerel yönetimle çıkan sorunlar, Eczacıbaşı'nın cebinden çıkardığı onca paraya ve emeğe rağmen, projeden vazgeçilmesine yol açmıştı. Neyse ki kötü günler geride kalmıştı. Şimdi Antrepoda gördüğümüz, benzerlerine batıda rastladığımız türden kafesi, restoranı, küçük dükkanı, sinema salonuyla müthiş bir müzeydi! Eczacıbaşı Holding'in koridorlarında, yöneticilerin odalarında boy gösteren güzel eserler bir bir toplanmış ve sergilenmek üzere antrepoya getirilmiş. Yakında İş Bankası koleksiyonu da sergilenecek. Sadece bu müze sayesinde İstanbul'a gelecek olan turist sayısı artacağa benziyor. Oya Eczacıbaşı müzede 2005 yılında neler görüleceğini sıralarken, benim en çok ilgimi yıl sonuna doğru gelecek olan Deutsche Bank koleksiyonu çekti. Daha önceden bildiğim kadarıyla önemli sergiler, Türkiye'ye sergileme yerleriyle alakalı sorunlar nedeniyle pek uğramıyordu.
|