|
 |
 |
 |
En hızlı bot kaçakçı avında
İstanbul Gümrük Muhafaza Müdürlüğü'nün Cumhuriyet adlı süper hızlı botu Marmara Denizi'ndeki kaçakçılığı yüzde 90 oranında azalttı.
***
Kaçakçıların korkulu rüyası
İstanbul Gümrük Muhafaza Müdürlüğü'nün 10 aydır kullanılan süper hızlı Cumhuriyet botu, denizdeki kaçakçılık olaylarının yüzde 90 azalmasında etkili oldu.
Marmara Denizi sınırları içinde yakalanan kaçak eşyaların piyasa değeri 2002 yılında yaklaşık 9 trilyon 283 milyar TL. iken 2003 yılında bu rakam 4 trilyon 490 milyara, 2004'te ise 1 trilyon 285 milyar TL'ye düşmüş. İstanbul Kaçakçılık İstihbarat Narkotik Gümrük Muhafaza Müdürlüğü yetkililerinin verdiği bu rakamlar, Marmara Denizi'nde gerçekleşen kaçakçılık olaylarının 2004 yılına gelindiğinde yüzde 90 oranında azaldığını ortaya koyuyor. Peki ama ne oldu da bu rakamlar bu kadar düştü? Deniz üzerindeki kaçakçılıkla mücadele eden Sahil Güvenlik ve Deniz Polisi ekiplerinin yoğun ve başarılı çalışmalarının yanı sıra Gümrük Muhafaza Müdürlüğü'nün 410 nolu Cumhuriyet botunun etkisi oldukça fazla. 2003 yılının Kasım ayından beri görev yapan Cumhuriyet botu, hızı ve teknolojik donanımıyla Marmara Denizi'nde kuş uçurtmuyor. Gümrük Muhafaza Müdürlüğü yetkililerinin anlata anlata bitiremedikleri Cumhuriyet botuyla biz de kısa bir tur attık. Teknenin ne kadar hızlı ve güçlü olduğunu içine binince anlıyorsunuz. Çok kısa bir süre içinde inanılmaz bir hıza ulaşan botla Ataköy'den Adalar'a gitmek 10 dakika bile sürmüyor. Denizi yararak ilerleyen tekneyle yaptığımız turda, ayakta durmak imkansızdı. Neyse ki o gün deniz oldukça sakindi. Botta görev yapan ekip, kış aylarında dalgalarla boğuştuklarını, çoğu zaman suya batıp çıktıklarını söylüyor. Cumhuriyet botunun bir değir ilginç tarafı da tamamen Türk yapımı olması. Gemi inşası konusunda faaliyet gösteren ve Sahil Güvenlik botlarını da yapan Yonca adlı firma tarafından Savunma Sanayi Müsteşarlığı gözetiminde üretilen Cumhuriyet botunun maddi değeri 2 trilyon lira. 16 metre uzunluğunda, 4.5 metre genişliğindeki tekne, saatte 65 deniz mili (kara-120 km) hız yapabiliyor. Tam elektronik donanımlı teknede son derece güçlü bir radar sistemi, GPRS ve telsiz sistemi de mevcut. Arkada iki tane dizel motoru var. Bu motorların her biri 1500 beygir gücünde. Yakıt deposu ise 3 ton mazot alıyor. Yetkililer yakın bir tarihte Amerika'dan sipariş edilen son teknoloji gece görüş kamera sistemi de takılacağını söylüyorlar. Cumhuriyet botu o kadar süratli ki, 1 saat gibi kısa bir süre içinde Marmara'da çok teferruatlı devriye yapabiliyor. Kaçakçılık İstihbarat Narkotik Gümrük Muhafaza Müdürlüğü'nden bir yetkili Cumhuriyet botundan gelmeden önce üç tekneleri olduğunu ancak bunların 10 deniz mili hız yaptığını bunun da işlerini aksattığını söylüyor: "Diğer teknelerimiz biri Haramidere'de, biri Kumkapı'da, biri Büyükdere'de. Daha önce onlarla baskına gidiyorduk. Zor oluyordu tabii. Karşıdaki tekne sizden hızlıysa gecenin karanlığından da faydalanıp kaçabiliyordu. Bu botla kaçma şansları hiç yok. Yeter ki yerlerini tespit edelim. Bizim Ataköy'den hareketle Karadeniz'e çıkmamız 25 dakika sürüyor. Buradan Tuzla'ya 20 dakikada gidiyoruz. Devriye turlarımıza ise Ataköy'den başlayıp, Silivri taraflarından, Yalova, Çınarcık açıklarına, oradan Karadeniz'e yaklaşık 1.5 saatte çıkıyoruz."
GECELERİ GÖREVE ÇIKIYOR
Cumhuriyet botunda biri amir beş gümrük memurunun yanı sıra sürekli görev yapan iki kaptan, bir makinist ve bir de gemi adamı bulunuyor. Hepsi de tecrübeli görevlilerden oluşan ekip, özellikle geceleri devriye yapıyor. Haftada iki ya da üç gün yapılan rutin devriye turlarının yanı sıra ekip gelen ihbarlar ve kendi istihbarat birimlerinin yönlendirmesi doğrultusunda nokta harekatlarına çıkıyor. Gümrük Muhafaza Müdürlüğü'nden bir yetkili operasyona çıkışlarını şöyle anlatıyor: "Belli bir saat kararlaştırıyoruz ekiple ve teknede buluşuyoruz. İki kaptan, makinist ve gemi adamı zaten sürekli teknedeler. Güzergahımızı belirliyoruz. Genelde geceleri çıkıyoruz göreve. Gündüz kaçakçılık yapma olasılığı çok düşük. Haftada 2-3 sefer gece devriye yapıyoruz. Ani duyumlar aldığımızda da hemen çıkıyoruz zaten. Buradan çıkışımız 15 dakikayı bulmuyor. Gemiye yaklaşınca durması için megafonla anons ediyoruz. Gemi durduktan sonra üzerine çıkıp evraklarını kontrol ediyoruz. Gemiyi arıyoruz. Bir zulası falan varsa hemen bulunuyor. Genelde kaçakçılar zula tank yapıyorlar. Kaçak varsa gemiyle beraber el koyuyoruz. Kumkapı'ya çekiliyor taşıt. Sonra tahkikat aşaması başlıyor. Sonra da savcılığa sevk ediyoruz." Operasyonlar sırasında çoğu zaman direnişle karşılaştıklarını söyleyen yetkili, böyle durumlarda diğer birimlerden destek aldıklarını anlatıyor: "Mutlaka direnişle karşılaşıyoruz. Bunu yapan insanlar genelde ayakçı kullanıyorlar. Kendileri işin üzerinde olmuyor. O tür insanlar da kaybedeceği bir şey olmadığı için direniş gösteriyorlar. Silahlı çatışma yaşamadık şimdiye kadar ama olmayacak diye bir şey yok. Biz tedbirlerimizi alıyoruz. Sahil Güvenlik var, deniz polisi var. 'Alo' dediğimiz zaman diğer birimler de olay yerine doluyor." Denizde genellikle mazot kaçakçılığının yapıldığını ama bunun yanı sıra elektronik, cep telefonu, tekstil, uyuşturucu, silah, gıda ve insan kaçakçılığı vakalarına da rastlandığını söyleyen yetkili, deniz üzerinde yapılan her türlü kaçakçılık olayıyla ilgilendiklerini belirtiyor: "Mesela Ambarlı'da roket yakalandı, silah yakalandı. Yine kaçak et ve bağırsak yakaladık geçenlerde. Cep telefonu yakalıyoruz sık sık. Deniz taşıtıyla gelen her türlü kaçakçılığa, yurda girmesi yasal olmayan, belgelerini düzenlemeden sokmaya çalışanlara el atıyoruz." Marmara Denizi'nde kaçakçıların korkulu rüyası haline gelen Cumhuriyet botunun iki benzeri daha yapımları tamamlandıktan sonra bir iki ay içinde göreve başlayacak. Ayrıca bir de onlardan daha hızlı ve daha büyük bir botun yapılması da gündemde. Bu durumda önümüzdeki birkaç yıl içinde Marmara Denizi'nde kaçakçılık diye bir şey kalmayacak gibi görünüyor.
Neslihan Tunç
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
