|
 |
|
 |
CHP'den AKP'ye AB çağrısı
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, TCK tasarısının geri çekilmesinden sonra AB sürecinin sekteye uğramakta olduğunu söyledi. 'AB treni kaçıyor' diyen Anadol, AKP'ye yeniden toplanıp yasaları çıkartmak için çalışma çağrısında bulundu.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, geçtiğimiz hafta TBMM'de çok önemli gelişmeler yaşandığını ve Türkiye'nin 40 yıllık AB hayalini yitirme noktasına geldiğini ileri sürdü. Anadol, ''Zararın neresinden dönülse kardır. 1 Ekim'de tren kaçıyor. Buradan çağrıda bulunuyoruz: (Evet) deyin, olağanüstü toplantı için imzaları hemen toplayalım'' dedi.
Anadol, TBMM'de gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısında, Avrupa Birliği'ne giriş çabasının Türkiye'nin bir devlet politikası olduğunu, ancak bu çabanın geçen hafta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın girişimiyle boşa çıkma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını öne sürdü.
AK Parti'nin, merkez sağın oyları ile tek başına iktidar olduğunu ancak tüm söylemlerine karşın merkez partisi olamadığını savunan Anadol, AB konusunda yaşanan dramatik sonucun da bu gerçekten kaynaklandığını söyledi. Başbakan Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde, (Ben İstanbul'un imamıyım) dediğini ve bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı olarak kendisini ''Türkiye'nin imamı'' olarak gördüğünü öne süren Anadol, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Başbakan (çıkardım) dediği o Milli Görüş gömleğini hiçbir zaman çıkarmamıştır. Birkaç gömleği var ve değiştire değiştire giyiyor. Ancak o gömleklerin hepsinin formatları aynı. Türkiye AB için belki son fırsatı tarikatlara mesaj vermek için tepme noktasına gelmiştir. Altın tepside önümüze gelen fırsat Başbakan'ın elinin tersiyle itilmiştir. CHP bu konuda her zaman parti çıkarından önce Türkiye'nin çıkarını düşünmüştür. AB konusunda çıkacak olumlu raporun nemasını elbette AKP alacaktı, ama biz bunu değil Türkiye'nin çıkarını düşündük.
Ancak Genel Başkanımız Deniz Baykal'ın Cumartesi günü yaptığı (TBMM'yi kapatmayalım) çağrısına rağmen, Recep Tayyip Erdoğan buna olumlu yanıt vermemiştir. Devlet adamlığı basiretini gösterememiştir. Biz bu çağrıyı AKP'yi köşeye sıkıştırmak için değil, Türkiye'nin geleceği için yaptık. Ancak sayın Erdoğan işin ciddiyetinin farkında değildi.''
Yarın yapılacak hazine bonosu ihalesinde ortaya çıkacak rakamların Türkiye'nin geçen hafta yaşadığı gelişmelerin bedelini ortaya koyacağını ifade eden Anadol, bu zararın 100 trilyon lira olabileceği yönünde duyumlar aldığını kaydetti. Ortaya çıkan bu sonucun sorumluluğunun tamamen Başbakan'da olduğunu savunan Anadol, ''Başbakan bunun hesabını millete nasıl verecek? Türkiye'nin 40 yıllık, hayalini çabasını ve emeğini Başbakan da olsa kimsenin yok etmeye hakkı yoktur'' dedi.
Türkiye'de, AB konusunda yapılacak bir referandumda (AB'ye evet) diyenlerin en az yüzde 75-80 düzeylerinde olacağını bildiren Kemal Anadol, ''Bunu engelleyen Başbakan da olsa bu Türkiye'ye mal edilemez. AB konusunda halkın isteği ile Başbakan'ın isteği ters düşmüştür. AB yetkilileri bunu görmelidir'' diye konuştu.
CHP'nin TCK'yı tamamlamak için TBMM'yi 1 Ekim'den önce olağanüstü toplantıya çağırıp çağırmayacağını soran bir gazeteciyi ise Anadol, şöyle yanıtladı:
''CHP bu tasarının yasalaşması için tüm girişimlerde bulundu. Bu çağrıda elbette bulunabiliriz, ama gelmeyeceklerse bunun bir faydası olmaz. Ancak biz yine de buradan çağrıda bulunuyoruz, (evet) desinler hemen imzaları toplayalım. Ancak platonik aşıklar gibi tek başına olmaz bu.
Zararın neresinden dönülse kardır. 1 Ekim'den önce bitirelim TCK'yı. Bu tarihten sonra tren kaçıyor. Sayın Başbakan duran trene binmek yerine kaçan treni yakalamaya çalışıyor, bu akıldışı bir şey.''
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|