|
|
Eli kalem tutmak...
Türkçemizin güzel deyimlerinden biridir 'eli kalem tutmak'... Anlamı da kısaca 'Bir konu üzerine gereği gibi yazı yazabilmek'... SABAH Posta Kutusu'na ne zaman bir 'tekzip' ya da 'düzeltme' yazısı gelse bu deyimin gölgesi dolaşıyor aklımın bozkırında... Çünkü sonuçta bu 'yazı'lar da SABAH okurlarına bir 'haber' kimliğiyle ulaşacak, ulaşmak zorunda da... Gazete bu, adı üzerinde, 'haber' veriyor, bilgilendiriyor bir anlamda da... Bir 'köşe yazısı'nda, 'haber' ya da 'dizi yazı'da nasıl akıcı bir Türkçe arıyor; anlatımın açıklığına özen gösteriyorsak 'düzeltme' ya da 'tekzip'lerin de bu ölçütleri taşıması gerekmez mi? Aşağıda 'İstanbul Büyükşehir Belediyesi Basın Danışmanlığı'nın, kendi deyişleriyle 'gerekli düzeltmenin yapılarak iş bu düzenleme tekzip metnini' okuyacaksınız. Virgülüne dahi dokunulmayan bu metnin neresini düzeltmeli? Genç meslektaşlarımdan özür dilerim ama, bu kadar hatayı herhalde üç aylık bir stajyer muhabir dahi tüm uğraşlarına rağmen yapmayı beceremez. Peki, nedir mesele? Mesele şu: Falan tarihte gazetede bir haber yayınlanıyor. Haberde adı geçen taraflardan biri, 'Hayır' diyor, 'olay öyle değil de böyle oldu. Bunun doğrusunu kamuoyuna duyurur musunuz?' Nedir yapılacak öyleyse? Üç-beş kelimeyle olay özetlenir ve doğrusu anlatılır. Şimdi, 'haber metninde' diye başlayıp 'şeklinde haberiniz yayınlanarak' ibareleri arasına sıkıştırılmış 80 küsur kelimenin bir paragrafta toplanarak olay özetlediği bu metinden ne anlam çıkıyor? Bu ülkede bir Rakım Ziyaoğlu yaşamıştı. Ziyaoğlu, 1938'de başladığı meslek yaşamını 70'li yıllara kadar 'belediye' üzerine kitaplar yazarak sürdüren, Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü'nü de almış bir gazeteci ağabeyimizdi. 'İstanbul'un İlk Belediye Başkanı Hızırbey Çelebi', 'İstanbul Kadılar ve Şehreminler Tarihi', 'Beyoğlu ve Cadde-i Kebir' kitaplarını da yazan Ziyaoğlu, bir ara belediyenin basın danışmanlığı görevi nedeniyle gazetelerde birçok yazıya da imzasını atmıştı. Yazdıkları, arşivlerde varlığını korumaktadır hâlâ. Eli kalem tutanlardandı yani... Bugün, 'belediye' adına bu yazılanları görseydi herhalde kalemini kendi elleriyle kırardı. Hem yazar, hem okur olarak bir gazetenin 'gazete' gibi olmasını, resim altından köşe yazısına Türkçe'ye özen göstermesini istiyorsak her satırın hesabını vermesini bilmeliyiz diye düşünüyorum. 'Tekzip' ya da 'düzeltme' yazmak da 'eli kalem tutmak' işidir çünkü...
|