|
|
|
|
Modada bir devir kapanıyor
Büyük modaevlerinin yavaş yavaş haute-couture'dan çekiliyor olmaları nedeniyle bu yılki Paris Moda Haftası çok sönük geçti. Defilelerde kreasyonlarını sergileyenler arasında ünlü tasarımcılardan hiçbiri yoktu. Moda eleştirmenlerine göre haute-couture'ün büyük bir darbe almasının nedeni artık "çağdışı" kalması.
*** Modada bir devir daha sona eriyor
Günümüz kadını her yerde giyebileceği pratik kıyafetleri tercih ediyor. Bu gelişme moda dünyasının kalbi olan haute-couture'ü yok olmanın eşiğine getirdi.
Büyük defileleri, moda şovlarını takip edenler bilir bu yıl Fransa'nın başkenti Paris'te düzenlenen Paris Moda Haftası çok buruk geçiyor... Adı üzerinde koca "moda haftası"nın topu topu 2.5 güne sığdırılması, bu dünyaya gönlünü verenlere, bir gün o podyumlarda kendi kreasyonlarının sergilenmesini isteyenlere büyük bir darbe oldu. Çünkü aslında moda haftasının "2.5" güne sığdırılmasının tek bir sebebi vardı...
O da büyük moda evlerinin yavaş yavaş "haute-couture"den çekiliyor olmalarıydı. Moda dünyasının belki de kalbi olan haute-couture'ün yok olmanın eşiğine geldiğine dair küçük sinyaller artık geride kaldı. Çünkü haute- couture gerçekten de sona yaklaşıyor. Bu sene Paris'te podyumda kreasyonlarını sergileyenler arasında ne Balmain, ne Nina Ricci, ne Paco Rabanne ne de Lous Freaud vardı... Yves Saint Laurent'nin 2 yıl moda dünyasından çekilmesi zaten hautecouture büyük bir darbe olarak yorumlanmıştı.
Yves Saint Laurent moda evinin kurucularından Pierre Berge, Laurent'in emekliliğini açıklamasının ardından verdiği röportajda, "Haute-couture ölüyor" demişti. O zaman orta yaşı geçmiş bu adamın bu aşırı uç ifadesi çoğu kişinin yüzünde sadece küçük bir tebessüm uyandırmıştı. Kimse günün birinde bu ifadenin gerçeğe dönüşebileceğine ihtimal vermemişti. Fakat Laurent'nin podyumlardan çekilmesinden sadece 2 sene sonra moda dünyası gerçekten de büyük bir krizin eşiğine geldi.
SANATÇILAR DIŞINDA İLGİ YOK Moda dünyasını canlı tutan haute-couture arka arkaya darbe alıyor. Birçok ünlü modaevinin ardından Japon modacı Hanae Mori de bu sene yapacağı defilenin son defilesi olacağını açıkladı. Christian Lacroix ve Jean-Paul Gaultier'nin de sürekli finansal sorunlarla karşı karşıya oluşu moda dünyasını daha da içinden çıkalmaz bir hale getirdi. İngiliz The Guardian gazetesi, "Modanın en pahalı, en özel kısmı sonun eşiğinde. 10 binlerce sterlinlik elbiselerin elde dikildiği, tek tek elbisenin süslemeleriyle uğraşıldığı kısım yok olmaz üzere" yorumunu yaparken Fransız Le Figaro gazetesi de, "Birçok moda devi milyonlarca euro harcayarak hazırlandıkları defilelerden istediklerini alamıyor. Dünyada haute-couture giyinen kadınların sayısı 300'ü geçmez. Ve ne yazıkki onlar arasında da gençler neredeyse hiç yok" diye yazdı. Avrupa basınının bu konu üzerinde yaptığı en acı yorumlardan biri de kuşkusuz haute-couture'ün "çağ dışı" olarak nitelendirilmesi...
Modanın içeriğinin değiştiğini belirten birçok eleştirmen, "Günümüz kadınının her an giyebileceği pratik kıyafetlere ihtiyacı var. İşe giderken giydiği eteğin üzerindeki bluzu değiştirip gece dışarıya eğlenmeye gitmek istiyor. Fakat haute-couture kıyafetlerin bu tarz bir rahatlığı ne yazık ki yok..." Emanuel Ungaro da bu düşünceyi benimseyen modacılardan biri. "Günümüz kadının ihtiyaçlarına haute-couture cavap veremiyor" diyen Ungaro, moda evlerinin kıyafetlerinden en azından 10 kat daha pahalıya yapılan bu özel giysilerin çok küçük bir kitle dışında kimsenin ilgisini çekmediğini de düşünüyor.
O kitleyi de daha çok sanatçılar oluşturuyor. Hollywood yıldızlarının ödül törenlerine giderken hala üzerlerinde ünlü moda evlerinin kendileri için özel olarak dikilmiş kıyafetleri bulunuyor. Aynı Cannes Film Festivali'ne gelirken Diane Kruger'in Chanel bir elbiseyi seçmesi ya da Nicole Kidman'ın Vogue dergisinin kapağı için poz verirken Christian Lacroix'dan özel bir elbise istemesi gibi. Fakat bu dünyadan asla çekilmemeyi düşünenler de var... Aynı Christain Dior gibi... Dior modaevinin yönetimini üstlenen Sidney Toledano, "Her defile için yaklaşık 2 milyon euro harcıyoruz. Fakat buna değiyor. Bir anda 180 fotoğrafçı gelip sizin defilenizi görüntülüyor. Bu başka türlü yapılamayacak bir reklam bence..." yorumunu yapıyor.
Modacılar haute-couture'ün maddi boyutu ve sanatsal güzelliği arasında kaldı... Bir taraftan bu kadar büyük paralar harcanarak düzenlenen defilelerin ve aylarca süren kıyafet dikimlerinin tam karşılığını alamadıklarını düşünürken, bir tarafta modayı moda yapan bir ayrıntının tamamen yok olmaması için çaba sarfediyor. Arda kalan Ungaro ve Gaultier ise mağalarda rahat rahat satılacak, daha kısa sürelerde hazırlanacak fakat dikim ve kumaş kalitesinden taviz verilmemiş tasarımların peşinde...
İdil Demirel / DIŞ HABERLER
|
|
|
|
|
|
|
|
|