|
Taal ya habibiler! Taal atlı karınca!*
|
|
Normal hayatta afra tafra sevilmez. Lakin ben çok sevdim bu AFRA'yı. Hele Sudanlılar öyle bir sevmiş ki, sabah ezanıyla gelip yatsıda çıkıyorlar.
Eeey ahali... Özellikle de Eskişehirli yurttaşlar. Daha daha özellikle 5-6 yıl öncesine kadar çember-topaç-bez bebek oynama çağlarında olup, arada bir Porsuk civarı meydanlıkta kurulan lunaparka götürülen şimdinin gençleri iyi dinleyin. Hani o sizin pop koyduğunuz atlı karınca, bugi bugi, çarpışan oto, dönme dolap filan var ya. Hani bir gün o teşkilat oradan tümüylen kalktı göç eyledi de siz lunaparksız kaldınız ya. İşte o dediğim yerlerde şimdi Sudanlı çocuklar şenlenip, delleniyor sevinçten... Çünkü hani inanması bile zor geliyor ama Kütahya Simavlı bir iş adamı gelip satın aldı, götürüp Hartum şehrine koydu o lunaparkı... Adı da komik: İstanbul Lunapark. Yani komik oluşu Sudan'ın başkenti Hartum'da karşınıza deve boynu kadar kocuman harflerle ve Türkçe olaraktan "İstanbul Lunapark" yazıyor oluşunda.
KELEPİR LUNAPARK! Sırrı sordum öğrendim. Mehmet Çetinsoy abisiyle birlikte turizm acentalığı yapar, Sudan Airways'i de sevk ve idare ederlermiş bir vakitler. Ne zaman ki havayolu cavlağı çekmiş, Anadolu sayfasını kapamış bu kardeşler. 'Bi iş yapalım tek olalım, o zaman mesela lunapark kuralım' demiş, girişmişler işe... En kelepir lunaparkı Eskişehir'de bulup alıp getirip buraya kurmuşlar. Büyük gelip sığmayınca yarısını El Medine kentine yerleştirmiş, bir de yerli ortak bulup koymuşlar başına... Şaşkınlığım orada bitmiyor ki... Şehirlerarası otobüs çalıştıran Hataylı yurttaşlar; mermer işi, mobilya işi, inşaat, yol, kanalizasyon işi yapan bi dolu memleket evladıyla rastlaştım orada. Zaten dünyanın en sıcak, en şeker dilli, en hamarat büyükelçisi olduğuna kalıp basacağım Ali Yakıtal söyledi bana; "Tam 1500 kadar Türk var burada Savaş Bey" dedi.
SUDAN'IN AKMERKEZ'İ Lakin beni esas "zıınk" ettiren; aklımı, ruhumu gururla hop ettiren AFRA meselesi. Bu AFRA dediğim, bizim Ak Merkez'le filan aynı DNA yapısından! Tek farkı yürüyen merdivenlere binmeye korkan ama yine de bunu oyun haline getiren Sudan kadınları... Sözün özü Kombassan grubu gelmiş bir abide dikmiş buraya sanki. 'Siz de insansınız ey kardeşler. Sizin de her şeylere ihtiyacınız var. Siz de layıksınız güzel şeylere' deyişin bir abidesi bu sanki. Çok sayıda Türk orada da çalışıyor. Bu hafta A Takımı'nda yayınlarım kısmetse ve görürsünüz; bakın orada akıllara seza ne güzellikler hoşluklar yaşanıyor... Hem de dost ve kardeş bir ülke. O zaman doktoru, mühendisi, tornacısı, tamircisi, işsizi, evsizi bir kez de burada deneyebilir şansını. Araştırın, katıştırın, öğrenin... Bakın, görün ne de güzel imkanlar var, aha da şuracıkta, Sudan'da...
(*Yazarın notu: Yazının başlığı yaklaşık olarak "Gelin ey sevgililer, gelin atlı karıncaya" manasında :))
|