Şimdi moda tespih çekmek
Tarih boyunca bütün dinlerde görülen tespih çekme alışkanlığı günümüzde de gençlerin en büyük merakı. Son dönem yerli dizilerde öne çıkan karakterlerin bu modaya katkısı büyük. Artık en sosyetik kafelerde bile tespih çekenlere rastlamak mümkün.
*** Şimdi tespih çok moda
Osmanlılar'dan beri kullanılan ve birçok çeşidi bulunan tespih, delikanlılığın simgesi sayılıyor ve gençlerden büyük ilgi görüyor. Esnaf ise bu ilgiyi tespih çeken karakterleriyle ünlü dizilere bağlıyor
Dini amaçla kullanılmak üzere ortaya çıkan tespihin Türk toplumunda ayrı bir görevi daha bulunuyor. Geçmişten bu güne, erkeklerde delikanlılığın simgesi olarak görülüyor. Daha çok yaşını başını almış erkeklerin elinde karşılaştığımız tespih son zamanlarda gençlerden de büyük ilgi görüyor. Kafelerde, barlarda çaylarını ve içkilerini yudumlarken bir yandan da ellerindeki tespihi çeken gençler, kendilerine atalarından yadigar kalan bu geleneği de sürdürmüş oluyorlar. Çeşitli taşlardan, altın, gümüş gibi değerli madenlerden ve ağaçtan yapılan tespih, 33, 99, 500 ve 1000 taneli dizilerden oluşuyor. 99, 500 ve 1000 taneli olanlar daha çok ibadet amacıyla kullanılırken 33'lük tespih günlük hayatta elde çevrilmek için tercih ediliyor. Kapalıçarşı esnaflarından Engin Çetinkaya tespih satışlarının her zaman aynı olduğunu ama son zamanlarda gençlerin daha çok almaya başladığını söylüyor. Bunu da, ellerindeki tespihlerle dikkat çeken karakterleriyle ünlü dizilere bağlıyor. Gençler daha çok oltu taşı ve gümüşten oluşan tespihleri tercih ediyor. Bu tespihlerin fiyatları ise 30 milyon ile 60 milyon TL arasında değişiyor.
KOLEKSİYONCUSU ÇOK 16 yaşındaki Burak Akyüzlü zaman zaman babasının evdeki tespihi alıp çektiğini söylüyor. Tespih çekerek artık bir delikanlı olduğunu cümle aleme duyuran Akyüzlü, tespih çekerek stres de atıyor. Yine 16 yaşındaki Serhat Yavuz da tespihi keşfeden gençlerden bir diğeri. Genellikle arkadaşlarıyla oturup sohbet ederken tespih çektiklerini söyleyen Yavuz ise Akyüzlü'den biraz farklı düşünüyor. Çünkü ona göre tespih çekmenin stresten kurtulmakla bir alakası yok. Bu sadece bir el alışkanlığı. Türkiye'nin önde gelen tespih ustalarından biri olan Hüseyin Çelik 1985 yılından beri tornasının başında elleriyle birbirinden değerli tespihler üretiyor. Ürettiklerini de ağırlıklı olarak koleksiyonerlere satıyor. Yaptığı tespihlerin fiyatının 250 dolardan başladığını söyleyen Hüseyin Usta'nın bugüne kadar sattığı en pahalı tespihin fiyatı ise 120 bin dolar. Çelik, İngiltere'ye ve Amerika'ya da tespih gönderdiğini ve Dubai'deki Yelken Otel'den orada bir sergi açması için teklif aldığını anlatıyor. Türkiye'de tespih koleksiyonu yapan birçok isim bulunuyor. Eski Türk Eğitim Vakfı Başkanı Ahmet Aydın Bolak, Lale Film'in sahibi Necip Sarıcıoğlu ve Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün bu isimlerin sadece birkaçı. 1980'li yıllarda delikanlılık simgesi gibi görüldüğü için tespih çekmeye ve sigara içmeye başladığını söyleyen Sinan Aygün, ikisini de hala bırakamamış. Yurtiçinde ve yurtdışında gittiği her yerden tespih alan Aygün, şu anda 1200 tespihten oluşan bir koleksiyona sahip. Tespihlerini iş yerinde özel olarak yaptırdığı bir dolapta saklıyor. Abanoz, öt ağacı, yılan ağacı, narçıl, gül ağacı, fildişi, gergedan boynuzu, deve kemiği, sedef, inci, mercan, kehribar, şahmaksut, firuze, altın gibi çok çeşitli tespihleri olan Aygün, her gün bunların birisini kullanıyor. Tespihe sadece İslamiyet'te değil, öteki dinlerde de rastlamak mümkün. Budist ve Hindu kültürlerinde, hatta Brahmanizm gibi daha eski Uzak Doğu dinlerinde yaygın biçimde görülen 100 taneli tesbih, Avrupa katoliklerinin rahip ve rahibelerinde 64 taneyle ve çarmıha gerilmiş İsa tasvirli haçıyla dini kıyafetlerin tamamlayıcısı olarak karşımıza çıkıyor. Ortodoksluk, Protestanlık ve Musevilik'te de sıkça kullanılıyor. Yunanlar da günlük hayatlarında tesbih çekmeyi çok seviyor. Kimine göre zikir, kimine göre de stres aracı olan tespihlerin çoğu, doğal taşlardan yapıldığı için insan vücudu için de yararlı olabiliyor. Örneğin, kehribar tespih sol elle çekildiği takdirde vücuttaki elektriğin atılmasını sağlamakla kalmıyor, astım ve bronşite de iyi geliyor.
Eylem Bilgiç
|