|
|
|
|
|
Kraliçe Maria
|
|
Son 2 yılın Wimbledon şampiyonu ABD'li rakibi karşısında zorlanmayan Rus tenisçi, güzelliğiyle yetinmediğini kanıtladı.
Boris Yeltsin'in tenis hocası Shamil Tarpischev, Rusya'da bu spor dalının en önemli yetkilisi olduğunda bu kadar kısa sürede bu kadar ilerleme gösterebileceklerini biliyor muydu acaba? 2004 yılında 3 Grand Slam'den ikisinde 2 değişik Rus kızının kupayı kaldıracağını tahmin edebiliyor muydu dersiniz? Bunları bilemiyoruz ama 17 yaşındaki Maria Sharapova, Wimbledon tarihinin ilk Rus şampiyonu olurken 560 bin pound'u da cebine indiriyordu. Fransa'da Sharapova çeyrek finale kalmış, Myskina ve Dementieva final oynamıştı. Güzelliği Kournikova'ya benzetilen Sharapova, aralarındaki tek benzerliğin bu olduğunu kanıtlamak istiyordu. Anna, tenis dünyasına Wimbledon yarı finaliyle girmişti. Maria kazanmayı yeğledi.
Amerikalılar'a dur! Serena Williams, 8 aylık bir sakatlık döneminin ardından Mart'ta kortlara dönmüştü. Fransa'da Capriati'ye kaybedişinin ardından son 2 yıldır kazandığı Wimbledon'da moral kazanması ve en büyük olduğunu kanıtlaması gerekiyordu. Maria Sharapova, maç öncesi bir uğur denemesi yaptı. Annesine korta gelmemesini söyledi. Baba ise belki de yıllarca ABD'de kızının yanında kalabilmek için inşaatlarda çalışmanın ödülünü alıyordu. O, kortta yerini alacaktı. Tıpkı kızının fotoğraflarını çekebilmek için elinde makinesiyle tribünde bulunan Richard Williams gibi. 1997 yılında Wimbledon finalinde İsviçreli Martina Hingis, Çek Jana Novotna'yı yendiğinde 16 yaşındaydı. En genç Wimbledon şampiyonu olma şansını 1 yılla kaybetti Sharapova. Ama 1998'de Novotna'nın kazandığı zaferden bu yana İngiltere'de şampiyonluğu yakalayan Amerikalılar'a dur diyen ilk isim oldu. 13 numaralı seribaşı Maria Sharapova 6/1 ve 6/4'lük setlerle karşılaşmayı kazanırken rakibine 2 sette sadece 1 kez servis kırdırttı. İkinci sette 4-2 geriye düştüğünde bile hırsını ve enerjisini kaybetmedi ve 6-4'lük sonuçla seti ve maçı aldı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|