|
|
|
|
Gönlümle arama kimseyi sokmam
Bugüne kadar dillere pelesenk olmuş pek çok şarkının sahibiyken, onun bir şarkısını almak için plak sahipleri açık çek verirken, o bir anda ortadan kayboldu. Tam 5 yıl boyunca ne evinden çıktı, ne de müzik dünyasından kimseyle görüştü. Tüm bu süre boyunca gönlüyle olan kırgınlığını gidermeye çalışan Ümit Sayın, gönlüyle gerçekleştirdiği barışmayı şimdi "Mai" isimli albümüyle taçlandırıyor. "Bu benim olgunluk dönemimdeki ilk albümüm" diyen ünlü şarkıcı, artık gönlüyle küsmemek için hiçbir sanatçıya özel şarkı yapmayacak...
* Ne oldu bir sabah uyandınız ve artık bu piyasadan uzaklaşmaya mı karar verdiniz? Bir önceki albümde işler ters gidiyordu. Besteler yarım yarım ortaya çıkıyordu. Gitarımı elime aldığımda bütünlüğü olan beste yapamıyordum. Çünkü beste 15 dakikalık bir transdır. O dönem içerisinde yakalarsanız yakalarsınız. Bunun olmadığını ve bunun olmamasının sebebinin de zaman içinde yalnız kalamamam olduğunu anladım. Yaşamayı unuttuğumu farkettim. Çünkü bestelerin yarım çıkmasının iki sebebi var. Bir tanesi kendimi yaşamayı ihmal ettiğim için, ikincisi çok başarılı besteler üretiyordum. İnsanlar doğal olarak benden talepte bulunuyordu. Hatta bunun en büyük ispatı, her beste isteyen kişi için bir çentik atmıştım defterime. 38 kişi arayıp beste istemiş. Ve ben o yıl içerisinde sadece Deniz Seki, Asya ve Gökhan Tepe'ye beste verdim.
* Bu aslında kötü bir şey mi? Gitarı elime alıp şarkıyı yapacağım sırada bu şarkı Sertab Erener'e mi olur, Tarkan'a mı olur yoksa Nilüfer'e mi düşüncesi aklıma geliyordu. Bu çok tehlikeli bir şey. Bunu farkettiğim anda da zaten tüm hayatımı değiştirdim.
* Ne yaptınız? İlk yaptığım şey evimi taşımak oldu. O zamanlar İstanbul Plak ile çalışıyordum ve bir plakçı ile sanatçı arasında olabilecek en kötü şey başıma geldi. Birbirimize olan inancımızı kaybettik. O da beni çok yıktı. Evimi sevdiğim dostlarımdan uzağa taşıdım. Kavacık'a hem de gidiş gelişi oldukça zor bir eve taşındım ve çok şey değişti. Gitarımı tekrar elime almaya başladım. Önce uzun zaman bir sessizlik oldu. Sadece şiir yazdım. Gitarla fazla uğraşmadım. Doğru zamanı bekledim. Bir gün beni çağıracağını biliyordum. İlk ilham gökyüzüyle birlikte geldi. Bunca yıl içimizdeki aşk ateşini anlatmıştım ve artık gökyüzündeki mavi beni etkiliyordu ve ona aşık oldum. Gönlüme resmen ilaç oldu.
* Sonra ilk şarkı geldi? ilk şarkı geldiğinde artık ne albümü ne başkalarına vereceğim şarkıları hiç bir şeyi düşünmüyorum. Sadece ben, gitarım ve gönlüm. Her şeyi ve herkesi sildim. O zaman gerçekten besteler gelmeye başladı. Bu besteler içimdeki her şeyi temizledi.
* Peki bu dönemde sizden beste isteyenler olmadı mı? Benim bu süre zarfında unutulmak korkusu içimde hiç var olmadı. Yıllarca ayaklarım yere sağlam basa basa gelmiştim zaten. Şarkılarım 15 yıl geçtiği halde hala radyolarda çalıyor. Ben çalınması için bir şey yapmıyorum. Tarkan'a vermiş olduğum 'Gitme', 'Dön Bebeğim' gibi pek çok şarkım çalıyordu. Benim yokluğumu aratmadılar. Ama dostlarımdan çok baskı gördüm. Böyle para kazanmadan yaşıyorsun. Zorlanıyorsun diyorlardı.
* Gerçekten nasıl geçindiniz? Benim gönlümden önemli bir şey yok. Ben gönlümle aramı düzeltmezsem yaşayamam. Hayatımı anlamlı kılan şey müzik. Zaten her şey müzikle başladı yok olacaksa da onu için yok olsun. Arabama kadar her şeyimi satıp, her şeyimi kaybettim. Dostlarım bir beste versem çok rahatlayacağımı söylüyordu. Çünkü ben hayatım boyunca beste vererek geçinmiştim. Çok da iyi para kazanmıştım.
* Niye vermemek için direndiniz? Yine eski havaya girip, yine oturup birileri için şarkı yapmaya kalkacağım. Ben gönlümle oyun oynayamam. Gönlümün kapısını açmak için çok uğraştım. O yüzden artık kimseye özel beste yapmam. Ancak depomda olan şarkılardan veririm.
* Oysa piyasadaki şarkıcılar iyi bir besteci bulamamaktan şikayetçi? Kimse için şarkı yapmayacağım. Bu beni mahvetti. Şimdi hayatı sıfırladım. 15-20 tane şarkı oluştu. Ama hepsi hit. Boş yok. Beni o dönemlerde herkes arıyordu. Hatta yazmadığım şarkılar için açık çek verenler vardı. Konuştuğumuz rakamların iki katına kesilmiş çeklerle karşılaştım ben. Ama sonunda gönlümle darıldım. Mesela bir iki yıl önce her yerde Altan Çetin imzası vardı. Dedim ki 1-1,5 yıl sonra bu çocuk biter dedim. Gerçekten öyle oldu.
* Şimdi tekrar hayranlarınla buluştuğunuzda 5 yıl aradan sonra ne hissediyorsunuz? Çok heyecanlıyım ve yaşadıklarımı paylaşma arzusu var içimde. Çok güzel bir rüya gördüm anlatmam lazım gibi. Geçenlerde bir televizyon programına çıktım. Bir dakika inanılmaz heyecanlıydım. Çünkü o kadar çok zaman geçmiş ki. Bir an elim ayağım karıştı ama sonra tamam hatırlıyorum dedim. Şimdi inanılmaz derecede iyi bir enerjim var.
* Tam 30 yaşında zirvedeyken kopup gitmenizde acaba bu 30 yaş döneminin bir önemi var mı? 30 önemli bir yaş. Kendi müziğimdeki ilk olgunluk albümüm. Hayatta bazı şeyler var onları öğrenmek gerekiyor. Kabul etmek gibi. Oysa ki insan en çok buna karşı çıkıyor. Bu da çok yorucu bir şey. Kabullendiğin anda içerideki o düğüm çözülmeye başlıyor. Elinizden gelen çabayı sarfedin. Ama sonunu bırakmak lazım. Bunu idrak ettim ben. Hayatımdaki bazı şeyler kötü gidiyordu. Ben de tamam ya dedim kabul ediyorum nereye giderse gitsin.
|
|
|
|
|
|
|
|
|