|
|
|
|
100 Yılın Direnişi
100. yılında şampiyonluğu hedefleyen sarı-kırmızılı ekibin başkanı 56 milyon dolarlık teminata imza atmasına karşın G.Saray'ın Ünal Aysal'ın kontrolüne geçmesine izin vermiyor.
Galatasaray'da oldukça ilginç ve sıcak gelişmeler yaşanıyor. Medyanın ve taraftarın baskısıyla transfer yapmaya çalışan sarı-kırmızılı kulüpte herkesin bildiği gibi çok ciddi bir maddi kriz var. Ama bu maddi krize bakılmaksızın Fenerbahçe ve Beşiktaş'ı geçecek bir kadronun oluşturulması için de başkan Canaydın'a sürekli pres yapılıyor.
Dış transfer Canaydın'ın Göreve geldiğinden beri tam 56 milyon dolarlık teminat mektubunun altına imzasını atan ve bir anlamda şahsi kefaletini koyan Canaydın'ın yurt dışındaki kredibilitesi hala çok yüksek. Canaydın özellikle Fransa bağlantılarıyla Conceiçao'nun transferini bitirmeyi başardı. Real'li yöneticilerle uzun süren pazarlıklar yapıldı ve Brezilyalı oyuncu ikna edildi. Saidou, İbrahim Yavuz ve Conceiçao'nun ardından iki yabancı futbolcuyla transfer dönemi kapatılacak. Bu yabancıl a r d a n Roque Junior'ün eşi Türkiye'ye gelmek istemiyor . Eğer ikna edilemezse Kamerunlu Song veya Fenerbahçe'nin serbest bıraktığı Hırvat Tomas alınabilir. Yönetim çok iyi bir sezon geçiren ve kendi milli takımında da oynayan Tomas'a sıcak bakıyor ama Fenrebahçe'nin istemediği bir oyuncuyu alarak riske girmekten çekiniyor. Bütün bunlar olurken 2007 yılına kadar Galatasaray Sportif AŞ'nin bütün gelirlerinin (yılda yaklaşık 23 milyon dolar) banka kredileri karşılığında temlik altında oluşu can sıkıyor. Başkan, transfer için gereken parayı Ergun Gürsoy'un vermesini bekledi. Ama Gürsoy'un, "Ben yerli oyuncuları ikna ederim. Yabancı transferleri siz yapın" şeklindeki tavrı, medyadaki önemli Galatasaray yazarlarının da bu politikayı desteklemesiyle dış transfer Canaydın'a kaldı.
Zor günler yaşanıyor Aslında Canaydın, Galatasaray Holding'in faaliyete geçmesine, başına da Ünal Aysal'ın gelmesine razı olsa şu anda maddi kriz ortadan kalkabilir ve Galatasaray 60-70 milyon dolar arasında sıcak paraya kavuşabilirdi. Ama camianın eskileri bu oluşuma, "Galatasaray'ı pazarlama" şeklinde baktıkları için Canaydın da geri adım attı. Başkan şimdi hem var olan alacakların ödenmesi, hem zamanı gelen kredi borçlarının düzene sokulması, hem yeni kredi bulunması hem de yeni transfer yapılması için çaba gösteriyor. Böylesine zor bir ortamda da bu direnişin adı olsa olsa, "100 Yılın Direnişi" olur herhalde..
|
|
|
|
|
|
|
|
|