|
|
|
|
5000 kişiye 1 tekne
17 Haziran'da hizmete giren Galatasaray Adası'ndaki Buzbar, içki ruhsatı olmadığı gerekçesiyle mühürlenmişti. Ancak adadaki tek sorun bu değil. 5 bin kişilik adada, herhangi bir tehlike anında insanları tahliye etme imkanı bulunmuyor. İTÜ öğretim görevlisi Prof. Abdurrahman Kılıç, uluslararası standartlara göre bu tarz yerlerde bir tahliye bölgesinin olması gerektiğini söyledi.
Galatasaray Spor Kulübü'ne ait olan ve 2003 yılından beri kullanılmayan Kuruçeşme'deki "Galatasaray Adası", 17 Haziran'da yapılan görkemli bir açılışla hizmete girmesinin ardından içki ruhsatı olmadığı gerekçesiyle kaymakamlığın talimatı üzerine polis tarafından mühürlenmişti. Ancak adada tek sorun içki ruhsatının bulunmaması değil. Yaklaşık 5 bin kişilik kapasiteye sahip olduğu belirtilen adada, Boğaz'da oluşabilecek herhangi bir yangın faciası ya da depremde bu kadar kişinin nasıl tahliye edilebileceği konusu meçhul. UNIT Group tarafından bir yıllığına Buzbar'a kiralanan, eğlence ve spor kompleksi olarak hayata geçirilen adada meydana gelebilecek herhangi bir faciada, 5 bin kişiye 4 tekne düşüyor. Teknelerden sadece biri adanın kenarında duruyor, diğer üçü ise sahilde demirli. Üstelik adanın içinde, acil müdahale için oluşturulan bir ekip ya da ekipman da henüz mevcut değil. Buzbar yetkilileri ise adadaki tüm eksikliklerin işler oturduğunda ortaya çıkacağını söyleyerek kendilerini savunuyorlar. Adaya herhangi bir geminin çarpmasının mümkün olmadığını dile getiren yetkililer, "Ada kıyıya 100 metre yakınlıkta. Herhangi bir geminin çarpması gibi bir durum söz konusu değil. Yeni toparlanmaya başladık. Bazı eksiklikleri tamamlamak için biraz zaman gerekiyor" şeklinde konuştular.
İKİNCİ BİR BÖLÜME İHTİYAÇ VAR İstanbul eski İtfaiye Daire Başkanı, İTÜ öğretim görevlisi Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç ise, Galatasaray Adası gibi yerlerde yangın, deprem ve çökme gibi afetlerin paniğe neden olabileceğini belirterek "Bunun için önlemler alınmalı. Uluslararası standartlarda böyle ada gibi yerlerde bölge ikiye ayrılır. Eğer bir yangın çıkarsa ada üstünde bulunanlar kendilerini en az 2 saat koruyacak ikinci bölüme tahliye edilirler. Biz buna 'ikinci bölge' diyoruz. Dünyada zorunludur. Bu bölge hep boş bırakılır ve adanın kapasitesini ayakta alacak kadar bir alandır. Ayrıca böyle kalabalık bir adada yangın dedektörleri, sulama sistemi de kurulmuş olması lazım. Acil durum çıkışları olması lazım. İyi bir yangın söndürme sisteminden de ötesi, insanların dumandan ve alevlerden etkilenmeyeceği bu ikinci alandır" dedi.
Pervin METİN / MERKEZ
|
|
|
|
|
|
|
|
|