Çocuklar ölmesin artık
Yıl 2000, bir İsrail askeri, ıssız bir sokakta bir varilin arkasına sığınmış Filistinli çocuk ile babasına ateş ediyordu. Baba, bir yandan göğsüne sakladığı oğlunu koruma altına almaya, bir yandan da elindeki taş ile İsrailli askerin tüfeğinden çıkan merminin bedenlerine değmesini engellemeye çalışıyordu. Taş, mermiye değmedi; mermi ise önce çocuğun çığlığını, ardından da körpe bedenini parçaladı. İşte, "Taş ve Kurşun" başlığıyla bu anın şiirini yazmış ve "Şimdi: Haberler" kitabımda yayınlamıştım. Yıllardır savaşlarda çocuklar ölüyor. Filistin'de, Irak'ta, Afganistan'da; dünyanın neresine savaşın gölgesi düşmüşse en çok da çocuklar ölüyor. Son günlerde yine savaş haberleri gazete sayfalarında, televizyon ekranlarında... Yine çocuklar ölüyor, evleri başlarına yıkılıyor, ecelin mermileri körpe bedenlerini yağmalıyor. Artık, böyle şiirler yazmak istemiyorum. Çocukların ölmesini istemiyorum.
Taş ve Kurşun Duvar, taş ile kurşun arasında baba, çocuk ile çığlığı arasında çocuk, duvar ile babası taş ile kurşun, bir de çığlığıyla kendisi arasında çocuğun sesi kurşun sessizliği taş çünkü Kurşun, önce sese değiyor sonra sessizliğine çocuğun... Duvarın önünde varil varilin önünde baba babanın önünde çocuk kurşun, duvarla varil arasında taş, baba ile çocuk arasında kurşunla taşın arasında çocuğun bedeni ve o bedene can veren babasının çığlığı... Babanın çığlığı çocuk çocuğu hayatı çünkü çünkü taş, babanın umudu çocuğunun geleceği anayurdu sevdasının dağı ve ovası bağımsızlığın hürriyeti ırmak ve yaylaların Karasevdası ölümün bir de... Kurşun, önce ölüme değiyor sonra hayatına çocuğun... Başı sonu belli bu filmi bütün dünya seyir halinde hissiz ekranından bir televizyonun ya da okumada hayalini bu ölümün arka sayfasında bir gazetenin Çocuk, hissiz ekranıyla televizyonun gazetenin kara katran sayfası arasında baba, çocuğu ile çocukluğu arasında taşa inat, kurşuna lanet çocukluğunu bağışlıyor oğluna Ölüyor çünkü çocuk, taş ile kurşun arasında Ve bedeni taşın inadına kurşunun lanetine karşı taş ve kurşun olarak kalıyor Hayat ile ölüm arasında... Refik Durbaş
|