| |
Ecevitler DSP'yi bırakmaz..
CHP'de de DSP'de de şiddeti ve boyutu henüz belli olmayan küçük kırpırdanmalar var.. Her iki parti de bu yaz hareketli günler yaşayabilir.. Temkinli bir üslupla 'yaşayabilir' diyorum çünkü yaprak bile kımıldamayabilir.. DSP'den başlayalım.. Bülent Ecevit aday olmayacağını ima edince DSP hareketlendi.. İstanbul il kongresi, divan başkanlığı seçiminden başlayarak kavgalı gürültülü bir seçime tanık oldu.. Hatta Ecevit meşhur sözünü yineleyerek bu ortamı içine sindiremediğini belirtip kongreyi terk etti.. Bu kongre, yaz aylarında yapılması beklenen büyük kongrenin küçük bir göstergesi olarak yorumlanabilir.. Ecevit'ten sonra DSP'ye hakim olmak isteyen gruplar büyük bir çekişmenin içine girebilirler.. Kongreyi ele geçirme çabası, kavgalara, karşılıklı ithamlara neden olabilir.. Çünkü oyu yüzde bir bile olsa DSP parası pulu olan bir parti.. Başına geçen, ilk seçime kadar fazla sıkıntı çekmez.. Birkaç yıl genel başkanlık zevki yaşayabilir.. Ancak Ecevitler'in yakın çevresinden sızan bilgilere göre, Bülent Ecevit çekilse bile Rahşan Ecevit çekilmeyecekmiş.. Eğer Rahşan Ecevit çekilmezse ne çekişme yaşanır ne atışma.. Rahşan Ecevit listeyi yapar delegeler onaylar.. Demokrasinin gereği yerine getirilir.. Zaten bu gelenek DSP'nin genlerinde var.. Orası demokratik solcuların değil, Ecevitler'in partisi.. Daha doğrusu Rahşan Ecevit'in partisi.. DSP'ye girenler de önşart olarak bunu kabul ediyor.. Delegeleri de parti meclisi üyelerini de milletvekili olacakları da hep Rahşan Ecevit seçiyor.. Partiler yasasında olmasa bu partide ne kongre yapılır ne de parti meclisi seçilir.. Ne de genel başkan yardımcıları belirlenir.. İlk ve son sözü hep Ecevitler söylediğine göre, bu göstermelik organlar bugüne kadar hep kağıt üstünde kaldı, bugünden sonra da kağıt üstünde kalır.. Ecevitler 'Bizden bu kadar' diye sırtlarını dönerlerse bambaşka bir hava doğar.. Bunun gerçekleşme ihtimali de şimdilik yüzde bir.. Hatta sıfır.. Neden mi? Ecevitler ellerini ayaklarını çekecek olsa İstanbul il kongresine karışırlar mıydı? Gelelim CHP'ye.. 30 milletvekiliyle başlayan, sonra 29'a düşen hareket, CHP'yi kongereye götürür mü? Yeterli delege desteğini alabilirler mi? Bu da çok zor görünüyor.. Baykal ve ekibinin en iyi bildiği şey kongredir.. Rakiplerini safdışı bırakmaktır.. Bu hareket de hüsranla noktalanabilir.. 29 milletvekili ile Baykal'ın yolları ayrılabilir.. CHP'deki durum DSP gibi değil.. Küçük de olsa bir ihtimal var.. Çünkü delegeler her ne kadar genel merkeze bağlı olsalar da CHP'nin geleneğinde emir-komuta çerçevesinde yönetmek anlayışı yok.. Yaza girerken iki sol partinin durumu bu.. Merak etmeyin, kışa girerken de aynı kalırlar..
|