Yolsuzluk öldürür!
Türkiye'nin en önemli sorunu nedir? Yolsuzluk. Peki yolsuzluk öldürür mü? Evet. Rakamları vereyim. Her yıl yolsuzluk nedeniyle 6 bin vatandaşımız ölüyor. 111 bin kişi yaralanıyor. AKP iktidara geldiğinde doğru bir teşhis yaptı. Türkiye'nin 31 bin kilometrelik devlet yolu iyileştirilecek, çağdaş seviyeye çıkarılacaktı. İlgili bakanlar davul zurna eşliğinde 15 bin kilometrelik duble yol atağının başladığını ilan etti. Hatta bu seferberlik için yeni ihale kanunu bile delindi. Adı sanı duyulmamış kişiler ortaya çıktı. 1974'den beri taşeron firma kullanarak yol yapan karayolları, DSİ, Yol İşleri devreye girdi. Bu alanda bilgi birikimi ve makine parkı olan uluslararası başarılara imza atan firmalar devre dışı bırakıldı. Yol dediğin ne ki! Düzeltir, presler, asfaltı döker törenle açarsın! Ama bir kaç bin kilometreyi bulmayan yeni yol hamlesi, AKP iktidarının 18'inci ayında dökülmeye başladı. Strateji doğru, öncelik doğru, galiba yöntem yanlıştı. Dökülen, çöken yeni yol, yapanı da yıpratmaya başladı. Niye? Çünkü 1950'li yıllarda çağın teknolojisine uygun dizayn edilen ve yeni baştan üretilmesi gereken yolların sağı solu genişletilerek "al sana yeni yol" felsefesi güdüldü. Var olan 63 bin kilometrelik (Devlet yolu, Otoban ve şehir yolları. Köy yolları eklendiğinde 133 bin kilometre) yol stoğumuzun büyük bölümü tek şeritli. Dalgınlık affetmiyor. Kim ne derse desin. Eğitim elbette önemli ama 20 kilometre hızla giden onlarca kamyonun arkasında egsoz dumanıyla boğulurken, daima ve daima bir ses "solla, solla" diye diretir. Bu ses ölüme davettir. Bu ses yetersiz yollarda mesken tutan şeytanın sesidir.
*** Yollarımız yetersiz. Yani yolsusuz. 500 bin kilometrelik alana sahip Hollanda'da 20 bin kilometrelik otoban var. Türkiye'de 3 bin kilometre bile yok. Anlayacağınız AB kapısını "yolsuzluk" içinde çalıyoruz. Önceki akşam mtv'deki Business Class programında konuğum Bursa Çevre Yolu'nu yapan Gülsan İnşaat'ın sahiplerinden Mehmet Gül'dü. Gül, en azından Türkiye'deki mevcut otobanların 5 bin kilometreye çıkarılmasını öneriyordu. 1 kilometrelik otoban onun hesabına göre 4 milyon dolara mal oluyor. Buradan yola çıkarsak, devletin bu iş için ayırması gereken kaynak 10 milyar dolar. Başlangıç ve bitiş için 3 ila 5 yıl süre gerekli. Her yıl yaklaşık 2 milyar dolar kaynak gerekli. 'Otobana gerek yok adam gibi bölünmüş veya duble yol yapacağım' derseniz, yılda 200-300 milyon dolar yeter. Aslına bakarsanız, yemiyoruz, içmiyoruz ve her yıl bütçeden 12 milyar dolar ayırıyoruz. Ama bu miktarı (adına faiz dışı fazla diyorlar) toplam 265 milyar doları aşan borç stoğumuzun GSMH'ye oranını düşürmek için taze kaynak olarak kullanıyoruz. Siyasetçinin elini kolunu bu realite bağlıyor. Terör için onlarca milyar doları gözden çıkaran Türk devleti, öldüren yolsuzluk için bir kaç milyar dolar bile kaynak üretemiyor. Yani biz artan miktarlarda ölmeye devam edeceğiz. Siz yine de şeytana uymayın... Alt yapısı bozuk yollarda sizi davet eden o sese kulak asmayın. Çünkü ölüm mevsimi başladı...
|