kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Abdurrahman Yildirim @ SABAH
 

Kur artışında madalyonun diğer yüzü

Türkiye finansal piyasalarında, 2002 Kasımı'ndaki genel seçimle başlayan ve ABD'de faizlerin artırılacağının kesinleştiği Nisan 2004'te son bulan 1.5 yıllık süreçte bir balayı dönemi yaşandı. Bunun benzerleri aslında Rusya'da, Polonya'da ve Brezilya'da da görüldü.
Türkiye'deki balayının en önemli ayaklarından biri siyasi istikrar olsa bile, diğer ayağında gelişmekte olan ülkelere yönelen dış kaynak bolluğu vardı. ABD'nin faizi artıracağı belli olunca, bu para tekrar anavatanı olan Amerika'ya yönelmeye başladı. Bu yönelme de borsaları düşürüyor, faiz oranlarını artırıyor, kurları etkiliyor.
Türkiye'nin farkı
-
Son hareketlerde Türkiye'nin farkı ise döviz açığında tehlike işaretlerinin yeniden ortaya çıkması. En önemlisi, Türkiye'nin bu açığı finanse ettiği ve kaynağı belirsiz olan net hata ve noksan kaleminde döviz girişi tersine döndü. Şubat ve mart aylarında döviz girişi yeniden başlasa bile, nisan ayındaki son hareketlerin ardından yeniden ocak ayındaki eğilime geri dönülebilir. Yani hem cari açık artıyor, hem de cari açığı finanse eden döviz girişinde azalma meydana geliyor. İşte tehlike burada. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's de dün yaptığı açıklamada "genişleyen cari işlemler açığı endişe kaynağı" dedi ve Türkiye için not artırımının gündemde olmadığını bildirdi. Moody's "Lirada, cari işlemler açığını azaltacak düzenli ve tedrici bir değer kaybı büyük olasılıkla memnuniyetle karşılanacaktır" ifadesini de kullandı.
Piyasalara etkisi
-
Türkiye piyasalarından yabancı çıkışına, cari açık tehlikesi de eklenince, kur zıpladı. Bono piyasasındaki faiz artışı 2 puanla sınırlı kaldı, çünkü bu piyasada satıcılar, karşılarında büyük alıcıları buluyor. Türkiye'de yabancıların 19.5 milyar dolarlık portföyünün 11 milyar doları hisse senedinde. Yani görünüşte en çok satış yapacakları yer burası. Ama burada karşılarında alıcı yok. Küçük yatırımcılar piyasada değil. Büyük oyuncuların ise yabancı satışlarını karşılayacak güçleri ve istekleri yok. Böyle bir durumda yabancı yatırımcılar istese de mallarını satıp çıkamıyor.
Kur artışının yararı
-
Yukarıdaki grafik, Merkez Bankası tarafından yayımlanan ve 1995'i 100 kabul eden tüketici fiyat endeksi bazında izlenen 'Reel Efektif Döviz Kuru'nu gösteriyor. Bu veri, mart sonu itibariyle TL'nin değerlenmesinin yüzde 54.1 ile tarihinin en yüksek düzeyine çıktığına işaret ediyor ve aslında birkaç hafta önceye kadarki durumun sürdürülemezliğini ortaya koyuyor. 2001 krizi öncesinde bu rakam 148.1'e kadar çıkmıştı. Eylül 2003'te 151.5'e çıkan reel efektif döviz kuru, ardından kurun artışı ile bir ölçüde düzelmişti. Şimdi nisandaki kur artışı TL'nin aşırı değerlenmesini törpülüyor. Bu da ekonomi için normal, hatta Moody's'in belirttiği gibi, sevindirici bile.
İthalata fren, ihracat gaz
-
Çünkü, ithalatı ya vergi koyarak ya da kuru artırarak durdurabilirsiniz. İhtilattaki patlamanın önüne geçecek bir kur artışı da normal karşılanmalı. Piyasalardaki bu çalkantının ekonomiye elbette bir faturası çıkacak, ancak bir de yararı olacak. Kur eğer ihtilatı yavaşlatacak düzeye çıkarsa, ülkenin asıl kazancı bu olacak. Yükselen kur, ihracatçıyı teşvik ederken ihtilatı yavaşlatacağından, döviz açığı tehlikesi azalacak. Potansiyel bir kriz ihtimali azalacak. İthal ara mal yerine yerli üretim kullanılması daha bir tercih edilebilecek. Bu da istihdamı teşvik edecek veya en azından azaltmayacak. Bütün bu nedenlerle ithalatı yavaşlatacak bir dolar artışı, ekonomide taşları biraz daha yerine oturtacak.
Sonuç- "Bir tepe yıkılır, bir dere dolar" Türk Atasözü

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Dış açıktaki ikinci S.O.S'la 1.5 yıllık balayı dönemi bitti   / 28-04-2004
 Reel kesimin finansal kesim ile buluşması nerede olacak?   / 27-04-2004
 İyi bir yıl için Kıbrıs'ta işlem tamam, sırada ABD faizi ve AB var   / 26-04-2004
 Yine tarih yazdık, ekonomisi büyürken sermaye piyasası küçülen tek ülkeyiz   / 23-04-2004
 Devletin borcu artarken, borçların sürdürülebilirliği nasıl iyileşiyor?   / 22-04-2004
 Kurtuluş Türkiye'yi satmakta!   / 21-04-2004
 Dış ticaretten ilk ciddi S.O.S işareti   / 20-04-2004
 Piyasalarda iyi haber ihtiyacı   / 19-04-2004
 Borsanın en büyüğü çekiliyor, şapkayı önümüze koyup düşünme zamanıdır   / 16-04-2004
 Sabancı halefinin yeni misyonu dünya markası yaratmak olmalı   / 13-04-2004
SERVET YILDIRIM
Schröder'in AB desteği
Almanya başbakanı Gerhard...
ABDURRAHMAN YILDIRIM
Kur artışında madalyonun diğer yüzü
Türkiye finansal...
İLKER SARIER
Siyaset hocası mı Siyaset erbabı mı?
Kıbrıs'ta, Kuzey'in...
Beyoğlu konserine Pera imajı
Beyoğlu Yeni Melek Gösteri Merkezi'nde dört konser verecek olan Sezen...
DGM Savcısı rüşvet almakla suçlanıyor
Açığa alınan Adana DGM Savcısı Üreten'in davalarına baktığı...
Modacının oyunu!
Modacının oyunu!
Sosyetiklerin en büyük korkusu, kıyafetlerinin aynısını bir...
Kızları olacak
Kızları olacak
The Marmara Oteli'nin veliahtı Kaan Gürsel'in eşi Merve Hanım,...
IMKB
E: 18,230 D:% 0.07
DOLAR
S: 1,419,000 D:% 0.16
EURO
S: 1,684,500 D:% -0.01
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.