Senna ve sonrası
Bundan 10 yıl önce herkes gibi ben de şaşkınlık ve üzüntü içindeydim. Bir Türkiye Rallisi'nin ardından Bodrum'dan İstanbul'a dönmek için otomobile yerleşiyorduk ki Senna'nın ölüm haberini aldık. Görüntüyü ise ancak gece haber bültenlerinde izleyebildik. Bugün hâlâ sır perdesi üzerinden kalkmayan feci kazayı... Her ne kadar o günkü takım arkadaşı Damon Hill, geçtiğimiz günlerde "Senna'nın basit bir hata yaptığını düşünüyorum" dediyse de dışındaki milyonlarca insan gibi benim de buna inanmam mümkün değil. Senna'nın ölümüyle ilgili dava geçen ay yeniden açıldı. Önceki davada Senna'nın saatte 309 km. hızla giderken direksiyon milinin kırılması nedeniyle yoldan çıktığı ve çarpma hızının 210 km/s olduğu, ancak bu kazada ve direksiyon milinin kırılmasında kimsenin suçu bulunmadığı sonucu çıkmıştı. Yeni dava sonucunda Williams takımının patronları Frank Williams ile Patrick Head ve tasarımcı Adrian Newey suçlu bulunabilir. Tüm bunları zaman gösterecek. Senna'nın kazasının nasıl, neden meydana geldiğinden ziyade sonuçları üzerine kitaplar yazılabilir. Senna yaşarken de, öldükten sonra da badem gözlüydü ve ölümü gerçekten kitleleri gözyaşlarına boğmuş, F1'in kaderini değiştirmişti. Bugün ekran başında tüylerimizi ürperten kazalardan ellerini kollarını sallayarak çıkan pilotlar, hayatlarını büyük ölçüde 1 Mayıs 1994'te Senna'nın ve 1 gün önce de Ratzenberger'in aynı derecede şanslı olmamasına borçlular. F1 güvenliği için milat sayılabilecek trajik hafta sonundan sonra tüm pistler elden geçirildi, motor hacimleri 3.5 litreden 3 litreye indirildi. Dayanıklılık testleri kat kat artırıldı. Arka kanatların bir uçaktan ziyade kara taşıtına benzemesi sağlandı. Araçlara kara kutular koyuldu. Şasiler daraltıldı. Oluklu lastikler kullanılmaya başlandı. Güvenlik ve sağlık araçları, sağlık merkezleri, ilk yardım ve yangın ekipleri modernize edildi. Her yıl yeni yeni kurallarla F1 daha güvenli hale getirildi. Senna'dan sonra İtalya'da ve Avustralya'da iki pist görevlisi, hayatını kaybetti, ama, pistte ölen pilot olmadı. Efsanenin ölümünün 10. yılı geride kalırken. FIA, tam da San Marino GP'si öncesi takımlara yeni öneriler sundu. 2008'den itibaren geçerli olmak üzere FIA'nın önerileri şöyle: Motorlar 3 litre hacimli ve 10 silindirli değil, 2.4 litre ve 8 silindirli olacak. Motorlar 2 yarışta kullanılacak. Manuel vites kutuları, standart fren disk, balata ve kaliperleri gelecek. Ayrıca tek bir lastik üreticisi olması öngörülüyor. Yeni kurallarla F1'in daha ekonomik, daha fazla katılımın olacağı bir spor olması hedefleniyor. Ama, elbette FIA'nın bu sezon otomobillerin aşırı hızlanmasından duyduğu rahatsızlığı biliyoruz. Hem Avustralya'da hem Malezya'da pist rekorları kırıldı. Motor güçlerinin azalmasıyla ve tek lastik üreticisiyle otomobillerin hızları düşürülecek. Ayrton Senna'yı saygıyla anıyoruz.
|