Politik güç yargıyı emir ve hizmetinde görmemeli
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Ok, Anayasa Mahkemesi'nin yapısıyla ilgili yasal değişiklik önerilerini eleştirdi: Yargıda siyasallaşma için Anayasa Mahkemesi pilot alan seçilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, Anayasa Mahkemesi'nin yapısıyla ilgili yasal değişiklik önerilerini eleştirerek, Yüksek Mahkeme'nin yargıda siyasallaşma için pilot alan seçildiğini ileri sürdü. Ok, "Anayasa Mahkemesi'nde açılmak istenen siyasal pencerenin, adli ve idari yargı için kapı oluşturacağında kimsenin kuşku duymaması gerekir'' dedi. Başsavcı Nuri Ok, Mersin'de düzenlenen "Ceza Hukuku'' konulu panelde yaptığı konuşmada, yargının ağır iş yüküne karşın üzerine düşen görevi yerine getirdiğini belirti, özlük haklarının yetersizliğinden yakındı.
Güvenirliliği zedelenir Anayasa Mahkemesi'nce hazırlanan ve mahkemenin yapısının değiştirilmesini öngören Anayasa değişikliği önerisini de eleştiren Ok, bu değişikliğin, Anayasa Mahkemesi'nin yeniden yapılandırılması ihtiyacı, giderek artan iş yükü ve bireysel başvurunun (Anayasa şikayetinin) benimsenmesi gerekçelerine dayandırıldığını anımsattı. "Bireysel başvurunun, Anayasa Mahkemesi'ni tümüyle işgal edeceği, Yüksek Mahkeme'yi felç edeceğinde kuşku yoktur. Değil 2, 12 daire de kurulsa, şikayetlerin getireceği iş yükünün altından kalkılamayacağı bilinmelidir'' diyen Ok, değişiklik önerisinin, yargıda siyasallaşmaya yol açma tehlikesi bulunduğunu kaydetti. Ok, özetle şu görüşleri savundu: "Öneri aynen yasalaşırsa Anayasa Mahkemesi'nin siyasallaşacağı, kararlarına bu nedenle kuşkuyla bakılacağı, eleştirilerin dozunun artacağı kuşkusuzdur. Anlaşılıyor ki, yargıda siyasallaşma için Anayasa Mahkemesi pilot alan seçilmiştir. Başarılı olunursa, bu girişimin nerelere yayılacağı, nerelerde son bulacağı kestirilemez. TBMM'nin dört, Cumhurbaşkanı'nın iki, toplam altı üyenin siyasi güç tarafından seçilerek Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesi, hem de üyelerini kendilerinin seçtiği iki Sayıştay üyesinin TBMM tarafından hukuk eğitimi alıp almadığı da aranmaksızın seçilmesi imkanının tanınması, adayların kendilerini tanıtmak için siyasetçilerle kurdukları ilişkinin görev sırasında devam ettirilmesinin kaçınılmazlığı siyasallaşma tehlikesinin ciddiyetini göstermektedir. Anayasa Mahkemesi'nde açılmak istenen siyasal pencerenin, adli ve idari yargı için kapı oluşturacağında kimsenin kuşku duymaması gerekir.''
Mahkeme tavır almalı Başsavcı Nuri Ok, politik gücün, yargıyı kendilerinin emir ve hizmetinde bir kurum olarak görmemesi gerektiğin işaret etti. "Yargıda itaat; hukuka, hakka ve adaletedir'' diyen Ok, şöyle devam etti: "Bunun dışındakilere itaat, bu değerlerin yanında, demokratik toplumu da temelinden sarsmaktır. Anayasa Mahkemesi'nin gerçek niyeti ortaya çıkan bu öneriye karşı tavır alacağına inanıyorum.'' Demokrasinin kendine özgü kural ve değerleri olduğunu belirten Başsavcı Ok, "Demokratik toplumda siyasal iktidarı sayısal çoğunluğuna dayanarak bu ilke ve değerleri göz ardı ederek her şeye nüfuz ile kontrol etmesi mümkün değildir'' dedi.
Din eğitimi sınırlı olmalı Ok, din eğitimiyle ilgili de şunları söyledi: ''Din eğitimi, din hizmetlerinin düzenli ve yeterli olarak yürütülmesi gereksinimini karşılayacak kadroları yetiştirmekle sınırlı tutulmalıdır. Din eğitiminin temelinde, dini toplum yaratma düşüncesi olmamalıdır. Hiç kimse, zümre ve küme İslam'ı korumanın sadece kendilerine ait olduğunu düşünmemeli, o konum ve pozisyonu almamalıdır. Din üzerinden siyaset yapılmamalı, dinin siyaset yapmasına izin verilmemelidir. Öte yandan, taassubun esaretini, özgürlük olarak değerlendirme yanılgısından da kurtulmalıyız.''
|