|
|
|
|
AİHM'de ilk fişleme davası
Babasının 20 yıl önce TSİP üyesi olması nedeniyle astsubay okulundan atılan Küçük, hakkını AHİM'de arıyor.
Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın kaymakamlıklara gönderdiği "fişleme yönergesi" ile ilgili tartışmalar sürerken, "fişleme" AİHM'ye taşındı. Babası Balıkesir'in Gönen ilçesinde muhtarlık yapan Selahattin Küçük, 1999 yılında Tuzla Piyade Okulu Subay-Astsubay Kurs Tabur Komutanlığı'nda astsubay adayı olarak öğrenime başladı, Nisan 2000'de de gelen bir emirle okuldan atıldı. "Gizli" olduğu gerekçesiyle içeriği açıklanmayan emir öğrenciyle ilgili güvenlik soruşturmasına dayanıyordu ve Küçük'ün durumu "Silahlı Kuvvetler İstihbarata Karşı Koyma, Koruyucu Güvenlik ve İşbirliği Yönergesi"ne aykırılık oluşturuyordu.
20 YILLIK SIR Gerekçesi açıklanmadan okuldan atılmasına isyan eden Küçük, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na başvurdu. Dilekçesinde de "babasının kendisi doğmadan önce 12 Eylül'den evvel Türkiye Sosyalist İşçi Partisi'ne üye olduğunu, atılma nedeninin bu olup olmadığını" sordu. Dilekçesine yanıt alamayan Küçük, bu kez de okuldan atma kararının kaldırılması için Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'ne (AYİM) başvurdu. AYİM, 2001/104 sayılı, 7 Şubat 2001 tarihli kararında, Küçük hakkında güvenlik soruşturmasında toplanan bilgilerin astsubaylıkla bağdaşmayacak nitelikte olduğu sonucuna vardı. Kararda, güvenlik birimlerinden iletilen bilgilerin olumsuz olması halinde o kişinin öğrenciliğinin sona erdirilmesinin yasaya uygun olduğu belirtildi. Mahkeme Küçük'e, okuldan atılmasına neden olan belgelerin gösterilmemesi konusunda da "Devletin güvenliğine aykırı hareket eden teşekküllerden birine üye veya sempatizanı olmanın olumsuz sicil olduğuna" işaret etti. Kararı veren AYİM'in Başkanı Hakim Kıdemli Albay Sezai Aydınalp ise karara muhalif kaldı. Belgelerin Küçük'e gösterilmesi gerektiğini savunan Aydınalp, "Davalı idarece gizli belge diye gönderilen belgeler sadece davacıyı ilgilendirdiğine göre bu belgelerin devletin güvenliği ile ilgisinin olamayacağı açıktır" dedi. Bunun üzerine Küçük, Aydınalp'in görüşlerinden de yararlanarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu. AİHM, Türkiye'deki "fişleme" uygulamasıyla ilgili açılan bu ilk davayı "kabul edilebilir nitelikte" buldu. Türk Hükümeti'nden, öğrencinin okuldan atılma gerekçelerinin neden kendisine gösterilmediğini soran AİHM, aynı zamanda hükümetten bu belgelerin neler olduğunun Strasbourg'daki dosyaya gönderilmesini talep etti.
Ersan ATAR
|
|
|
|
|
|
|
|
|