kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Yaşama Dair
    Sinema
    Hobi
    Çizerler
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Lutfi Mete @ SABAH
 

Kahramanlığı güncellemek

DYP lideri Ağar'ın askerlere yönelik bir eleştirisi hak ettiği yankıyı bulmadı:"AKP'nin oylarını askerin tutumu artırıyor.."
Ağar gibi devlet umuru görmüş, en önemlisi PKK ile 'karmaşık' mücadele dönemi hakkında en fazla sıkıştırıldığı zamanlarda bile Ordu'nun kurumsal itibarını korumaya özen göstermiş bir siyasetçinin bu beyanının tartışılmaması talihsizliktir. Beyanın önemi siyasi boyutunda değil, üst düzey bazı askerlerin kurumun saygınlığını zedeleyen davranışlarındadır. Bunlar, Ordu'nun iç siyaset oyuncusu gibi görünmesine yol açan tepkilerdir.
Askeri hiyerarşinin gerektirdiği şekilde iyi düşünülüp kararlaştırılmış tepkiler yerine, 'gönderme' amaçlı tavırlar Ordu'yu fiilen, şu veya bu partiye yakın, ötekilerine uzak, dolayısıyla milletin bir kısmına sıcak, bir kısmına soğuk göstermekte, böylece akla gelebilecek en tehlikeli düşmanının beceremeyeceği derin bir güvensizlik iklimi gelişebilmektedir.
Halkının bir kısmının ürktüğü ve güvenemediği bir Ordu..
Ordu'nun adeta resmen vatan ve millet haini saydığı milyonlarca insan..
Böyle bir ülkenin gerçek bir devlet olduğundan söz edilebilir mi?
Bu aşamaya -eğer hala gelmediysek- gelmemiz kimin hangi işine yarayacak?
Ağar'ın beyanı bu tehlikeli süreci tasfiye çağrısı olarak bana anlamlı gelmektedir. Yoksa burada iktidar partisinin oylarının artmasından duyulan siyasi bir endişeye özellikle katılma ve katkı sunma çabam yok.. Erdoğan'ın çok büyük bir farkla galip gelmesini, dolayısıyla Türkiye'nin fiilen muhalefetsiz kalmasını hem ülke için, hem de kendisi için zararlı bulduğumu daha önce de dile getirmiştim. Ancak Ağar'ın dile getirdiği kaygı bu güncel siyasi konudan çok daha ileri bir çağrı niteliği taşımaktadır, taşımalıdır.
Bu tür zararlı -en azından yararsız- tepkilere bir örnek, Hilafet'in kaldırışı ile ilgili toplantı vesilesiyle sergilenen 'üniformalı göndermeci katkı'dır.
Nereye gönderme yapılıyor?
Hilafet'çi olduğu varsayılan hükümete!
Ne kadar kolay bir gönderme?!
Kimse eleştiremez ya! Hele bir eleştirsin!
- Ha demek sen Hilafet'i savunuyorsun?!
Peki ama o Hilafet'in nasıl ve daha doğrusu ne kadar kaldırıldığını iyi biliyor muyuz acaba? Atatürk'ün 'ilga' ile gerçekte tam olarak ne yaptığını kavrayabiliyor muyuz?
Gazi, Hilafet'i doğrudan kaldırıp yok etmiş değil ki.. Dahiyane bir çözümle Hilafet'i TBBM'nin hükmi şahsiyetine mal etmiş.
Atatürk demek istiyor ki:
- Hilafet, bir hanedan süsü değil, İslam dünyasının liderlik kurumudur. Lakin bu unvan, hala Haçlı kuşatması altında ve zor durumda olan Türk milleti için şimdilik bir yüktür. Onu üstümüzden atmıyoruz, demokrasi çağının gereklerine uygun şekilde güncelleştiriyor, halkın iradesinin tecelli ettiği makam olan Meclis'in kurum misyonunun çerçevesine dahil ediyoruz. Dolayısıyla biz hala İslam aleminin doğal lideriyiz. Başka bir Müslüman ülke Hilafet'i üstlenemez.
Şimdi mukayese edelim:
Böylesine ilerici bir hamledeki devlet adamlığı çapı nerede, Hilafet'in kaldırılışının yıldönümünde geçmişi karalamak için yeni bir vesile arayanların toplantısını fırsat edinip hükümete göndermede bulunma talihsizliği nerede?
Köhne anlamı ile zaten tarihe gömülmüş Hilafet'e kılıç savurarak dolaylı yoldan siyasi iktidarı eleştirmek kolay.
Peki, ABD'nin abandığı Kıbrıs için hükümete gönderme nerede?
'Öylesi yapılmasın, böylesi yapılsın' dediğim yok!
Vahim bir yanlışa parmak basmak istiyorum:
İç siyaset üzerinde dolaylı manevralar ve gösterilerle etkinlik sürdürmeye yahut tepki ifade etmeye çalışan askerin bizzat kurumuna ve milletine yaptığı kötülük, doğrudan darbe gerçekleştirenlerinkinden daha ağırdır.
İhtilal yapanlar bir gün gelir bedelini öder, en azından tarihe hesabını verirler. Lakin, sürekli muhalif bir güç gibi siyasi arenanın ortasında arz-ı endam ederek Ordu'nun derin vakarına ve saygınlığına zarar verenler, milletin ve kurumun büsbütün huzursuz olmaması için sükut ile geçiştirilirler.. Onlara hesap sormak da milli bir dert, sormamak da..
Böyle olduğu için zararları neredeyse gelenek halini alabiliyor.
Bu milli bir afettir.
Her şeye rağmen hala bu ülkenin en az örselenmiş kurumu olan Türk Silahlı Kuvvetleri'ni milletin gözbebeği konumunda tutabilmek, askerin mevcut şartlarda sergileyebileceği en büyük ve acil kahramanlık türüdür.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Urfa'nın sağı solu   / 09-03-2004
 Elazığ'da dört sağ, solu sayma.   / 08-03-2004
 Yeni Soğuk Savaş   / 05-03-2004
 Din istismarına tövbe   / 04-03-2004
 Garantili sandık kuruntuları   / 02-03-2004
 Sağduyu çarmıhta   / 01-03-2004
 'Büyük Ortadoğu' küçük Türkiye   / 27-02-2004
 'Çift süren öküz' siyaseti   / 26-02-2004
 Kürt muhabbetinde yeni ufuklar   / 24-02-2004
 Kürtler üstüne kafatasçılık   / 23-02-2004
ERDAL ŞAFAK
Aş, iş ve oy
Yerel yönetimleri belirlemek için sandık...
AHMET HAKAN COŞKUN
Tam da "Mason fobisi" bitmişken
Eskiden bu topraklarda...
MEHMET BARLAS
Kaymakamlar, ya TÜSİAD'ı satanistlerle...
ALİ KIRCA
Ayılık var hamurunda!...
Elbette yukarıdaki sözcükler...
REFİK DURBAŞ
Gelecekten beklentiler
Bİr gün "gelecek" de geleceğine...
ÖMER LÜTFİ METE
Kahramanlığı güncellemek
DYP lideri Ağar'ın askerlere...
SAVAŞ AY
Öbür dünyaya gidip gelmek mümkün mü?..
Birkaç gündür...
Mutlaka Sami Yen
Mutlaka Sami Yen
"Olimpiyat Stadı camiayı paramparça etti. Yeni sezonda Ali Sami Yen'e...
Ankara'da bitirmeliyiz
Ankara'da bitirmeliyiz
UEFA Kupası 4. tur ilk maçında bugün Valencia'yı ağırlayacak olan...
Gül: Memnun olmayan gitsin Ecevit'e oy versin
Gül: Memnun olmayan gitsin Ecevit'e oy versin
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, AKP'nin Belediye Başkan adayı...
Deniz Baykal: Feleğin şaşar
Deniz Baykal: Feleğin şaşar
CHP Genel Başkanı Çorum'da yaptığı konuşmada Erdoğan'a yanıt verdi:...
Bombacının üzerine atladı faciayı önledi
Bombacının üzerine atladı faciayı önledi
Masonlar Locası'na yapılan saldırı kahraman garson Hüseyin Kurugül...
Eşimden fazla vergi ödüyorum
Eşimden fazla vergi ödüyorum
CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı Sefa Sirmen'in...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Günaydın | Bizimcity | Çizerler | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Yaşama Dair | Sinema | Hobi
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.