|
|
|
|
Bizi bu işe Vehbi bey itti
TEMA'nın Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Gökyiğit, bugün dünya çapında tanınan vakfın, Vehbi Koç'un fikriyle kurulduğunu anlatıyor.
Tekfen Holding'in ortaklarından Nihat Gökyiğit aynı zamanda TEMA Vakfı'nın kurucularından ve vakfın yönetim kurulu başkanı. Kuruluşunun üzerinden 12 yıl geçen TEMA'nın Vehbi Koç'un vasiyeti olduğunu açıklayan Gökyiğit o günleri şöyle anlatıyor: "12 yıl önceydi. Tekfen'de rahmetli Vehbi Koç'un da katıldığı bir toplantı yapılıyordu. Toplantı sırasında Vehbi bey bir ara bana dönerek 'Seninle bir şey konuşacağım. Ortaklarını da çağır bir toplantı yapalım' dedi. Benim odamda Feyyaz bey (Berker) ve Vehbi bey ile bir araya geldik. Bize dedi ki 'Ölmeden önce iki şey yapmak istiyorum. Biri nüfus planlaması ve aile sağlığı. İkincisi de ağaçlandırma. Bana yardımcı olur musunuz? Feyyaz bey, 'Ben nüfus planlamasının içindeyim zaten. Başladım konuşmaya' dedi. O zaman ben de ağaçlandırmada yardımcı olabileceğimi söyledim. Ama sonradan anladık ki onun niyeti bizim bu işe yardımcı olmamız değil. Tersine bizim bu işe öncü olmamızı sağlayarak kendisinin bize yardımcı olmasıymış."
KARACA ARANIYOR Hemen uzun yıllardır arkadaşı olan Hayrettin Karaca'yı aradığını belirten Gökyiğit, "Onun Türkiye'yi dolaşırken yaşadıklarını biliyordum. Ben de inşaat sektöründe olduğumdan dolaşmadığım yer yoktu. Ben de erozyonu, aynı şeyleri yakından biliyordum" diyor. Daha sonra Vehbi Koç'u tekrar aradığını ifade eden Gökyiğit şöyle devam ediyor: "Dedim ki sizin ağaçlandırma dediğiniz şey aslında çok daha geniştir. Bunun adı da ağaçlandırma değil bitkilendirmedir. Bitkilendirme dendiğinde bunun içine ağaçlandırma da girer, meralar da girer, her şey girer. Bunun için siz bize bir randevu verin size daha geniş anlatalım."
KOÇ'UN AJANDASI Vehbi Koç'un "En iyisi siz bana bir rapor verin diyerek" cebinden küçük ajandasını çıkardığını kaydeden Gökyiğit şöyle devam ediyor: "Raporu ne zaman veriyorsunuz diye sordu. Biz de bir tarih veremeyeceğimizi, bir iki hocayla konuşacağımızı söyledik. Parmağını uzatarak 'Ben takvimi olmayan iş konuşmam' dedi. O zaman üç hafta sonra getiririz dedim. Üç haftanın dolmasına iki gün kala arayıp 'o rapor ne oldu?' diye sordu." Rapor hazırladıklarını, başına da bir sayfalık bir yönetici özeti koyduğunu söyleyen Gökyiğit şunları anlatıyor: "Çünkü onu da Vehbi beyden duymuştum. Demişti ki 'Özetini hazırlayamayan kişi konuyu kendisi de anlamamıştır.' Raporu tamamlayıp Vehbi beye götürdük. Önce satır satır özeti okudu. Sonra raporun içine dikkatlice bir göz attı. Sonra da dönüp 'Anladım. Şimdi ne olacak?' dedi."
VAKIF KURULUYOR Vehbi beye bir vakıf kuracakları yanıtını verdiklerini söyleyen Gökyiğit, "4 milyar sermayeyle bu işe başlayacağız. Çünkü o zaman biz bir ofis ve birkaç çalışanla bu işe başlayalım diye düşünmüştük. Şimdi geleceğimiz noktayı tahmin bile edemedik" diyor. Vehbi beyin 'Ben cebimden 500 milyon lira bu işe koyuyorum. Her halde sen de 500 milyon koyacaksın' dediğini anlatan Gökyiğit şöyle devam etti: "O zaman dedim ki Vehbi bey, ben 500 milyon koyarım ama o zaman pek yakışık olmayacak. O da bana 'Vehbi bey 500, Nihat bey 500. Yakışığına hiçbir zarar gelmez' dedi. Bunun üzerin Hayrettin beye haftanın iki günü İstanbul'a gelmesini, her gün 5 işadamı ile görüşeceklerini 3 hafta içinde 30 işadamını ziyaret etmeleri gerektiğini söylediğini ifade eden Gökyiğit, projeyi anlatmak için ilk olarak Nejat Eczacıbaşı'ya gittiklerini kaydediyor. "Eksik olmasınlar tüm işadamları benim randevu talebimi kabul ettiler. Görüştüğümüz 30 kişiden 28'i 'Biz varız bu işte' dediler" diyen Gökyiğit TEMA Vakfı'nın bugünkü yapısının da o günlerde belirlendiğini şöyle anlatıyor: "O dönemde Osman Kavala ilgili bakanlıkların müsteşarlarını da mütevelli heyetine konulmasını önerince Hayrettin bey 'Biraz bağımsız olalım' diyerek karşı çıktı. Ama sonradan ilgili bakanlıklarla birlikte TRT genel müdürünü, DPT müsteşarını ve Vehbi beyin talebiyle Diyanet İşleri Başkanı'nı mütevelli heyetine aldık."
VAKFIN KENDİ KÖYÜNE DE FAYDASI OLDU Gökyiğit'i mutlu eden bir başka olay ise TEMA'nın Camili Projesi. Artvin Borçka'ya bağlı olan Camili Köyü'nün aslında kendi memleketi olduğunu belirten Gökyiğit yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Burada ne yapılabilir diye araştırma yapılırken Camili'de safkan Kafkas Arısı bulunduğunu keşfettik. Bu arının özelliği her türlü hava şartında dolaşmaya çıkması. Çok çalışkan, diğerlerinden 4-5 kat fazla bal üretiyor. Bu ırkı da ancak bu köyde üretebiliyorsunuz. Zaten projenin esası da bu damızlık arıları burada üretip Türkiye'nin dört bir yanına satmak. Bu proje sırasında Camili'ye gittim. Çocukluk arkadaşlarımla karşılaştım."
TEMA'nın kuruluşunun tanığı masa NİHAT Bey'in Tekfen Holding'deki odasındaki 4 kişilik küçük toplantı masası TEMA'nın kuruluşuna tanıklık etti. TEMA'nın adı da bu masada kondu. TEMA'nın isim babası Gökyiğit vakfın isminin nasıl doğduğunu şöyle anlatıyor: "Amacımız Türkiye'deki erozyonu önlemek yani ağaçlandırmaktı. Tabii ki bu aslında doğal varlıkların korunmasıydı. Masada kağıda bunları yan yana yazarken başharflerinden TEMA ortaya çıktığını gördüm. Böylece Vakfın adı, açılımı Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı olan TEMA oldu. Logo da Karaca'nın eseri."
Nevzat Atal
|
|
|
|
|
|
|
|
|