8 yıl önce Mersin'den İstanbul'a geldi, Türkiye'nin en çok otomobil satan adamı oldu. Çekmeköy'de kurduğu tesis Opel'in en güzel showroomu seçildi. İnşaat sektöründen kazandığını otomotive yatıran Gediz “Otomobil bayiliği sanıldığı kadar kârlı değil ama bize satışta birinci olmak yetiyor” diyor.
Reşit Gediz, Türkiye'de Opel ve Toyota markalarının her 10 otomobilinden birisini satıyor. İki markanın da en çok otomobil satan bayisi. Şimdi de Chevrolet satışlarına başlayacak, bu markanın da yüzde 13'ünü satacak. Oysa Reşit Gediz sadece 8 yıl önce Mersin'de Opel bayiliği yapıyordu. Gediz'in Çekmeköy'deki fabrikayı andıran dev ve yeşili bol tesislerine randevusuz gelenler de sabah kahvaltısı yapmamış ise kahvaltı yapıyor, canı sıkılanlar bilardo oynayıp internet cafeye gidebiliyor. Çalışma masasında günlük işlerini yapabiliyor. Veya dev satranç taşlarıyla satranç oynayabiliyor. Reşit Gediz'in otomobil alanındaki liderliğinin öyküsü Mersin'de belirlenen hedeflerin iki katı tutturulması sonrası Opel'in Türkiye'deki yeni yapılanmasında rol verilmesiyle başlıyor. O yıl 3 bin otomobil satarak bu yapılanmada ne kadar önemli bir taş olduğunu da gösterir Gediz. Peki bir çok bayii dururken neden Gediz öne çıktı ve zirveye yerleşti?
SATIŞ RAKAMI HER ŞEY * Nasıl bu kadar çok otomobil satıyorsunuz? Showroomlar yapmak için milyon dolarlarla para harcadık. Çok güzel mekanlar oluşturduk. Dışarıdan görüldüğü kadar çok para kazandırmıyor ama satış rakamlarını görünce bu bize yetiyor. 20 yıl inşaat sektöründen kazandığımızı otomotive yatırdık. Bizim tutkumuz satış rakamları, pazarımızı artırmak. Tek motivasyonumuz satış rakamlarımız.
* Yaptığınız yatırım karşılığında yeterli kâr elde etmiyor musunuz? Bu işin yatırımı çok büyük. Çekmeköy tesislerine 10 milyon dolar yatırdık. Bunun geri dönüşü uzaktan görüldüğü gibi çabuk olmuyor. Avrupa'da böyle bir tesis yok. Standartlar, hizmetler acısından bu tesisin eşi yok. Opel'in en yetkili isimleri bunu bize söylediler.
SÜRDÜRMEK ÖNEMLİ * Fiziki mekanlar dışında satışınızı neler etkiliyor? Burası açılalı 5 yıl olmasına rağmen bugün açılmış gibi aynı temizlikte aynı kalitede ve standartlarda tutuyoruz. Bir şeyi yapmak çok önemli değil, yaşatmak önemli. Ben işyerinin tüm noktalarını her gün gezerim, tek tek kontrol ederim. Çimlerin boyuyla bile tek tek ilgileniyorum. Hayalimde eşi olmayan bir tesis yapmak vardı. 50 bin metrakare üzerine oturan Çekmeköy'deki satış noktasında sigorta ve yedek parça dahil tüm satış ve satış sonrası işlemleri yapılıyor. Müşterilerin rahat etmesi için her türlü inceliği de düşündük.
* Mersin'de de otomobil bayiliği mi yapıyordunuz? Ankara Üniversitesi Elektrik mühendiliği bölümü mezunuyum. İş hayatına inşaat malzemeleri satarak başladım. Bu işi daha ileri götürerek müteahhitliğe girdim. 1990 yılında bir okul arkadaşımın Opel Türkiye'de işe başlaması üzerine Opel'le tanıştım. Mersin'de bayiliğe başladım. 1993 yılında Mersin, Opel Türkiye satışlarının yüzde 5'ini yapıyordu.
* Sonra İstanbul'a nasıl geldiniz? 1995 yılında İstanbul'da Toyota Tarabya'yı kurduk. Opel'de ise Mersin'de bize verilen hedefin iki katını satıyorduk, bayii standartlarında önemli bir kaliteyi yakalamıştık. Opel bunu görünce bize İstanbul'daki yeni yapılanmada yer verdi. O yıl 3 bin, 2000 yılında 6 bin, 2003 yılında 3 bin 500 otomobil sattık. 2004 yılı 2000 yılını aratmıyor. Bu yıl da 6 bin otomobil satmayı planlıyoruz.
* Neden bu kadar büyük bir alanı tercih ettiniz? Büyük alan olmazsa bu hizmeti veremezsiniz. 4 tane müşteri ilişkileri sorumlumuz var. Bu konuda da iddialıyız. Bu nedenle hiç müşteri şikayeti gelmiyor.
* Aile şirketi olmanın avantajı veya dezavantajı oldu mu? Biz birbirimize bağlı ve saygılı bir aileyiz. Aile şirketi olmamız büyümemizde en büyük faktör. Aile bağlarımızın kuvvetli olmasından dolayı bugüne geldik. Galasataray'da görev alacağım * Başka iş alanlarında faaliyetleriniz var mı? Yabancı ortaklığıyla kurduğumuz Ünsa Ambalaj adıyla ambalaj fabrikamız var. Tekstil sektöründe faaliyet gösteriyoruz.
* İş dışında farklı bir uğraşınız var mı? Ben fanatik bir Galatasaray taraftarıyım. Takımın şimdiki durumuna çok üzülüyorum. Galatasaray kongre üyesiyim zamanı gelince Galatasaray'a hizmet etmeyi de düşünüyorum.
Oğlu tamirhanede işe başladı * Bir sonraki kuşağı nasıl hazırlıyorsunuz? Koç Üniversitesi mezunu kızımı ambalaj fabrikasına gönderdim. Halen üniversitede okuyan erkek çocuğu otomotiv sektöründe yetiştireceğim. Zaten okulu müsait olduğu zaman en alt kademeden, tamirden çalışmaya başladı. İş adamları çocuklarını iyi yetiştirmek için mutlaka kendi yanında çalıştırmaya başlamalı. Uyusun erken kalkmasın, tatil yapıp gezsin demeyin. Nasıl başlarsa hayata öyle devam ediyor. Okurken de bazı şeyleri öğrensin. Yoksa tepeden inme işin başına koyarsanız başarılı olması mümkün değil. Oğlum serviste yedek parçada serviste herkesin yaptığı işi yapıyor. Yani işin A'sından başlattık.
* Diğer kardeşlerinizin çocukları da var mı? Tabii onlara da bizden sonra gelen jenerasyonun aynı düzeni devam ettirmesi için gereken tüm hukuki düzeni kurduk. Ayrılmak isteyen gider, şirket devam eder.