|
|
|
|
Mars'ta 30 yılın en büyük keşfi: Su buharı
Donmuş, buzullarla kaplı bir gezegen olarak bilinen Mars'ta su buharının görüntülenmesi her şeyi değiştirdi.
Mars'ta hayat var mı, sorusu 1960'lı yıllardan beri 30 civarında uzay uçuşu ve dört ayrı uzay aracının keşifleriyle giderek daha karışık bir bilmece haline geldi. Bulmacanın son parçası ise Mars Express'in 23 Ocak günü dünyaya ulaştırdığı görüntülerle tamamlandı. Kızıl gezegenin yüzeyini iki metre derinliğe kadar tarayabilen gelişmiş kameralarla 275 kilometre uzaklıktan buz ve karbondioksit buzu içinde su buharı görüntülendi. Ancak Mars'ta yaşam tartışması bitmedi, daha da alevlendi.
*** MARS kafaları meşgul ediyor
Mars'ta kırk yıldan beri suyun peşine düşen bilimadamları aradıkları ipuçlarını geçen hafta gelen verilerde buldu. Fakat "su" bulunması tartışmaları bitirmedi.
Üç yıl önce Mars'ı izleyen kameralardan gelen görüntülerde birkaç kilometre uzunluğunda, 10- 50 metre genişliğindeki oluklar fark eden bilimadamları bu olukların akar suyla açıldığını anladıklarında Mars konusundaki bütün fikirler de alt üst oldu. Otuz yıl önce Mariner 4'ün elde ettiği görüntüler durağan, donmuş karbondioksit kaplı bir gezegen manzarası vermişti.
Mars keşifleri 70'li yıllarda başka araçlarla sürdü. Yeni olan Mars yüzeyinde güçlü su akıntılarının yol açabileceği vadilerdi. Ancak su yoktu. Saniyede 1 milyar metreküplük debiye ulaşabilecek bir akıntıya yol açan su buharlaşmıştı ya da açıklanmayan biçimde yok olmuştu. Milyarlarca yıl önce olup bittiği düşünülen bu devasa devinimlerden sonra Mars'ta hayat olabileceği fikri rafa kaldırıldı. Ta ki, 2000 yılında dikkatli bilim adamlarının gözlerinden kaçmayan o tuhaf oluklara kadar! Sıvı haldeki su çok daha yakın bir geçmişte yüzey üzerinde akmış olabilirdi. Donmuş Mars'ta bu suyun yerin altındaki tuzlu rezervlerden geldiği de düşünülüyordu. 335 milyon kilometre öteden Mars'ın yüzeyinde keşfedilen kar da kızıl gezegenin eğimindeki değişimlerden kaynaklanıyordu.
Geçen yıl, Ağustos ayında gökcisimlerinin hareketleri uzay araştırmaları için benzersiz bir fırsat doğurdu. Kızıl Gezegen Mars ancak 60 bin yılda bir görülecek şekilde dünyaya en yakın konuma geldi ve aradaki mesafe 56 milyon kilometreye indi. Bu durum için, uzay araştırmaları yapanlar hesaplarını çok daha önceden yapmıştı. Avrupa Uzay Ajansı ve NASA peşi peşine Mars'a iki uzay aracı gönderdi. Avrupalıların Mars Express adlı uzay aracı Haziran ayı başında Kazakistan'ın Baykonur Uzay Üssünden tam 400 milyon kilometrelik Mars yolculuğuna çıktı. Avrupalıları bir başka gezegene doğru yola çıkartan bu ilk macerada Mars Express yörüngeye girip, adını Darwin'in gemisinden alan Beagle2 adlı bir yüzey inceleme aracını Mars'a indirecekti. Uzay aracı öngörüldüğü gibi 24 Aralık'ta Beagle2'yi kızıl gezene indirdi. Ancak gerisi tam bir hayal kırıklığıydı. Keşif aracından beklenen sinyal bir türlü gelmedi.
İKİ ARAÇ BİRDEN Neyse ki NASA'nın Mars yolculuğu için hazırladığı araçlardan Spirit ve ondan bir hafta sonra da Opportunity adlı 185 kiloluk keşif aracı geçen hafta başında Mars'a indi. Böylece ilk kez iki uzay aracı birden bir gezegende bir arada yer aldı.
Avrupalıların keşif aracı Mars yüzeyinde sırra kadem bassa da, yörüngeye oturan Mars Express 275 kilometre uzaklıktan çektiği fotoğraflarla Mars konusunda bilimadamlarının kafalarını daha da karıştıracak fotoğrafları dünyaya göndermeyi başardı. Mars Express'in yüzeyin iki metre altını tarayabilen kameralarından gönderdiği ilk veriler geçen hafta Avrupa Uzay Ajansı tarafından kamuoyuna duyuruldu.
Veriler arttı tartışmalar yoğunlaştı Mars Express'in görüntüleriye Mars'ta suyun varlığı keşfedildi. 18 Ocak günü çekilen görüntülerde kuzey kutbu tarafında kızılötesi ısı ölçer araçlarla birleştirilmiş kameralar buz ve donmuş karbondioksit içinde su buharının varlığını ortaya çıkardı. Ancak su buharının varlığı tereddütleri gidermeye yetmedi. Benzer biçimde "Spirit" tarafından gönderilen verilerde karbonat mineralinin bulunması da suyun varlığını güçlendirdi. Bütün bunlara rağmen Mars'ın "hayat dolu" bir dönem geçirdiğini söylemek için henüz çok erken.
|
|
|
|
|
|
|
|
|