|
|
|
|
|
Bir varmış bir yokmuş
|
|
Eski şarkılarla anılarım bir kez daha tazelendi. Odeon firmasının "Bak Bir Varmış Bir Yokmuş" adlı albümde topladığı, 1960 ve 1970 yıllarının Hafif Batı Müziği şarkıları beni gençlik günlerime götürdü.
*** Eski şarkılarla bir kez daha tazelenen anılar
Odeon firmasının "Bak Bir Varmış Bir Yokmuş" adlı bir albümde topladığı 1960 ve 70 yıllarının Hafif Batı Müziği şarkıları, beni unutamadığım gençlik günlerime götürdü.
Bir ülkede, sanata ve kültüre dayalı bir yaşamı dolu dolu yaşamak... İşte böyle bir yaşam, insana temel bir ödül veriyor: O ülkenin sanat insanlarını tanıyor, onlarla dostluklar kuruyor, ortak anılar inşa ediyorsunuz. Bundan güzel bir armağan, böyle dostluklardan iyi bir birikim olabilir mi?
İşte Odeon firmasının yeni çıkan "Bak Bir Varmış Bir Yokmuş-2" albümünü dinlerken, bu sonuca vardım. 1960 ve özellikle 70'lerden gelen şarkıların hepsine aşinaydım, hepsini biliyordum, çoğu benim anılarıma fon oluşturmuş unutulmaz parçalardı. Ama aynı zamanda, söyleyip çalanların çoğu da benim kişisel tanışlarım arasındaydı. Onlarla kimi zaman ne çok şey paylaşmıştık!...
En başta, "Ne Olur Yapma" şarkısı 20 parçanın en sonunda yer alan sevgili İlham Gencer... Benim ilk gençlik yıllarımda, koruyucu kanatlarını sayısız müzik hastasına olduğu gibi bana da germiş olan ve bir şarkıcı olmam için çaba harcayan İlham Abi..." Sonra, turistik Kervansaray gecelerinin değişmez sesleri, Rana ve Selçuk Alagöz kardeşler. Onlardan da birer parça var.
Yine eski Kervansaray gecelerinden tanıdığım Ay-Feri'nin sesi hatırladığımdan da muhteşemmiş... Onu en azından "Aşk Bitmesin"de dinlemek beni mutlu etti. O çılgın yıllarda değil ama çok sonraları tanıştığım ve bir tren yolculuğundan sonra çok ahpap olduğumuz Füsun Önal ve en şirin şarkılarından "Oh Olsun" da var. Özenle toparladığı ünlü parçaları, yakın zamanda bir korsan kasete malzeme olan ve bu albümün yasal biçimde müzikseverlere ulaşması için hala büyük çaba sarfeden sevgili Füsun...
AJDA'YI ESKİ SESİYLE DİNLEYİN Artık yaşamayan iki büyük müzikçi, albümün bence ön önemli ve iştah açan şarkılarını söylüyorlar. Yaşar Güvenir'i 1970'lerde İzmir gecelerimde, Büyük Efes Oteli'nde çalıp söylerken dinlemiştim. Onun uzun zamandır çok aranan parçası "Sensiz Saadet Neymiş", sonunda bir CD'de yer aldı. Aynı şey, benim ancak uzaktan görüp hiç tanışamadığım Dario Moreno ve onun o çok güzel şarkısı "Hatıralar Hayal Oldu" için de söylenebilir. Sahi, Fransızca parçaları Fransa'da sürekli basılan Türkiye doğumlu Moreno'nun onca Türkçe parçası, ne zaman bir albümde toplanacak?
Hakkında yazdığım birkaç yazıdan sonra karşılaşıp konuştuğumuz Ajda Pekkan, hala en büyüklerden... Ama eski sesi ve yorumları bence bir hazine değerinde. "Bir Köşede Yalnız" adlı parçasını dinlemekten mutlu oldum. En sevdiğim aranjman parçalardan biri olan "Hancı"yı teknoloji sayesinde Tanju Okan'la birlikte söylemesi, beni daha da çok heyecanlandırdı. Tanju Okan'ın "Hasret" adlı "Le Meteque" uyarlaması da albümün en iyilerinden...
Söz konusu ettiğim kitabımdan sonra, yabancı dilde söylediği parçaları bana bir CD'de yollayan Ömür Göksel'in albümdeki parçası "Ha Üç Gün Önce, Ha Beş Gün Sonra" ne sevimli... Aynı şey, her yıl Antalya Şenliği'nde karşımıza çıkan (çünkü artık orada yaşıyor) Engin Evin'in "Ah Dede, Vah Dede"si için de söylenebilir. Hiç tanımadığım Gönül Turgut'un İtalyanca "Telefona Mi" şarkısının uyarlaması olan "Telefondayım Yine"si de pek şirinmiş....
Gelelim, asıl büyük dostlarıma... İlham Gencer'le çalıştığım dönemde benim için bir "rüya kadın" olan Ayten Alpman'ın "Son Bir Defa"sını zevkle dinledim. Daha geçen gün SİYAD gecesine katılıp bir konser sunan Melike Demirağ'ın "Hadi Canım Sen De"siyle 70'li yıllara ve o mesaj yüklü şarkılara bir dönüş yaptım ve elbette Şanar Yurdatapan'ı andım. Sevgili Hümeyra'nın orijinal "Sessiz Gemi"si ise bana neler, neler çağrıştırdı...
Sık sık galalarda ve sergilerde karşılaştığımız Lale Belkıs'ın "Çingene"sini bu albümde bulmak, yine hoş bir sürpriz oldu. Diğer şarkıları, özellikle "Liman Şehri" bakalım ne zaman elimizde olacak? Yine çok sevdiğim Ayla Algan'ı bir zamanların ünlü şarkısı "Love Story"nin Türkçe yorumunda bulmak da az hoşluk değil.
Geriye kimler kaldı? Galiba hiç tanışamadığım Nilüfer'in ilk şarkılarından "Ara Sıra Bazı Bazı". Sahi, bir Best of Nilüfer ne zamana? Ve de bence Batı müziği söyleyen alaturka seslerimizin en başarılısı olan Nesrin Sipahi'den o muhteşem "Honey" uyarlaması "Sen İstedin". Onunla ilk kez, geçenlerde bu albümün ilkinin Babylone'daki tanıtım gecesinde tanıştım. O gerçek bir hanımefendi ve onun Batı tarzı parçaları da mutlaka bir albümde toplanmalı.
İşte tek bir albümün hatırlattıkları... Odeon başta, yıllar boyu müzik hayatımıza egemen olmuş tüm büyük şirketlere elbette önemli görevler düşüyor. Arada sırada yapılan bu çabaları düzenli hale getirip ortak belleğimizi sürekli zenginleştirmek... Kuşku yok ki hep nostalji diye, yırtınıp bu çabalara gerekli ilgiyi göstermeyen ya da korsan kaset/CD'lere dadanmış müzikseverlere de büyük görev düşüyor. Binbir özen ve özveriyle hazırlanan bu türden toplamlara mutlaka ama mutlaka destek olmalıyız.
|
|
|
|
|
|
|
|
|