Aşık olmak kendini cesur hissettirir
Paulo Coelho, dünyanın en eski mesleği üzerine kurulu bir aşk masalı olan son kitabı "On Bir Dakika"yı cesaretinin bir ifadesi olarak kaleme aldığını söylüyor
Söz simyacısı Paulo Coelho, bir dergide yayınlanan yazısında "Kitaplar yalnızca bilgi edinmeye değil, yazarın bakış açısını ve deneyimlerini paylaşmaya da yarar. Seks insanın çelişkilerini yaşayabilme, kişiliğini ve teslim olma arzusunu gösterme cesaretidir" diyor. Yazının tamanını Portekizce aslından İlknur Yılmaz çevirdi. "Edebiyat doğdu doğalı, dünyada pek çok yazar seks üzerine yazdı. Mısır'dan Yunanistan'a, Japonya'ya dek her yerde, insanoğlunun kafasını en fazla meşgul eden konulardan biridir bu. Daha önce seks hakkında milyonlarca kitap yayınlanmış olmasına rağmen, hala ne olduğunu tam olarak anlayabilmiş değilim. On Bir Dakika'nın da ötekilerden daha iyi olacağına inanmıyorum, çünkü seksin özünde, hayal dünyamızı zenginleştiren bir yalan vardır. Hata yapmaya cesaretimiz olduğunda, ancak o zaman, hissettiklerimizi dürüstçe ortaya koyabiliriz. Biz erkekler, kadınlara şunu söyleyecek cesaretten yoksunuz: Bana bedenini öğret. Oysa kadın, zaman zaman dile getirir bunu: Beni öğren. Hayatımın akışı içinde, seksi farklı şekillerde yaşadım: Bir kadının, iyi sayılmak için her şeyden önce 'bakire' olmasının gerektiği, tutucu bir dönemde doğdum. Cinsel devrim adına, doğum kontrol haplarının ve gelecekte vazgeçilmez hale gelecek olan antibiyotiklerin yaygınlaştırılmasına yardım ettim. Bugün her konuda önümüzde bir örnek olduğuna ve bu örneği izlersek güvende olacağımıza inanıyoruz. Gerçekte, bir dizi yalanı birleştirerek, bir 'seks modeli' yarattık: Vajinal orgazm ve en önemlisi, erkeklik gücü var bunun içinde. Bu bakış açısı, sonuçta doğal olarak milyonlarca silik, mutsuz, suçluluk duygusuyla dolu, yorgun insan doğurdu.
SEKSİ YAZMAK Kendi dünyasını yansıtmak, her yazarın doğasında vardır. Yazmayı en çok istediklerim arasında, seks üzerinde bir kitap da vardı. Başlangıçta, iki cins arasında, ideal bir ilişki düşünüyordum. İki kişinin arasında farklı çatışmalar yaratmayı denedim, ama bir türlü olmadı. Ne zaman ki, kitabın mihenk taşı olabilecek hayat kadınını tanıdım, o zaman öyküyü neden geliştiremediğimi anladım. İlahi seksten söz edebilmek için, hepimizi ürküten noktadan, hata yapma korkusundan yola çıkmak gerekiyor. On Bir Dakika cinsel hayatın gizemini, kadını ve erkeği anlatan bir elkitabı değildir. Yaşadığım hiçbir şeyi yargılamadan, kendi yolculuğumu analiz ediyorum bu romanda. İki bedenin tensel buluşmasının, uyarılara verilen basit bir yanıttan çok öte olduğunu öğrenmem uzun zaman aldı. Aslında seks, kendinde insanlığın bütün kültürel birikimini taşır.
CİNSELLİK AŞKTIR Seks, yalanın doğal karşılandığı bir konu. Cinselliğin adına aşk dediğimiz, manevi bir enerjinin yansıması olduğunu kolayca unutabiliyoruz. O halde, at başı giden, iki uç noktayı uyumla bir araya getirmek zorundayız: Kasılma ve gevşeme. Bu iki zıtlığı nasıl birleştireceğiz? Hata yapmaktan korkmayarak. İki kişi karşılıklı olarak, samimiyetle zevki ararken, bedenin bir yay gibi gerildiğini hissederiz. Ama ruh, sonunda, fırlatılan bir ok gibi rahatlar. Beyin, kendini kalbe teslim ederek, olayı yönetmekten vazgeçer. Ve kalp de karşı tarafın dikkatini çekmek için bütün yeteneklerini kullanmaya başlar: Mırıldanma, koku alma, görme, işitme, zevk; ilahi bir kendinden geçiş. İşin ilginç tarafı, cinsel ilişki sırasında insanların çoğunun sadece 'konuşma' ve 'görme' duyularından yararlanmalarıdır. Eğer taraflardan biri kendini tamamen bırakırsa, ötekinin direnişini kırar. Çünkü bu teslimiyetin bir anlamı vardır: Sana güveniyorum. Bu sırada, gerçek cinsel enerjinin ortaya çıkışı, bir oyuna dönüşür. Yalnızca 'erotik bölgeler'e değil, bedenin tümüne, saç diplerine, cildin her hücresine yayılır. Artık öteki beden iyice tanınmış, onunla uyum sağlanmıştır ve tenin her zerresi farklı bir ışık yaymaktadır. Bu noktadan itibaren, atalarımızdan kalan, insana yeniden doğma fırsatını veren bir ritüel başlar. Bu ritüele katılmak için, kendinizi yepyeni, dünyevi bir hazza bırakmaya hazır olmalısınız, bunu arzulamalısınız. Kitaplar yalnızca bilgi edinmeye değil, yazarın bakış açısını ve deneyimlerini paylaşmaya da yarar. Seks her şeyden önce, insanın çelişkilerini yaşayabilme, kişiliğini ve teslim olma arzusunu gösterme cesaretidir. İşte On Bir Dakika'yı bunun için yazdım. Hayatın bana öğretmek istediklerinin ne kadarını almaya cesaretim olduğunu, kendi kendime gösterebilmek için.
|