|
|
|
|
Kış bitmeden gelecek yılın kış modası hazır
Biz kara kışla boğuşurken, moda dünyası yazı bitirdi ve kışın çizgilerini tanıtmaya başladı. 2004- 2005 Sonbahar /Kış moda haftalarının ilki, geçen hafta New York'da gerçekleşti. Marc Jacobs ve Missoni, benim en çok ilgimi çeken iki marka oldu.
Bembeyaz bir İstanbul'dan herkese merhaba! Gelecek kışın çizgileri yavaş yavaş ortaya çıkıyor. 2004-2005 Sonbahar/Kış moda haftalarının New York ayağı geçen hafta gerçekleşti. Önümüzdeki günlerde Paris ve Londra'da devam edecek hazır giyim koleksiyonlarının sunulduğu bu haftalara, Atıl Kutoğlu ve Bahar Korçan'ın yanı sıra, Donna Karan, Oscar de la Renta, Anna Sui ve Micheal Kors gibi önde gelen birçok tasarımcı katılıyor. New York Moda Haftası'nda ilgimi çeken tasarımcılardan biri Marc Jacobs. Modanın "hippi" tasarımcısı diye anılan Jacobs, New York Moda Haftası çerçevesinde iki ayrı koleksiyon sundu. Modacının beni etkileme nedeni sadece bu iki koleksiyonu değil. Jacobs, aynı zamanda Louis Vuitton için de her yıl iki koleksiyon hazırlıyor. Bunun yanı sıra, kendi adıyla çok iddialı ayakkabı ve aksesuvar koleksiyonları da hazırlıyor.
İKİ FARKLI MARKASI VAR Marc Jacobs'ın kıyafete olan ilgisi, küçük yaşta anneannesinden örgü öğrenerek başladı ve onur ödülü ile mezun olduğu Parson's School Of Design'da "harika çocuk" olarak biliniyordu. Tasarımlarını, ilk kez 1986 yılında sunmaya başladı. 1997'de ise Louis Vuitton'un ilk kadın koleksiyonunu tasarladı. Ünlü modacı, New York Moda Haftası'nda koleksiyonlarını, "Marc Jacobs" ve "Marc by Marc Jacobs" isimleri altında sundu. "Marc by Marc Jacobs" daha genç ve spor. Sonbahar/Kış sezonu için 70'li yıllardan esinlenmiş. Pembe, yeşil, mavi, kahverengi renklerin ağırlıkta olduğu, desenli kumaşlar ve 70'lerin olmazsa olmazı fitilli kadifeler var koleksiyonda. Bunun aksine, Marc Jacobs koleksiyonu ise daha kadınsı. Tasarımcı koleksiyonunu, 'Mona Lisa ifadeli sekreter' tanımlamasıyla anlatıyor. İfadeyi düşündüğünüzde Jacobs'ın hayal gücünden etkilenmemek imkânsız. Bana göre iyi bir tasarımcı, birçok ayrı markada başarılı olabilir. Sadece yoğun bir iş temposu içinde olmayı göze almalı. Hayal gücü, çalışma azmi ve iyi ekiplerle, değişik hedef kitlelere farklı koleksiyonlar yapabilmek mümkün.
50 YILLIK MARKA Ve 50 yıllık bir moda efsanesi Missoni... Markanın tasarımcıları Rosita ve Tai Missoni, 2003'te 50. yıllarını kutladılar. Belirgin stilleriyle etiketlerine bakmadan 'Missoni' diyebileceğiniz çizgilerini koruyarak, 50 yılı geride bırakmak zor bir iş. Özellikle moda sektöründe. Moda, dünyadaki değişimlerden ilk önce etkilenir ve sürekli yenilik peşinde koşar. 50 yıl içinde modada nelerin değiştiğini gözünüzün önüne getirirseniz, Missoni'nin tarzını zamana adapte ederek ayakta tutmasının ne büyük bir başarı olduğunu fark edebilirsiniz. Daha çok triko çalışmalarıyla bildiğimiz bu markanın hikayesi Rosita ve Tai Missoni'nin evlenmesinden sonra, 1953 yılında kurdukları triko atölyesi ile başladı. 50 yılda İtalyan modasına değişik açılar kazandıran çalışmalara imza attılar. Sanatçılarla işbirliği yaparak, sergiler düzenlediler. Tasarımcılar günümüzün modern sanatçıları ve Missoni de bunun en güzel örneklerinden biri. Yukarıda, iyi bir tasarımcının pek çok alana, kendi tarzını taşıyabileceğinden bahsetmiştim. Missoni de stilini iç dekorasyon gibi farklı alanlara taşıyabilmiş. Rosita Missoni, "İşimizin en önemli tarafı, entelektüel adımları, arayışları, sonuçlarıdır" diyor. Birçok gerçek tasarımcı için de beklenti bu sanırım.
Dilek Hanif
|
|
|
|
|
|
|
|
|