| |
Kızıl Pazar
Kızıl Pazar'la ilgili yorumları, isyanları, serzenişleri, takdirleri, 'bırakıp giderim'leri izliyoruz, okuyoruz...
Yiğiter Uluğ'un dünkü yazısı, Samsunspor Başkanı İsmail Uyanık'ın demeci ve Beşiktaş Çarşı taraftarının maça yönelik tavrı öne çıkan, üzerinde durulması gereken çok önemli mesajlar içeriyor.
Yiğiter Uluğ ligimizin hastalıklı olduğunu yazmış. Bunu yaparken de çok güzel bir benzetme yapmış: "Bir an için formaları değiştirelim. Beşiktaş Samsun olsun, Samsun da Beşiktaş. Ama pozisyonlar aynı kalsın. Ne olurdu? Kararlar böyle tartışılmazdı. Daha da önemlisi ilk yarıyı sekiz kişi bitiren Samsun, ikinci yarı tonla gol yer ama sonuna kadar oynar, tribünler zevkten çıldırır, kuralları harfiyen uygulayan hakeme övgüler düzülür, maç istatistiklerde yerini alır, hayat devam ederdi. Yıllardır olduğu gibi..."
Daha güzel bir analiz olamaz. Sonra Samsunspor Başkanı İsmail Uyanık'ın maç sonrası yorumunu dinledik: "Cem Papila düzeni bozduğu için hatalıdır. Alışagelmiş olayları etkilediği için yadırganıyor. Umarım bu bir başlangıç olur."
Çarşı Cemaati'ne gelince... Onlar hakem Cem Papila'nın kartlarında haklı olduklarını, futbolcuların sorumsuz davrandıklarını söylüyor.
Fanatik kimi yazarlardan daha sağduyulu bir taraftar kitlesine sahip oldukları için Beşiktaşlılar şanslı.
Artık kendimizle yüzleşmenin vaktidir. Aynen büyük takımlardan küçük takımlara zorunlu geçiş yapan futbolcuların gerçeklerle yüzleştiği gibi. Fenerbahçe forması altındaki "hak ve özgürlükler" ne yazık ki Anadolu takımlarına geçtiklerinde yok oluveriyor.
Galatasaray formasıyla hakeme bağırıp çağırmalar, çorak topraklarda yerini sessizliğe bırakıyor...
"Yayıncı kuruluşun manipülasyonu var!" Ne kadar saçma... Fenerbahçe Galatasaray'ın dokuz puan önündeyken dönemin yayıncı kuruluşunun etkisi var mıydı? Hayır. Galatasaray güldür güldür geldi ve geçti Fener'i.
"İşsiz kalır yorumcular, yazarlar!" Sığ, cahil, iki kelimeyi bir araya getiremeyen onca yazar ve yorumcu, hala kovulmamışlarsa Beşiktaş'ın puan farkı yüzünden işsiz kalmazlar. Endişeye mahal yok.
"Heyecan bitmesin!" Allah aşkına neyin heyecanı?
Sittin senedir şampiyonluk parolasıyla lige başlayan üç takımın heyecanı bıkkınlık verdi artık.
Aradan Antep'in, Gençler'in, Malatya'nın sıyrılıp şampiyon olduğu, nanik yaptığı lig daha heyecanlı olmaz mı? Sıkılmadık mı aynı filmi defalarca izlemekten. Dramatik kurgu aynı, bir tek aktörler değişiyor. Cümle de aynı "Şampiyon olmamız engellenemez." Yiğiter Uluğ adalet mi istiyoruz yoksa asıl derdimiz tuttuğumuz üç takımın sırayla kazanması mı diye sormuş.
Sizi bilmem ama Fener'in bilmem kaçıncı şampiyonluğu beni ilgilendirmiyor artık.Ben adalet istiyorum. Gerekirse, adil olması kaydıyla, beş kırmızı da Saracoğlu'nda Fenerli oyunculara çıksın. Şımarık üç büyük oyuncularının tantanası, şımarıklıkları ve ağlakları baygınlık verdi artık. Siz sıkılmadınız mı?
Başkan Uyanık'ın temennilerine katılıyorum. Umarım bu bir başlangıç olur.
|