|
 |
|
 |
Cevapsız sorular
UMUT GÜNEŞ Cevapları olmayan sorular vardır. Aslında cevapları herkes bilir de... İşte birkaç örnek: Haldun Alagaş Spor Salonu'nun altında bir darphane ve patlayacı imalathanesi olduğundan şüpheleniyorum. Öyle ya giriş kapısında Lig Koordinatörü'nün eşinin cebindeki bozuk paralara kadar toplandığına göre bunca bozukluk ve patlayıcı (fünye, ses bombası) salona nasıl girer. F.Bahçe- G.Saray maçıyla ilgili anlamadığım bir nokta da maç başlamadan önce eserlerini icra etmeye başlayan küfür korosuna niye 27.dakikaya kadar tahammül edildi. Yoksa o dakikada Aziz Yıldırım bırakılıp hakemlere karşı bir kabahat mi işlendi. Oyuna 1 saat ara verip tüm oyuncular buz kestikten sonra yeniden başlatan hakemler ciddi bir sakatlık yaşansaydı bunun sorumlusu tutulabilir miydi? Sorular uzar gider ama cevapları vermesi gerekenler hep susar. Herşeyin kendiliğinden olduğu bir dünyada tribün terörünün de kendiliğinden bitmesini bekleyeceğiz... Haftanın derbisinde tribünler dışında da kahramanlar vardı. 6 ay aradan sonra Fener'e dönen Yeni Zelandalı oyun kurucu Dickel, bileğini soğutmuş (1/9 şut yüzdesi) ama basketbolu hiç unutmamış (11 asist). Mike Jones, iki şuttan birini sokup 29 sayı üretti. Sıkıntıları arşı aşmış G.Saray ise herşeye rağmen basketbol oynamaya çabaladı. Yalnız daha önce Halil Üner'i dengeliyor dediğimiz Cihansever Yeşildağ bu kez çok ateşliydi. Allah'tan bu kez Üner sakindi de ateşle barut yanyana gelmedi. Beşiktaş, seyirci baskısının hissettiği Telekom maçında şut sokamayınca kaybetti. 4 yenilgiden üçünü sahalarında almaları şampiyonluk stresine dayanamayacakları izlenimini uyandırıyor. Şut sokamamaları neyse de isteksiz savunmanın affedilir tarafı yok. İzmir derbisinde ise Karşıyaka, ilk yarının flaş ekibi Tuborg'u devirdi. Maddi sıkıntı yaşamazlarsa Efes ve Ülker'e rakip birkaç ekipten biri olabilirler.
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|