|
|
 |
|
 |
Halka açılma
Fenerbahçe'de halka açılma her şeyin başında bir sembol olarak çok önemli. Ali Şen zamanında çok avantajlı bir imkan kaçmıştı. Şimdiki şans, hedeflenen vizyona ulaşabilmek için kaçırılmamalı. "Sistemin yarattıkları kendilerini yaratan sistemi değiştirmezler" diye bir inanış vardır. Aziz Yıldırım halka açılma ile bu inancı sarsıyor. Kendisinin başkan olmasını sağlayan paralı başkan ön şartı, halka açılma ile birlikte rafa kalkacak. Gelen kaynakla tamamlanacak projeler somut bir şekilde açıklanmışken, camiadan gelen bazı homurtulara da anlam vermek mümkün değil. Bu satırlarda başkanın futbol takımı ile ilgili birçok eylemini çok sert eleştirdim. Ancak yiğidin hakkını vermek gerekirse tesisleşme bu yönetimin en iyi yaptığı icraattır ve bu yönetim tesisleşme yolunda F.Bahçe'nin en başarılı yönetimidir. Aziz Yıldırım yönetiminin Revivo'ya 7 milyon $, Rapajç'e 10 milyon $, Ortega'ya 10 milyon $ gibi manasız bonservis bedelleri ödemesi, 32 yaşında Andersson'la 5 milyon $'a sözleşme imzalaması gibi geçmişte yaptığı büyük hovardalıklar belki tek çekince olabilir. Ancak artık yapılanlardan ders alındığını düşünüyorum. Harvard'da yıllık okul ücreti 50 bin $. Fenerbahçe'de ise eğitim biraz daha pahalı! F.Bahçe'nin halka açılma sürecinde en büyük talihsizliği Beşiktaş ve G.Saray'ın halka arz neticelerinin olumsuzluğu. Beşiktaş farklı bir model. G.Saray ve F.Bahçe modellerinde en önemli konu elde edilen gelirle yeni kaynaklar yaratacak projelerin gerçekleştirilmesi. G.Saray elde edilen gelirle ancak borçlarını tasfiye ettiği ve gelir arttırıcı yatırımda bulunamadığı için hissedarların aldığı kâr paylarının artma şansı düşük. Sportif gelirler TV, saha reklamları ve tribün gelirleri ne kadar artsa da F.Bahçe'nin dünya kulübü olması için yeterli değil. En önemli gelir kalemi TV'de F.Bahçe'nin düşük kur nedeniyle iki sezonluk kaybı 17 milyon $! Kira geliri gibi sabit ek gelirlerin oluşması, sağlam bir nakit akışı ve gelirlerin artması için şart. Elde edilecek 20 milyon $ ile stadın son tribününün tamamlanması, sonra da lisenin modern bir alışveriş merkezi haline getirilmesi ile F.Bahçe'nin gelirleri katlanarak artacak. En kötü gününde bile nazire yaparcasına tribünleri dolduran, F.Bahçe'yi gişe gelirlerinde en yukarıya taşıyan F.Bahçe'li de mutlu yarınlara kavuşabilecek. Hisse senedi sahipleri de diğer kulüplerde olduğu gibi yalnız kulüplerine destek olma mutluluğunu yaşamayacak, aynı zamanda önemli bir gelir imkanına sahip olacaklar.
KEMAL DİNÇER
|
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|