Aşık olun, dünya sizden korksun!
Aşkı hepimiz farklı yaşıyoruz. Kimsenin stili kimseninkine benzemiyor. Bu harika duyguyu hepimiz değişik notalarda yaşıyor olsak bile, beynimizde olan bazı değişimler ortak özellikler gösteriyor. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Emre, İngiltere'de yapılan "Romantik Aşk" adlı çalışmanın bu ortak özellikleri doğruladığını açıklıyor.
AMAÇ BEYNİ İNCELEMEK Ünlü bilim adamı Semir Zeki tarafından İngiltere'de yapılan bu çalışma hakkında Prof. Dr. Emre şu bilgileri veriyor: "Bu araştırmada 'İşlevsel Magnetik Rözenans' dediğimiz yöntemle 11'i kadın, 6'sı erkek 21-37 yaşlarında toplam 17 kişi incelendi. Deneklerin hepsinin ortak özelliği sırılsıklam aşık olmaları. Deneyin amacı ise; aşkın beyinde diğer sevgilerden farklı durumlar yaratıp yaratmadığının saptanması." Bunun için deneklere, deneyin birinci bölümünde aşık oldukları insanların fotoğrafları gösteriliyor. İkinci bölümde ise sevdikleri tanıdıklarının fotoğrafları gösteriliyor.
BAŞARININ SIRRI AŞKTA! Beyin her iki fotoğrafta değişik tepkiler veriyor; yani beynin bazı bölgeleri aktif hale gelirken, bazı bölgeleri aktivite kaybediyor. Daha açık bir ifade ile, denekler aşık oldukları kişilerin fotoğrafını gördüğünde beynin korku ve endişelerle ilgili olan sağ yarım küresi aktivitesini kaybediyor. Dolayısıyla kişi kendini daha cesur, atak ve güçlü hissediyor, hayata daha pozitif bakıyor. Aşık olduğu kişinin fotoğrafını görenlerde; motivasyonu artıran, yaratıcılığı geliştiren, yazmayı, okumayı, konuşmayı sağlayan beynin sol yarım küresi ise daha aktif çalışmaya başlıyor. Özetle; aşk beyinde kendine özgü bir ağ oluşturuyor. Bu ağ diğer heyecan durumlarında yaşadıklarımızdan çok farklı ve tamamen aşka özgü. Kadın ve erkek ayrımı gözetmeksizin, aşk insanı pek çok alanda daha başarılı ve güçlü yaparken, olumsuz düşünceleri de beyinden siliyor.
Berrin ORUĞ
|