|
 |
|
MANSUR FORUTAN
Çocuk da yaparım kariyer de...
Olayın yanlış yorumu olaydan daha zararlı olabilir mi? Mehmet Barlas'ın pazartesi günü yazdığı yazının başlığı buydu. Son terör eylemlerini ne kadar objektif değerlendirdiğimiz üzerine kaleme alınmış bir yazıydı.
Yazının girişine ihtiyacım var. O yüzden devam ediyorum
"Olaylara iki açıdan yaklaşıp, anlamaya çalışabilirsiniz. Birincisinde, olayın türü, şekli, zamanı ve içeriği ne olursa olsun, beyninizdeki önyargılarla, bunu kategorize edersiniz.
Ondan sonra, olayı tahlil etmek yerine, önyargımızı doğrulamak için, ipuçları ve gerekçeler aramaya başlarsınız.
İkinci yaklaşım açısı ise, aklın ve pozitif bilim anlayışının gereklerine uygundur.
Olayı, nedenlerini, içeriğini, bağlantılarını ve yapılan açıklamaları tahlil edersiniz. Benzeri geçmiş olayları incelersiniz. Sonra kendinizce bir yargıya varırsınız..."
Şimdi gelelim yaşadığım olaya ve onu hangi yolla tahlil edeceğime...
Açıkçası bıkmıştım kahve köşelerinde maç izlemeye. Bir iki arkadaşım, gerçi bağlatmıştı ama zırt pırt evlerine çöküp Kanaryam'ın lig mücadelesini izlemek pek tat vermiyordu. Evli barklı adamlar sonuçta.
Sonunda bağlattık Digiturk'ü. Kendi evimde, istediğim gibi maç izleyebilecektim artık.
Cumartesi günü ezeli rakiplerim keselenince pek bir heveslendim. Yıllardır uğurlu mekan arıyordum, meğer kendi evimmiş diye düşündüm. Digiturk'ü bunca zaman bağlatmadığım hataymış diye geçirdim içimden.
Pazar günü, Kanaryam'ın Samsun deplasmanından çıkaracağı üç puan kesin gibiydi.
Bu arada Digiturk kokusunu alan dostlarım da maça bana çökmek için yetki istediler. Mutlulukla gelebileceklerini söyledim. Ancak maç saati yaklaşıp geldiklerinde yanlarında "çocuk da yaparım kariyer de" içerikli kızlar geldi.
Bu bir uğursuzluk olabilir miydi acaba? Hayır önyargılarıma yenilmeyeceğim bu kez!
Neyse maç başladı. Ama gelin görün ki kızların çenesi de düşmeye başladı.
"O kim, bu kim, hakemin adı ne?...
Çok önemli telefon konuşmaları yaptıklarından sesi kısmak zorunda kaldım zaman zaman.
Sonra, "ben acıktım, ben susadım, ben sıkıldım, kaç dakikası kaldı?..."
Bu hengamede ne olduğunu anlamadan üç oldu. Yemin ederim bir acı hissetmedim. Kızlar öylesine enerjimi çaldılar ki Kanaryam'ın mağlubiyetinden bir şey anlamadım. Acısı ertesi gün çıktı.
Şimdi bu olayda hangi yolu tercih edip bir analiz yapmam gerek biri bana lütfen söylesin.
Siz söyleyene kadar ben bu olayı tamamen ve tamamen kızların evime gelip uğursuzluk tohumları saçmasıyla ilgili görüyorum. Ve bu fikrim değişmeyecek. Yani bu olayın türü Kanaryam'ın on puanlık bir haftada yenilmiş olması. Önyargım kadınlarla maç izlersen böyle olur, diyor. Önyargılarımı doğrulamak için geçmişte kadınlarla izleyip yenildiğim maçları hatırlıyorum ve diyorum ki, çocuk da yap kariyer de. İstediğini yap ama lig mücadelesine lütfen bulaşma. Yalvarıyorum!...
İçinde bulunduğum ruh hali aklın ve pozitif bilimin gereklerine pek uygun değil.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
