|
 |
|
HINCAL ULUÇ
En büyük terörün hâlâ farkında değiliz..
Bayram günü terörden bahsetmem bazılarını rahatsız edebilir.. Etmesin.. Bu sözünü edeceğim terör, en çok bayramlarda azar çünkü.. Yüzlerce aile, binlerce insana bayramı zehir eder..
Anladınız tabii.. Trafik teröründen söz ediyorum..
30 ölü, 450 yaralı diye bilanço veren El Kaide terörünün ne kadar korkunç olduğunu kimse tartışmıyor..
Şimdi bu rakamlarla, az sonra okuyacaklarınızı karşılaştırın.. Asıl o zaman dehşet içinde kalacaksınız.. Bizi sinsi sinsi vuran bu korkunç terörün ihmal edilen, şaka gibi gelen boyutları hakkında fikriniz olacak..
Belki o zaman, bu korkunç terörü gizleyen, üzerine gitmeyen medyayı, bu rakamları yıllardır ellerinde bulundurdukları halde önlem almayan iktidarları ve bürokratları ve de artık ne kadar üzerinize alınırsınız bilmiyorum, bu dehşet çetesinin bilinçli ya da bilinçsiz üyesi olan kendinizi yargılama ihtiyacı duyarsınız..
Yazıyı bana giderek güçlü bir sivil toplum örgütü haline gelmeye başlayan Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün göndermiş..
Dikkatle okuyun.. Altını çizerek okuyun.. Bayramda karayolu ile tatile gidiyorsanız hele, kesip arabanızda, el altında, göz altında olacak bir yere koyun.. Belki faydası dokunur.
Ankara Ticaret Odası'nın raporu sorguluyor..
Cumhuriyet en çok insanını nerede kaybetti? Depremlerde mi?.. Geçiniz.. Güneydoğu teröründe mi?.. Geçiniz?.. Kurtuluş Savaşı'nda mı?.. Geçiniz..
Ve tekrar ediyorum.. Dikkatle okuyunuz..
****
Resmi kayıtlarla trafik istatistiklerinin tutulmaya başlandığı 1955'ten Temmuz 2003'e kadar 223 bin 118 vatandaşımız, trafik kazalarında hayatını kaybetti. Ancak bu sayıya kaza mahallinden sonraki ölümler dahil değil. Kaza sonrasında yolda ya da hastanede yaşamını yitirenlerle birlikte toplam 1 milyonu buluyor.
Kurtuluş Savaşı'nda 10 bin 885 kişi, Çanakkale Savaşı'nda 250 bin kişi şehit oldu.
Son 10 yılda depremlerde 25 bin kişi hayata veda etti.
Trafik kazaları her yıl 1 ilçemizi, her 10 yılda 97 bin nüfusa sahip Bayburt, 93 bin nüfusa sahip Tunceli gibi bir ilimizi haritadan siliyor. Kendi kendimizi haritadan siliyoruz.
Kazalarda sakat kalanlara gelince..
Son 10 yılda trafik kazalarında yaralanan ya da sakatlananların sayısı 1 milyon 200 bin kişi..
8 milyon kişi bu dramdan doğrudan ya da dolaylı etkilenmiş. 69 milyon nüfuslu Türkiye'de trafik kazası dramı yaşamamış bir aile neredeyse yok.
1955-2003 dönemi içinde trafik kazalarında yaralanan ya da sakat kalanların resmi sayısı 2 milyon 360 bin.
Ancak kayıtlara geçmeyen yaralanmalar da dikkate alındığında bu rakamın 5 milyon kişiyi geçtiği tahmin ediliyor.
Bir yılda ortalama 500 bin kazanın meydana geldiği Türkiye'de, her 1 saatte ortalama 50 kaza oluyor, 1 kişi ölüyor, 12 kişi yaralanıyor.
Türkiye trafik kazaları nedeniyle son 10 yılda 100 milyar dolarlık maddi kayba uğradı. Aynı dönemde terörle mücadeleye de 100 milyar dolar harcadı.
Vali Recep Yazıcıoğlu, Ercan Arıklı, Teoman Erel, Adnan Kahveci, Renç Koçibey, Uzay Heparı, Vedat Dalokay, Metin Oktay, Yılmaz Hocaoğlu, Ajlan Büyükburç gibi değerlerimiz yitip gitti. Her saat isimsiz bir evladımız hayatını yitiriyor. Kimse bilmiyor, kimse duymuyor, ateş düştüğü yeri yakıyor.
Son 10 yılda Türkiye'nin en önemli sorunları arasında olan enflasyon ve terörün üzerine gittiğimiz kadar trafik kazalarının üzerine gitmedik. Amerika'dan 8.5, Dünya Bankası'ndan ve IMF'den 1 milyar dolar kredi alacağız diye yapmadığımız kalmıyor. Öte yandan Türkiye her yıl trafik kazalarında 10 milyar dolar kaybediyor.
Bu parayla..
1 yıl boyunca 2 milyon 417 bin kişi istihdam edilebilir, işsizlik sorunu çözülebilirdi.
500 bin okul yapılıp eğitim sorunu çözülebilirdi.
8 milyon 250 bin ailenin, yani nüfusun yarıdan fazlasının, az gelirli kesimin tamamının 1 yıl boyunca gıda, eğitim, konut, giyim, ulaşım, haberleşme, elektrik, su masrafları karşılanabilirdi.
****
Ülkemizde her saatte 50 kaza oluyor.. Her saat 1 ölü.. 12 yaralı..
Ülke tarihinin en kanlı savaşı Çanakkale'nin bilançosu 250 bin şehit.. Trafik kazalarında kaybettiklerimizin sayısı, bunun dört misli..
Hâlâ dehşetin farkında olamıyorsanız eğer..
Bayram mesajı yerine..
Gelecek yaş günümde 93 yaşımda olacağım.
Bana "Senin ne geleceğin olabilir ki?" diyebilirsiniz.
Ben şehir merkezinde bir apartman dairesinde yaşıyorum. Ancak şehir dışında çevresi ağaçlarla dolu küçük bir evim daha var. Geçenlerde birkaç tane mavi çam diktim. Şu anda küçükler.. Ama 20 yıl içinde harika birer ağaç olacaklar.
İçimden bir şeyler beni her ilkbaharda ağaç dikmeye zorluyor. Çocukluğumdan beri bu böyle.
Birisi şöyle demişti
"Bir toplum, yaşlı insanlar hiçbir zaman gölgesinde oturamayacakları ağaçlar diktiklerinde büyür ve gelişir."
.........
(Gordon B. Hinckley'nin Denver Üniversitesi'nde yaptığı konuşmanın giriş bölümünü, Personal Exellence dergisinden aldım..)
Bayramlaşma
Ramazan Bayramınız kutlu, mutlu olsun sevgili okurlar..
Daha güzel günler, daha büyük sevgilerle nice nice bayramlara..
BİZİM DUVAR
Öğretmenler haftasını erteledik.
Hayatlarını da ertelemiştik zaten.
Unal Turgut
SEVDİĞİM LAFLAR
İyi olduğunuzu veya her şeyin iyi olduğunu söyleyin; Tanrı sizi duyacak ve söylediklerinizi gerçekleştirecektir.
Ella Wheeler Wilcox
TEBESSÜM
Fıkra H. Kayıkçı'dan
Temel işe girmek için form dolduruyor...
Adı, soyadı, doğum yeri, doğum tarihi, ana adı, baba adı derken şöyle bir soru ile karşılaşır
"Evlilik durumu?"
Temel bir süre düşünür ve yanıtlar
"Haftada iki defa.."
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
