kapat
17.11.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

MEHMET ALTAN


Küresel cinnet...

Müslümanlar için Ramazan ayının yirminci günü, Museviler için ise Şabat Günü idi. İnanca göre evreni altı günde yaratan Tanrı, yedinci günde de dinlendi. Musevi dünyası yedinci gün olan cumartesi gününü tüm faaliyetlerine ara vererek, Tanrıya dua etmeye ayırmış.

Kuledibi'ndeki Neve Şalom ve Osmanbey'deki Bet İsrail sinagoglarındakiler Tevrat'tan bir cüz okuyup, dua ediyorlardı. Her kutsal cumartesi bir cüz okuyarak, Tevrat'ı 52 haftada tamamlarlardı.

Cumartesi sabah saatler Kulebidi'nde 9.29 ve Osmanbey'de 9.30'u gösterdiğinde yaşam 47. cüzde durdu. Çünkü küresel bir cinnete dönüşmeye başlayan terörün kutsalı yoktu...

****

İlk ipuçları, bu kez Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını hedef alan terörün uzun zamandır örgütlendiğini göstermekte...

Patlatılan kamyonetlerin Bingöl depreminde yitirilen insanlarımızın kimlikleriyle çıkarılması, bir ton civarındaki el yapımı bombanın imalatı, biri beyaz diğeri kırmızı Isuzu marka kamyonetlerin temini, arabaların eylem alanına getirilip park edilmesi, uzaktan kumanda ile patlatılması... Bunlar sıradan bir iki kişinin bir araya gelmesi ile gerçekleşecek gibi görünmüyor... "Profesyonel bir canilik" söz konusu. Çok üst düzey bir örgütlenmenin olduğu da aşikar... Zaten terörün örgütlenmekte olduğu da daha önceden hissedilmiş... Türkiye Hahambaşı İsak Haleva Jerusalem Post gazetesine verdiği demeçte iki aydır huzursuz olduklarını söylüyor...

Neden?

İki Musevi vatandaşın aynı şekilde öldürülmeleri... Açık ve gizli tehditlerin artması... İsrail'de biri El-Kaide bağlantılı üç teröristten birinin, yakalandığında "yakalanmasaydı Ürdün ya da Türkiye'deki eğitim kampına gideceğini" söylemesi... Zaten tüm bunlar Musevi Cemaati'nin ve İsrail'in uyarılarıyla devlet katında da ele alınmış... Ama belli ki gerekli önlemler üretilmemiş. Eğer haberler sağlıklıysa Mossad'ın olası bir sinagog baskınına karşı 5 Eylül'de MİT'i uyarması da, Türkiye Hahambaşı'nın "katliam sokağının" trafiğe kapatılma talebi de fayda etmemiş...

****

Terörün küresel bir cinnete dönüşme hali üzerine boyutlu araştırmalar yapılıyor ve yapılacak da...

Derin bir çağ yangını yaşıyoruz. Bir çağ bitiyor, bir çağ başlıyor. Bu allak bullak eden dönüşüme uyanlar ve uyamayanlar var. İleride muhtemelen "küreselleşen terör" değişime uyamayanların cinneti olarak anılacak...

Ancak o cinnetin yedikçe iştahı açılan bir Azrail'e dönüşmemesi için yapılması gerekenler var herhalde... Nihayetinde terör örgütlendikçe iz bırakıyor. Galiba istihbaratçılık da o izi, terör eylemi öncesi tespite dayanıyor...

Önceki günkü şimdiye kadar örneğini yaşamadığımız ve bir kez daha yaşamamayı gönülden dilediğimiz terör, devlet hizmetlerinin başka yetersizliklerini de ortaya koydu. İstanbul, hastanelerin aczini de yaşadı, kan stoku yetersizliğini de... Terör hem öldürüyor, hem ayna tutuyor. O aynada gördüklerimize karşı etkin önlemler alınabilecek mi? Yoksa cehennemi yeniden mi yaşayacağız?

****

Neyi çözdüler, neyi başardılar? Hiçbir şeyi çözmediler, hiçbir şeyi başarmadılar. Sadece insanları öldürdüler. Öldürmek isteyenler ile yaşatmak isteyenlerin mücadelesi bu. Emin olun, bütün bu acılara rağmen, sonunda yaşatmak isteyenler galip gelecek.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır