kapat
17.11.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

UMUR TALU


Şebeke ve şebekleşme!

Sinagog saldırılarında dün ortaya çıkan bulgular... kamyonet, patlayıcı türü, Arap kökenli intihar komandosu kuşkusu... adresi "favori", yani El-Kaide olarak göstermeye devam ediyor.

Henüz üstlenme olmadı; ama dün aktardığım Tunus Jerba saldırısı da (ki aynı yöntem, aynı mekan) gecikmeli üstlenilmişti.

Gecikmenin de sebebi olan yapıyı dikkatli görmek lazım.

El Kaide, epeyden beri, tek merkezli, tek şefli, tek komutalı bir örgüt değil.

Adeta federasyon şeklinde örgütlenmiş, yerel inisiyatiflere ve hedeflere epey yer bırakan bir "şebeke" mevcut.

****

Bir zamanlar ABD'nin Afganistan'ı işgal eden Sovyetler'i oradan sökmek için CIA eliyle her yıl 500 milyon dolar aktararak beslediği örgütün "şebeke" haline gelişinin dönüm noktası 23 Şubat 1998.

Bu tarihte bir "fetva" ile "Yahudiler'e ve Haçlılara Karşı Cihad İçin Dünya İslam Cephesi" ilan edildi.

Amacı adında olan fetva, "El Aksa ve Kabe gibi iki kutsal mekanın kurtarılması için"... "sivil ya da asker, Amerikalıların ve müttefiklerinin... mümkün olan her ülkede öldürülmesi" çağrısında bulunuyordu.

Her ne kadar Bin Ladin başta yazılmışsa da, eşit beş imza söz konusuydu

Bin Ladin, Mısırlı "Cihad"ın lideri Eymen el-Zevahiri, Mısırlı Ebu Yasir Rıfai Ahmed Taha, Pakistan Cemaat ül Ulema'dan Şeyh Mir Hamza, Bangladeşli Fazlur Rahman.

Bu yapının nasıl koordine edildiği bilinmemekle birlikte, üst yönetimin "Şura" şeklinde çalıştığı varsayıldı.

Yapıya daha sonra, Cezayirli, Hasan Hattab liderliğindeki "Salafi" örgütünün, Yemen Cihad'ının, Yemenli grupların da dahil olduğu biliniyor.

El-Kaide, simge ve ağırlıklı ad olmasına rağmen, yapılanma içindeki örgütlerden bir tanesi sadece.

"Cihad"ın kutsal yerlerle ya da işgal altındaki topraklarla yetinmeyip "tüm dünyaya" yayılması, örgütlerin her birine bağımsız hareket alanı da bırakıyor.

Yani, talimatların merkezi olması şart değil.

Bu esneklik aynı zamanda, çok bilinen, ama az konuşulan bir ihtimale de kapıyı açık tutuyor

Manipülasyon, taşeronluk, çeşitli gizli servislerin dahli, türlü yerel ya da bölgesel hesapların aracı olmak gibi.

****

Bu noktada, bizi yakından ilgilendirmesi gereken, ama yine pek üstünde durmadığımız, devletin de ne kadar ve ne düzeyde ilgilendiğini pek bilmediğimiz "Kürt İslamcılığı" meselesi de devreye giriyor.

Kuzey Irak'ta örgütlenen, ABD işgalinden sonra ezildiği sanılan bu yapı "İslam Askerleri" adıyla Ebu Abdullah el Şafi tarafından oluşturulurken, Halepçe'de Şeyh Ali Abdülaziz liderliğindeki "Kürdistan İslami Hareketi" ile bütünleşir ve El-Kaide şebekesinin bir unsuru olarak ortaya çıkarken, 1 Eylül 2001'de şu bildiriyi yayınlamıştı

"Kürdistan'daki iğrenç seküler, sosyal, siyasi ve kültürel kurumlara karşı kararlı ve kutsal bir tavrımız olmalı. Bunlar Kürdistan Müslümanlarını fetih ve istismara uğraşıyor; dolayısıyla Yahudiler ve Hıristiyanlar Kürdistan'da İslam'ın tahrip edilmesi peşindeler."

Bu örgütün Türkiye'ye, burada birilerine ne kadar sızdığı, Türkiye'nin o yapılanmaya karşı ilgisinin ya da ilgisizliğinin ne olduğu hep meçhul kaldı.

****

Bunları bazı şeylere dikkat çekmek için aktarmaya çalıştım.

Ve meramımı ne kadar anlatabildim bilmiyorum ama, şunu da söylemek istedim

Yaygın ve çokuluslu bir şebeke söz konusu olduğunda, "şebekenin birtakım ellerde şebekleşmesi", yani maymun ve maymuncuk olarak da kullanılması pek mümkündür!

Kuzey Irak, Irak, Suriye, İran, Kıbrıs, Kürt sorunu, Avrupa Birliği, ABD, İsrail gibi meselelerin tam göbeğindeki bir ülkede, özellikle.

Mesajlarınız için: utalu@turk.net

Fax:212 280 05 51 Tel:0 537 660 71 21


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır