kapat
17.11.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

Türkiye El Kaide'ye göre çok ters bir ülke

Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi, dış politika yazarı Soli Özel sinagoglara yapılan saldırıları değerlendirdi. Soli Özel'e göre bu terörün ana hedefi sadece Musevi cemaati değil. Zaten El Kaide'yi salt İslami bir örgüt olarak kabul etmek son derece yanlış olur

Aslında bugünkü konuğum farklıydı. İstanbul'da gerçekleşen iki ayrı patlamanın ardından daha güncel olduğunu düşündüğüm El Kaide, uluslararası terör ve Türkiye'nin Ortadoğu'daki önemini konuşmak için Soli Özel'e başvurdum. Soli Özel Sabah gazetesinin dış politika yazarı olmasının yanı sıra Bilgi Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi. Özel ile kısacık bir sürede epey detaylı konuştuk. Özel'e göre bu saldırı sadece Musevi cemaatine yönelik algılanmamalı.

t Sizce bu saldırı sadece Musevi cemaatine yönelik mi yoksa Türkiye'yi hedefleyen bir terör olayı mı?

-Türkiye'ye yönelik mesajlar içeren bir eylem olduğunu düşünüyorum ama Musevi cemaatine, özellikle ibadet ederken yönlendirilmiş olmasının da yabana atılacak bir tarafı yok. Eylem konusunda çok çeşitli yaklaşımlar var.

KOMPLO TEORİLERİ
* Hemen komplo teorileri gündeme geldi. Amerikan ve İsrail'in Türkiye'ye bir ders vermek için bunu planladığı söyleniyor.

-Ben bunlara katılmıyorum ve çok ucuz olduğunu düşünüyorum. Amerika ve İsrail Türkiye hizaya gelsin diye böyle bir şey yaptı. Pek mümkün değil.

* Bu görüşü savunanlar İsrail ile Türkiye'nin eskisi kadar sıkı ilişkileri olmadığına dikkati çekiyorlar. Örneğin Başbakan Erdoğan'ın Şaron'a randevu vermemesi. Uzun zamandır çağrıldığı halde Dışişleri Bakanı Gül'ün İsrail'e gitmeyi geciktirmesi... Öte yandan Arap dünyası ile ilerleyen sıkı ilişkiler.

-Doğru. İsrail ile Türkiye arasındaki aşk ateşinin büyük bir ölçüde söndüğünü görebiliyoruz. Ama bu İsrail'in uygulamaya devam ettiği politikalarla ilgilidir. Öte yandan Türkiye'nin Arap ülkeleriyle ilişkilerinin ne kadar daha iyi olduğu ayrıca tartışılabilir. Evet Suriye ile geçmişe yönelik daha iyi bir gelişme var ama örneğin Suriye Şeker Bayramı'nda üç yıldır açık olan sınırı neden kapattı?

* En son bir Şam zirvesi gerçekleşti.

-Arap ülkelerinin Türkiye'nin liderliğinde olacak herhangi bir şeyi kabul etmeme eğilimi çok fazla. En son Şam'daki zirve aslında bir fiyaskoydu. Bundan sonra Kuveyt'te toplanacak dendi ama çıkmaz ayın 15'inde toplanır herhalde. Bütün bunlar bana siyasi analiz açısından çok da inandırıcı ya da ikna edici gelmiyor.

KIBRIS BAĞLANTISI
* Bu saldırıyı Türkiye'nin içinden bir örgüt mü yaptı sorusu da gündemde.

-Şimdi söylenen bunu Türk örgütün yapamayacağı; çünkü istihbarat onları yakından tanıyor biliyor ve böyle bir eylemi mutlaka durdururdu. Eğer durdurmadıysa Türk istihbaratında bir zaaf ya da müsamaha vardır, bu da tezlerden biri.

* Komplo teorilerinden biri de Kıbrıs bağlantısı. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

-KKTC'nin 20. yıldönümü, son derece önemli bir dönemeçten geçiliyor. Bu tür şeyleri çok yaşamış insanlar olarak aklımıza geliyor tabii. Kırk yılın bir başı reformlar gidiyor. Buradaki hükümet iyi kötü AB yolunda ilerliyor. Bundan hoşlanmayanların güçleri ve varlıkları belli. Bu tür bakışın en yetkili temsilcisi Mehmet Ağar'ın olay sonrasında ettiği laflar da ortada. Bunlara baktığınız zaman Türkiye'de özgürlük ortamının genişlemesini isteyenler açısından "Bu bizim psikolojik savaşımızın bir parçası mı?" diye kuşkuyla bakılabilir. Bu ancak önümüzdeki günlerde ortaya çıkabilir bu konuda şu anda bir şey söylemek zor.

DÜNYADAKİ SALDIRILAR
* Peki sizce bu kuvvetli bir ihtimal mi?

-Bana biraz zayıf gibi geliyor, çünkü ana hedef olarak Yahudi cemaati alındı. İsrail istihbarat birimleri resmen olmasa bile devreye girecekler. Onlar bunu açığa çıkarırlarsa Türkiye çok kötü mahçup olur diye düşünüyorum. Bu arada ben bu işin Türk emniyetince çözülmesi gerektiğine inanıyorum.

* Peki gelelim en kuvvetli ihtimal olan El Kaide'ye...

-Yetkililerin konuşmalarına baktığınız zaman bu açıkca söylenmese bile böyle bir bağlantının olduğu, en azından dışardaki bir örgütün lojistik desteği ile gerçekleştiğini anlıyoruz. Dünyada Yahudi hedeflerine saldırılar oldu. Fas ve Tunus'da da oldu. Ayrıca olayın yapılış şekline bakarsak bir ya da birden fazla yere gerçekleştirilmesi ve kullanılan yöntem açısından El Kaide şıkkı bana güçlü gibi geliyor.

* Diyelim El Kaide. Bu tip bir saldırıyı sezdirmeden planlaması ve yardım almadan gerçekleştirmesi mümkün mü? Aslında 11 Eylül için de aynı tip sorular soruldu.

-10 Eylül günü Amerikan Kongresi'ne sunulan bir raporda, önümüzdeki günlerde El Kaide çok büyük bir eylem gerçekleştirecek denilmişti. Daha önemlisi 11 Eylül'den bir-iki gün önce örgüt üyeleri arasında telefon konuşmaları oluyor. O konuşma kaydediliyor, gereken yerlere iletiliyor ama Amerika gibi bir ülkeyi düşünün her yerden bilgi akıyor, analiz edilip yetkili birinin önüne çıkması için geçen sürede zaten eylem gerçekleşiyor.

MOSSAD UYARDI MI?
* Mossad'ın Türkiye'yi bir ay önce uyardığı da söylentiler arasında.

-Birkaç aydır Musevi cemaatinde bu konuda bir tedirginlik olduğu anlaşılıyor. Amerika'da hatalar yapıldı, birtakım şeyler görülemedi, sonrasında da bazıları örtbas edildi. Dolayısıyla Türkiye'de de muhakkak bu eyleme giden yolda yakalanmış birtakım izler, birbirine bağlanmamış bağlantılar vardır. Onları soruşturmanın sonucunda göreceğiz.

* İsrail'in Filistin politikası ABD'nin dış politikası, bizim laiklik konusunda uğraşlarımız, AK Parti hükümeti derken Türkiye neden hedef seçildi sizce? Bizim önemimiz nedir?

-El Kaide yöneticilerinin ortaya çıkışının Afgan savaşıyla büyük ilgisi var. Asıl kurucu Ladin değil, Ürdünlü bir Filistinli Abdullah Azzam. Birtakım kadrolarına baktığımız zaman da modern dünyanın içinden çıkmış ve modern dünya, özellikle temsilcisi olarak gördükleri Amerika'ya yönelik çok ciddi bir öfke besliyorlar. 11 Eylül'e baktığınız zaman El Kaide için "Küreselleşmenin karanlık yüzüdür" diyebiliriz. El Kaide bir sivil toplum örgütüdür. Finansmanı da bağışlarla sağlanmaktadır. Her tarafa dağılmış bir ağı vardır. Küreselleşmenin sağladığı imkanlardan yararlanarak eylemlerini gerçekleştirir.

DİNLE ALAKALARI YOK
* Finansmanın kaynağı Suudi Arabistan mı?

-Tabii ama kime giderlerse zaten parayı buluyorlar. Ayrıca kendi paralarını da büyük bir cömertlikle harcıyorlar. İletişim, ulaşım ve finans akışındaki serbestlikler olmasaydı bu eylemleri gerçekleştirmeleri mümkün olmazdı.

* El Kaide sadece İslami bir hareket midir?

-El Kaide kendi örgütünü kurduktan sonra yerel birtakım örgütlerle işbirliği yaptı. Her kalıba girebiliyor, merkezi idaresi yok ve ulus ötesi bir ideolojiye sahip. Kimlerin örgüt içinde önemli olduğuna baktığınız zaman Zevahiri, Mısırlı bir aileden geliyor, doktor, modern bir şekilde yetişmiş. Ladin'i zaten biliyoruz. Ayrıca 11 Eylül'ün büyük beyni olduğu anlaşılan ve 1 Mart'ta yakalanan Halil Şeyh Muhammed'e baktığınız zaman ise bu adamın muazzam bir Amerikan düşmanlığı ile dolu olduğunu görürsünüz. Dinle hiç alakası yok, iyi yaşamayı çok seviyor, kadınlarla hoş ilişkileri var vs. Ama o da İslam adına hareket ettiğini söyleyen bir örgütün en büyük beyni. Dolayısıyla El Kaide'yi bu bakımdan sadece bir İslam kalıbı içinde tanımlamamak lazım. Bunlar küreselleşme ile yakından bağlantılı olan ulus ötesi, sistem karşıtı, sistem karşıtlığını İslami bir dille ifade eden bir örgüt. Ayrıca sistem karşıtlığını şiddete taparak gösteriyor.

* Yani İslam biraz geride kalıyor. Peki bu bağlamda sizce Türkiye 11 Eylül'ü doğru değerlendirdi mi?

-Hayır yapamadık. Bu bizim bugüne kadar gördüğümüz türden bir terör değil bence. Dünyanın ulus ötesi bir terörle karşı karşıya olduğunu düşünüyorum. İslami söylem adam bulmada çok etkin ama El Kaide'yi din bağlamında değil kültürel açıdan değerlendirmemiz gerekir. 11 Eylül niceliksel değil niteliksel olarak bir dönüşümü simgeleyen bir eylemdi. Müslüman olan ya da olmayan dünya açısından önümüzde ciddi bir güvenlik tehdidi olarak duruyor.

NİYE TÜRKİYE SEÇİLDİ?
* Yine aynı soruyu tekrarlamak istiyorum, Türkiye El Kaide için nasıl bir anlam taşıyor? Niye Türkiye'de saldırılar oldu?

-Bunu anlamak için El Kaide'nin bakış açısını bilmek gerekiyor. Üç bakış açısı var. Darülküfr var, yani küfür evi, Müslüman olmayanlar. Darülmünafıkın var, bunlar iki yüzlü ve aslında dindar olmayan Müslüman ülkeler bunun içine İran'ı da koyuyorlar. Bu bana çok enteresan geliyor. Ayrıca bu şıkta biz de varız. Yani bu tarz ülkelere yapılacak her tür kötülük de mübah. Sonuncusu ise Darülislam, bunlar da iyi müslümanlar.

* İyi Müslüman olan bir ülke var mı dünyada?

-El Kaide'ye göre böyle bir ülke yok. Onu da kendileri kuracaklar. El Kaide'nin bir başka özelliği de Sünni ve Şii ayrımını reddetmeye çalışması. Bu bağlamda Darülmünaffıkın içinde olan Türkiye'nin El Kaide'nin kurmak istediği düzene ne kadar ters düştüğünü görüyorsunuz. Bir kere Türkiye dünya ile barışık. Müslüman olarak batıyla iyi ilişkiler kurabilen kimliğini kaybetmeden modernleşebilen bir ülke. Ayrıca modern dünyada yöneticiyle yönetilen arasında kurulabilen en iyi ilişki modeli. Bu somut durumu yaşayan ülke kendi insanlarına özgüven, saygı getirmeye muvaffak olduğu takirde El Kaide'nin ideolojik söyleminin Müslümanlar açasından çok da cazip bir tarafı kalmayacak tabii.

İYİ Kİ ASKER GİTMEDİ
* Madem sentez ülkesi konumundayız bu saldırı deneyiminden sonra rolümüz daha da önemli hale geliyor değil mi?

-AK Parti'nin siyasi geçmişini düşünürsek bu deneyimin ileri yönelik adımlar atılmasında çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu hükümeti başarısızlığa sürüklemek, ülkeyi istikrarsızlığa sevk etmek El Kaide açısından önemli tabii. Bu arada El Kaide şıkkı üzerinde konuşuyoruz zira konu çok önemli. Bu eylemin sorumlusu onlar olmasa dahi ulus ötesi bir şiddet ve terör örgütlenmesinden bahsetmek mümkün.

* Saldırının Irak ile bağlantısı var mı?

-Galiba bu Irak'a asker göndermemekle veyahut bire bir ABD ile işbirliği yapmamakla ne kadar doğru bir karar verilmiş olduğunun bir göstergesi bence.

* Dünyada hiç kimse güvende değil. Teröristler genellikle kendi hayatlarnı ortaya koyarak eylem gerçekleştiriyorlar. Böyle bir terörü engellemek mümkün mü?

-Bu tabii ki çok zor. Ben olaya şu açıdan bakıyorum. El Kaide veya ona benzer bir örgütle mücadele edebilmek için bu işin teknik tarafına sahip olmak lazım. Yani sürekli istihbarata sahip olacaksınız, bağlantıları kuracaksınız. Devletler sistemi içinde çok iyi bir işbirliği ortamı yaratmak lazım. Bunlar ise sadece eylemlerin önüne geçmeyi hedefliyor.

Beraberce şiddete karşı yürüyebiliriz
* Patlamayı ilk duyduğunuzda ne düşündünüz?

-Belki dehşet verici bir cevap olacak ama şaşırmadım. Türkiye'de yine böyle bir olay yaşanmış olması şaşırtmadı beni. 1986 yılındaki katliamı hatırlıyorum. Rahmetli babam sayesinde sinagogtaki törene girebilmiştim. Olaydan iki gün sonraydı. Duvarlarda kan ve et parçaları vardı. Çok uzun süre bekledik. Bir ara yorulmuşum, gayriihtiyari bir sütuna yaslandım. Sonra duvarları düşünüp irkildiğimi hatırlıyorum.

* Hem Musevi hem de Müslümanları kaybettik.

-Kesinlikle. İşte o zaman insanın aklına Türkiye'de iyi ya da kötü yakalanmış gibi gözüken bir istikrarın bozulması geliyor. Bütün bunlar aklımdan geçtikten sonra dondum kaldım. İnsan olayın dehşetini biraz zaman geçince çok daha iyi anlıyor. Son günlerde birçok yazı okudum ama dün Ferai Tınç'ın yazığı en güzeliydi. Diyor ki o açılan çukurlara hepimiz gireriz, sinagog önünde açıldı diye bunları boşlamamak lazım. Ben de böyle düşünüyorum. Türkiye'nin şu gün geldiği nokta çok önemlidir. Mücadelemiz çok önemlidir. Belki İspanya'de her ETA eyleminden sonra İspanyollar'ın yaptığı gibi bir yürüyüş düzenlemeliyiz. Hep beraber. Ve demeliyiz ki bu saldırı tüm Türkiye'ye yönelikti. Şiddete prim vermediğimizi, şiddetle yaşamak istemediğimizi söylememiz gerekiyor.

DEVLET MÜSAADE EDECEK Mİ?
* Erdoğan'ın açıklamasını nasıl buldunuz?

-Orada önemli olan vatandaşlık kavramının vurgulanmış olmasıydı. Türkiyeli Museviler'in Türk vatandaşı olduklarını vurgulaması çok önemli geldi bana. Terör konusunda bunun herhangi bir din adına falan yapılmasının asla kabul edilemeyecek bir şey olduğunu söyledi.Bu işi doğru dürüst soruşturup çözmenin Erdoğan'ın siyasi geleceği ve Türkiye'nin geleceği açısından önemli olduğunu düşünüyorum.

* Hükümet bu olayı çözebilir mi sizce?

-Bu hükümetle her zaman her konuda pek iyi anlaşamayan devlet müsaade edecek midir onu hep birlikte göreceğiz. Eğer biz bir ulus isek kimin hangi dine ya da mezhebe bağlı olduğu önemli değil. Dün bana, dehşet veren ama var olduğunu düşündüğüm bir kafa yapısını yansıtan bir mesaj geldi. "Müslümanlar için çok üzgünüz, Yahudiler bizim derdimiz değildir, onlar hep bizim ölmemizi isterler". İşte bu faşist düşüncedir. Dünyada yükselen bir antisemitizmin de dilidir. Faşizmin her türüyle, İslamcı olanıyla da mücadele etmek ise şarttır ve görevdir.

Bundan sonra saldırı olabilir
Soli Özel ile dün gazetede konuştuk. Patlamalar gerçekleştiğinden beri belki hemen herkesin aklında olan soruyu Özel'e yönelttim."Türkiye'nin huzurlu günleri bitti mi her şey yeniden mi başlıyor?" Özel bu konuda çok iyimser değil. "Kehanette bulunmak zor iştir. El Kaide'nin ve ulus ötesi terörün niteliğini iyi anlamak lazım. Biz Müslümanız, bize bir şey yapmazlar anlayışıyla davranmak çok yanlış olur. Bu olayın çözülmesi işte bu bağlamda önemlidir diye düşünüyorum"

Balçiçek PAMİR


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır