kapat
17.11.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

İki eylemci belli

Plakalar yakalattı - 7 saat sonra, şasi ve plaka numaralarından yola çıkılarak bomba yüklü Isuzu kamyonetleri kullananların sırrı çözüldü

Kırmızı kamyonet - Plaka, Bingöl'deki Metin Ekinci'ye aitti. Kardeşi Azad Ekinci, Çeçenistan'da savaşmış, bir süre polisin takibe aldığı birisiydi

Beyaz kamyonet - Kuledibi'ndeki kamyonet ise Ahmet Uğurlu'ya aitti. Uğurlu'nun oğlu Feridun ise 4 yıldır İslami örgütlerle ilişkideydi

2 zanlı aranıyor - Polis, şimdi kardeş Azad Ekinci ile oğul Feridun Uğurlu'yu arıyor. Azad Ekinci'nin Dubai'ye gideceğini söylediği belirtiliyor

Sinagogların güvenlik kameralarının kaydettiği görüntüler ve olay yerindeki delilleri toplayan polis, 24 saat süre içinde iki saldırıyla ilgili iki zanlıyı belirledi. İlk bilgi, bomba yüklü kamyonetlerin Isuzu marka olduğuydu. Daha sonra plakalar belirlendi. Şişli'deki sinagogda kullanılan kırmızı kamyonetin plakası 34 UHK 68'di ve Bingöl'de Metin Ekinci isimli bir şahsı gösteriyordu. Bu ilk bilgi, gazetecilere çok çabuk sızdı ve Bingöl'de Ekinci'nin evine polisten önce gazeteciler ulaştı. İstanbul polisi, bu kadar önemli bir bilginin nasıl olup da bu kadar çabuk sızdırıldığını sorguladı.

7 KİŞİLİK EKİP İZLİYOR
"Bu iş böyle yürümez. Herkes ağzını sıkı tutsun" azarı atıldı, sonunda 7 kişilik çekirdek bir ekip kuruldu. Bu ekibin dışında hiç kimsenin, en üst makam olan İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu hariç kimseye bilgi vermeyeceği talimatı da kayda geçirildi. Gelişmeleri an an izleyen Aksu, Vali Muammer Güler ile beraberken, kendisine verilen bilgi notunu dahi okumadan iade etti, kendisi de dahil hiçbir yetkiliye operasyon tamamlanana kadar açık bilgi verilmemesi emrini verdi.

Her iki olayda da kullanılan Isuzu marka kamyonet, İstanbul'daki bir bayiden satılmıştı. Polis o ana kadar elinde bulunan şüpheliler fotoğraf albümü ile birlikte satıcıya ulaştı. Satıcı, bir ay önce bir adamın gelip, iki kamyoneti de peşin para ödeyip aldığını söyledi. Metin Ekinci'nin fotoğrafının da aralarında bulunduğu bir dizi fotoğraf, satıcıya gösterildi. Satıcı, Ekici'yi işaret edip "Bu kişiye çok benziyordu" dedi. Bu, bilgi kayıtlara geçerken, Bingöl'den destekleyen bilgiler geldi.

ÇEÇENİSTAN'A SAVAŞA GİTMİŞ
Bingöl polisinin sorguladığı Metin Ekinci, Ancak kimliğini depremden sonra, 1 Mayıs 2003'te kaybettiğini söyledi. Polis, Ekinci'ye, Azad isimli kardeşinin nerede olduğunu sordu. Ekinci, kardeşinin Dubai'de olduğunu söyledi. Azad Ekinci, polisin yabancı olmadığı bir isimdi. Geçmişte bir dönem, Hizbullah'la bağlantısı nedeniyle polisin bir süre fiziki takibine konu olmuştu. Yurt dışı bağlantıları çok güçlüydü. Önce Bosna-Hersek'te, ardından Çeçenistan'da savaşmıştı. Dosyasında bütün bilgiler bulunuyordu. Sonunda fiziki takip sırasında çekilen polis kayıtlarındaki fotoğrafına da ulaşıldı. Dosyasında, "bir süre yürütülen fiziki takibin, daha sonra zorunlu bir nedenden dolayı sona erdirildiği" belirtiliyordu. Defalarca istihbaratçıların sokak takibi yaptığı bu kişinin, yurt dışı giriş çıkışları, gittiği yerler, Çeçenistan ve Bosna-Hersek'te ilişkili olduğu kişiler, hangi cephelerde savaştığı bilgileri elde mevcuttu. İstihbaratçılar, üniversitede okumak için İstanbul'a gelen Azad Ekinci'nin İstanbul'daki adresine ulaştı. Komşuları, Ekinci'nin bir süre önce "Dubai'ye gidiyorum" deyip gittiğini belirttiler. Emniyet'ten bir yetkili, Azad Ekinci'nin daha önce Bosna ve Çeçenistan'a savaşmaya gittiğini, hakkında "irticai terörle bağlantısı olduğu şüphesi bulunan bir isim" olduğu gerekçesiyle dosya hazırlandığını kaydetti. El Kaide ile bağlantısına ilişkin net bilgi ise olmadığını belirten yetkili, "El Kaide ve İslami Cihat'la dirsek teması var. Ancak propaganda yaptığı var. Yurtdışı faaliyetlerini çok iyi takip edemediğimiz için organik bir bağı var mı, bilmiyoruz" dedi.

VE İKİNCİ ZANLI
Bir zanlıyı belirleyen polis, kısa süre sonra ikinci zanlıya da ulaştı. Neve Şalom'daki patlamaya neden olan beyaz kamyonetin plakası 34 ZR 099'du ve Ahmet Uğurlu adına kayıtlıydı. Eskişehirli olan Uğurlu'nun İstanbul Kartal'da oturduğu belirlendi.

Terörle Mücadele ekipleri, dün adresine giderek Ahmet Uğurlu ve eşini gözaltına aldı. Ancak Ahmet Uğurlu da kimliğinin çalındığını söyledi. Ahmet Uğurlu, polisin ısrarlı sorgusu sonucu, Feridun isimli bir oğlu olduğunu, dört beş yıl önce evi terk eden oğlunun radikal İslamcı gruplara katıldığını ve eve uğramadığını söyledi. Feridun Uğurlu'nun radikal İslamcı örgütlerle bağlantısı belirlendi. Ahmet Uğurlu, oğlunun 4 yıldır bu ilişkileri olduğunu bildiğini söyledi, kimliğini de oğlunun çalmış olabileceğini söyledi.

Böylece, 24 saatte radikal İslamcılar'la bağlantılı iki zanlının ismi belirlendi. Birisi babasının, diğeri kardeşinin kimliğini çalıp, bu kimliklerle iki kamyonet almıştı. Polis, bu iki ismi ararken, olay sırasında ölmüş olabileceklerini de belirtiyor.

DÜNYA KINIYOR

Hedef Türkiye ve Avrupa
Saldırılardan sonra, Türkiye'ye dünyanın dört bir yanından gelen destek ve başsağlığı mesajları artarak devam ediyor

İtalya Dışişleri Bakanı Franco Frattini, saldırının amacının Türkiye'nin önünü tıkamak olduğunu söyledi. Frattini şu yorumu yaptı, "Avrupa Birliği üyesi olma yolunda ilerleyen Türkiye'nin önü tıkanmak isteniyor. Türkiye, barış isteyen ülkelerin karşılaştığı şeyle karşılaştı. Terörist saldırılar sadece barışın olduğu ülkeleri vuruyor."

İtalyan politikacılar da, geçtiğimiz 2 gün içinde özellikle Türk Musevi cemiyetlerine başsağlığı diledi. Bu çerçevede İtalyan Başbakanı Silvio Berlusconi de İtalyan Musevi cemaati lideri Amos Luzzatto'yu arayarak baş sağlığı diledi. Alman Parlamentosu Türk-Alman Dostluk Grubu Başkanı Claudia Roth ise İstanbul'da yaşanan terör vahşetini kınadı. Roth, "Bu hain saldırıyla Avrupa'nın başkentlerinden birinin kalbini hedef alınmıştır. Hedef sadece Türkiye değil, bir çok Türk'ün yaşadığı Almanya, tüm Avrupa'dır" dedi.

Roth şöyle konuştu "Yahudiler, 1930'lu yıllarda Hitler rejiminden kaçtıkları zaman Türkiye tarafından dostça ve kardeşçe karşılandılar. Bu nedenle Türkiye'ye derin bir saygı duyuyoruz. Saldırıyı kınıyor, dini ayrım yapmaksızın Türk halkının acılarını paylaşıyoruz."

TERÖR SAVAŞI KAZANILMADI
Alman Sosyal Demokrat Partisi'nin (SPD) Bochum kentinde yapılan Avrupa Parlamentosu (AP) delegeler konferansında konuşan Almanya Başbakanı Gerhard Schröder de bu saldırıların terörizme karşı sürdürülen mücadelenin henüz kazanılmadığını gösterdiğini söyledi.

Konferansın başlangıcında Türkiye'deki terörist saldırılar kınandı ve saldırılarda hayatlarını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Schröder, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, ''Türkiye, İslamiyeti demokratik değerlerle bağdaştırarak, dünyaya örnek teşkil ettiği takdirde Avrupa'nın güvenliğine çok büyük katkı sağlayacaktır'' dedi.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır