|
 |
|
Riga'da donduk İnönü'ye kaldık
Eksi 3 derecede oynanan maçta ayakta bile zor durduk. Millilerimizin kaybolduğu ilk yarıda Letonya tek kozu Verpakovskis ile golü buldu. İkinci yarı pozisyon bulmaya başlamışken Emre Aşık'ın kırmızı kartı her şeyi alt üst etti. Şimdi Çarşamba günkü rövanşı iki farklı kazanmalıyız
Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş, Euro-2004 Avrupa Şampiyonası finalleri yolundaki tek engel olan Letonya'yı gazetecilere şöyle tarif etmişti "Ne olursa olsun disiplinlerini bozmayan, yenik durumda bile olsalar atağa zor çıkan, sert ve mücedeleci bir takım."
Letonyalılar, tam Şenol hoca'nın anlattığı gibi çıktı. Golü buldukları 29. dakikaya kadar sert ve tavizsiz bir presle bizim beyfendileri ezdiler. Topu ayağına alan üstüne boğa gibi gelen bir Letonyalı görüyor, kontrolsüz bir şekilde sırasını savıştırmaya çalışıyordu.
Bu düzende kontrollu ve taktik üstünlüğü olan bir oyun standardı geliştirmek elbette mümkün değildi. Tabii, bizimkilerin futbolu buz pateniyle karışık oynamaya alışık olmadıklarını da ekleyelim. Beyfendiler, ikili mücedelelerde ayaklarını-kafalarını sakınınca, Letonya insiyatifi tamamıyla eline geçirdi.
Hakemle oynayınca...
Daha 7. dakikada Tugay kendisini sakınıp topu rakibine ikram etti. 9 numaralı Verpakovskis şutu çaktı. Rüştü'nün ancak çeldiği top gol çizgisini geçmek üzereyken kalecimiz ve İbrahim'in son andaki çabalarıyla sahaya geri döndü.
Kötü oynuyorduk, daha doğrusu aciz kalıyorduk. Beyfendiler, taş gibi saha zemininde ayakta bile zor duruyorlardı. En ufak müdahalede kendilerini yere atıp, hakemden lütuf beklemeye başladılar. Bir anda rakibi unutup, hakemle oynamaya başlamışlardı. Sahada ayaklarını değil, apoletlerini konuşturmayı tercih edince oyun elimizden kaçtı.
Gol bizimkileri uyandırdı
29'da yine Verpakovskis önce Emre Aşık'ı sonra da Rüştü'yü safdışı bırakıp, Letonya golünü ağlarımıza gönderdi. Bu dakika, oyunun bizim açımızdan milad noktasıydı. Birdenbire kendimize geldik. Beyfendiler, skor üstünlüğünü yakalayıp, topu sahalarında bekleyen rakiplerine karşı daha baskılı oynamaya başladılar.
33'te İsakovs'un darbesiyle İlhan kendini yerde buldu. Hakem penaltı bekleyenlere "Oynayın'" dedi. 41'de ilk kornerimizi bulduk. Okan'ın aşırttığı topu Nihat kötü şutladı. 43'te Rubins soldan fırtına gibi geldi, şutu kötüydü. +46'da Emre Belözoğlu'nun kaleci Kolinko tarafından iki hamlede önlenen şutu en iddialı pozisyonumuzdu.
Letonya'nın etten duvarı
İkinci yarıda Kore ruhu takıma geri döndü. Yere daha iyi basıyor, topa hakim oluyorduk. Organize şekilde gelmeye başladık ama Letonya da iyi kapandı. Bir ara ceza alanı içinde 9 kişi bile oldular. Kalelerine etten bir duvar ördüler. Yine de beraberlik şansı ayağımıza kadar geldi. 86'da Emre'nin direkten dönen kafa şutu, hemen arkasından da İlhan'ın auta attığı net pozisyon vardı. Maç bittiğinde Letonyalılar büyük sevinç yaşadı. Türkiye'yi, Dünya Kupası üçüncüsünü yenmek onların tarihindeki belki de en önemli olaydı.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
