|
|
MANSUR FORUTAN
Bile bile lades
Hani dandik filmler vardır, birkaç dakika içinde sonunu anlar ama yine de izlemeye devam edersiniz.
Üniversite öğrencisiyken şehirler arası bir otobüs yolculuğum sırasında rastlamıştım böylesi bir filme. İstanbul'dan Ankara'ya gitmekteydim.
Otobüs firması yolcular baymasın diye videoda film gösteriyordu.
Film bir polisiye. Gizli bir katil var. Ama filmde topu topu üç karakter var. Biri kurban. Öteki yaşlı bir kadın. Katilin kim olduğunu anlamak için fazla çaba sarf etmiyorsunuz. Onuncu dakikada film bitiyor...
Film Hereke'de başladı, cinayet İzmit şehir merkezinden geçerken işlendi ve bendeniz mecburen filmi Adapazarı il sınırı bitinceye kadar izledim.
Şimdiyse kendim sonu belli bir filmin baş rolündeyim.
Filmin konusu bendeniz ve üç kız arkadaşım bayram tatili için Prag'a gidiyor.
Kız arkadaşlarımla duygusal bir çalışmam olmadı. Öpüşmedim. Sadece arkadaşız. Yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermemekte fayda var.
Ve kendime soruyorum hangi dolduruş beni üç kızla tatile çıkarır diye. Bu filmin de sonu belli.
İntihar!
Daha dakika bir, gol bir
Turizm şirketine nedendir bilinmez ben gidiyorum. Bayanlar çok yoğunmuş.
Tamam sorun değil gideriz!
Ama birinin belgesi eksik. Öteki makul saatte uçak ister. Biri otelde havuz yok mu diye arıza çıkartır. Yeşil pasaportu olup vize istemeyen, niye çift kişilik odalarda kalıyoruz diye soran, son dakikada ne diye Prag'a gidiyoruz, sıcak bir yerlere gidelim diye tutturan...
Biri beni vursun lütfen...lütfen...
Rezervasyonları yapan kız mal mülk tapusu ister.Benim köyde bağım var ama tapusu yok diye sargı yaparım, kafası karışır.
Ne tapusu hanım efendi. Hepimiz dar gelirliyiz. 299 Euro'dan başlayan fiyatlarla tatile gitmek istiyoruz!
Dört kişinin çişini/kakasını üç saatte ancak toparlayabildim.
Müşteri temsilcisi kızcağız iş bittiğinde ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Bendeniz de uzun bir yürüyüşe çıktım. Düşündüm uzun uzun ben kimim, ne yapıyorum diye...
Dakika iki gol iki Sıkça Sorulan Sorular (SSS).
Mansur bavulunda yer olur mu? Benim ayakkabıları sana versem?
1-Mansur'un hayatı boyunca bavulu olmadı.
2-Kaç çift ayakkabıyla geliyorsun ve ne yapacağını sanıyorsun? Baloya falan mı gideceksin?
Kürkümü de alayım mı? (Kürke kılım!)
Mansur saç kurutma makinesini sen alır mısın? (Bu ayrıntıyı düşünmek için biraz erken değil mi?)
Peki ya sıkılırsak? (Sizi bilmem ama benim sıkılacağım kuvvetle muhtemel).
Görünen o ki tek kurtuluşum kendimi Prag'daki Powder Kulesi'nden (broşürde gördüm) aşağıya atmak. Hayır gitmekten vazgeçmeyeceğim, çünkü kaparom yanar!
Orada başıma gelecekleri biliyorum. Git kola al, adama adresi sor, bizim paramız bitti sen öde, "Sebastian bavulları taşı" olacağım.
Bu hıyarlığı nasıl yaptım gerçekten bilmiyorum. Erkek arkadaşlarım işe uyanmış olacaklar ki hiçbiri gelmek istemedi.
Konuyla ilgili reel politikalar geliştirip geziyi en az zararla atlatmam gerek. Fikri olan varsa şu garibe bir yardımcı olsun lütfen.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|