|
 |
|
ŞELALE KADAK
Öyle bir teklif ki!
Dün açıklamaların arkası kesilmiyordu. En vurucu cümleyi de Tekel Genel Müdürü Sezai Ensari yapmış. "Yapılan teklifler hem Tekel'e haksızlıktır hem de Türk sigara piyasasına saygısızlıktır" demiş. Tahmin ettiğiniz gibi Tekel'in taliplerinden, verdikleri 'yüksek' fiyattan bahsediyorum. Verdiği 1 milyar 150 milyon dolarlık teklifiyle herkesi şaşırtan JTI'dan, hemen arkasından ikinci sırada yer alan BAT'tan bahsediyorum.
Doğrusu Japan Tabacco International (JTI) şirketinin yaz aylarında başlayan tanıtım toplantılarından, en üst düzey yöneticilerinin ağzından çıkan, "Tekel'i kimseye kaptırmayız. En yüksek teklifi biz vereceğiz" türünden açıklamalarından anlamalıydık. Hakikaten en yüksek teklifi vermeyi başardılar!
Ensari, 70 milyar adet sigara üreten Türk sigara pazarına biçilen bu fiyatı haksız bulmasın da ne yapsın. Şimdi ben, ilgilendiğini açıklamasına rağmen, rekabet koşulları nedeniyle zorlandığı için teklif veremeyen Philip Morris'in yöneticilerinin ne düşündüğünü de merak ediyorum. Verilen tekliflerin düşük olduğunun konuya en yakın çevreler tarafından seslendirildiği bir ortamda, acaba ihale iptal edilecek mi? Acaba Philip Morris'in de istediği Varlık Satışı Metodu uygulanacak mı? Bu soruların cevabı için biraz beklemek gerekecek sanırım.
Ne garip! BAT'ı bilemeyeceğim ancak JTI'ın Cenevre'deki merkezinde görüştüğümüz Küresel Başkan Yardımcısı Hiroshi Kimura, "Öyle bir teklif vereceğiz ki devletiniz gelir rekoru kıracak" demişti. Şimdi ben bir yandan bu cümleyi düşünüp, "Acaba Kimura ne demek istedi?" sorusuna cevap bulmaya çalışıyorum. Diğer yandan da Financial Times Gazetesi'nin dünkü sayısının konuyla ilgili yazısındaki, "Yabancı yatırımcıların başka hesapları vardı..." yorumuna takılıyorum. Yabancı yatırımcıların yaptığı hesaplar neydi acaba?
Erdoğan, bilişimcilere adres gösterecek mi?
Dün sabah erkenden, Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) Başkanı Erol Bilecik'le buluştuk. Elinde Bilgi Çağına Uyum Paketi isimli, TÜBİSAD'ın Kavrakoğlu Danışmanlık'a hazırlattığı bilişim sektörü raporu vardı. Şimdiye kadar gördüğüm en sade, okunması kolay, sıkmayan, bilgileri hap gibi veren raporlardan biriydi. Raporun bu özelliği işe yaramış görünüyor. Ankara'da hem Ak Parti, hem de CHP milletvekillerine raporu gönderen TÜBİSAD'a yüzün üzerinde milletvekilinden teşekkür notu gelmiş. Çoğunun CHP milletvekilleri olduğunu da ben not düşeyim.
Türkiye'de bilgisayar okur-yazarlığını artırmak ve e-devlet konusunda Ankara'yı harekete geçirmek için büyük çaba harcayan TÜBİSAD'ın tek derdi Ankara'da bir adres. Ne yazık ki, bilişim hak ettiği yeri Ankara'da kendisine bulamıyor. Erol Bilecik ve ekibi de Ankara'da bilişimin adresi olabilecek bir merciinin oluşturulması için lobi yapıyor. Bilişim sektörü, Ak Parti'de özellikle başkan yardımcıları Reha Denemeç ve Murat Mercan'ın bilgi teknolojilerine en yakın iki isim olduğunu düşünüyor. Bilişim, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın söylemlerine girdi girmesine de ancak henüz bir arpa boyu yol alınmadı. Rapor da dört ülkeden ve bilişim sektörünün bu ülkeleri nasıl geliştirdiğinden bahsediyor. İrlanda, İsveç, İsrail ve Hindistan'ın yanına Türkiye'nin eklenmemesi için bir neden yok. Ama tabii özel sektör bunu tek başına yapamayacağını, mutlaka devletin yanlarında olması gerektiğini düşünüyor. Düşünebiliyor musunuz, Hindistan'da bugün 400 binden fazla insan bilişim sektöründe çalışıyor. Bu rakamın, 2008'de 1.l milyon olması bekleniyor.
Türkiye'de bilişim sektörünün cirosu henüz 2 milyar dolarlar seviyesinde. Ancak büyüme potansiyeli çok yüksek. İşte bu yüzden de Erol Bilecik, Ankara'yı yanlarına almak için başkente mekik dokuyor.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
