|
 |
|
ÖMER LÜTFİ METE
Başörtü-savarlara Fransız makası
Seçkinci azınlığımız üst üste iki "lojistik" haber edindi İlki Fransa Cumhurbaşkanı Chirac ile Raffarin'in okullarda türban yasağı için anlaştıklarına ilişkin olanı.. İkincisi de Kayseri valiliğinin cumhuriyet resepsiyonuna türbanlı bayanları alan orduevi yetkilileri hakkında genelkurmayın soruşturma başlattığı yolundaki açıklama.
Seçkinci azınlık bayram edebilir
Siz mi, başörtüsü için "Anadolu kadınının modernleşme deneği" diyordunuz?! Modernliğin başkenti Paris'ten ağzınızın payını aldınız mı? Hadi şimdi de demokrasi edebiyatı ile başörtüsünü savunun bakalım?! Hele ya askerin bu yüce buyruğuna ne diyeceksiniz, işte orduevine başörtülü hanımları sokan görevli yandı!
Biri fikri silah güya; başörtü meselesi ile demokrasinin ilişkisini bitiriyor
Yaşasın, laikliğin anavatanı Fransa da başörtü yasağı getiriyor.
Öteki de fiziki silah "Güç bizde, ordu bu konuda çok kararlı.."
Ne var ki bu iki yanlış bir doğru bile etmeyecek.
Çifte ölçüte suçüstü
Bir kere Fransa'da büyüyen ciddi bir İslam düşmanlığı var. Bazı yetkililer başörtüsünün bu düşmanlığı körüklediği kanaatindeler. Doğru-yanlış; araştırmaları onlara böyle söylüyor.. Fransa aşırı sağın ve Hıristiyan kökten dinciliğinin sömürücü konulardan biri olan başörtüsünü yasaklamayı siyasi bir tedbir sanıyorlar. Buna karşılık pek çok aydın da böyle bir yasak getirildiği takdirde Fransa'nın özgürlükçü ruhunun büyük yara alacağı görüşünde.
Kaldı ki, Fransa'da kesinleşmesi halinde başörtü yasağı evrensel bir ölçüt mü olacak? Çoğunluğu temsil eden iktidar böyle bir karar alınca ortaya bir hukuk ilkesi mi çıkacak? Bu tür bir uygulamanın insan haklarına korkunç bir darbe olacağını öne süren ve direnen Fransız hukuk aydınlarının görüşü neden anlamsız.
Çoğunluk her şeye kadir diye mi?
O zaman Fransa'daki çoğunluğa dayalı iktidar sözgelimi, "bu topraklarda yaşayan zenciler öteki vatandaşlardan iki kat daha fazla vergi verecekler" dese yine evrensel bir ilke mi getirmiş olacak?
Peki ya, orada çoğunluğun eğilimini evrensel bir kural görüp Türkiye'de tersini geçerli saymak nasıl bir mantık.
Yapay afet mühendisliği
Fransa'da yasak çoğunluğun tercihi olacağı için doğru, bizde ise seçkinci azınlığın yaptırımı şeklinde gerçekleşeceği için doğru!! Fransa'da çoğunluğun yasağı demokratik, bizde ise azınlığın yasağı demokratik. Orada yumurtayı horoz yapın bizde tavuk, öyle mi?
İster dünyanın bütün Hıristiyanları, Yahudileri, Budistleri ve tanrı tanımazları, isterse bütün tanklar aynı yasağı savunsun; başörtü engeli inanç özgürlüğüne karşı işlenen bir suçtur. Çünkü başlarını örtenler, dini anlayışlarına göre -doğru veya yanlış- saçlarının tek telini göstermenin günah olduğuna inanıyorlar. Siz bilmiyor veya anlamıyor olsanız da iki kere ikinin dört ettiği gibi kesin ki bu bir inanç meselesidir!! Hiç kimsenin bir inanışı, bu arada başörtü ile ilgili dini anlayışı doğru veya yanlış diye yargılama hakkı yoktur.
Fransa'da ülkenin asli unsuru olan Hıristiyanlar gözetilerek böyle bir yasa çıkabilir. Bizde ise bunun, halk ile savaşan devletin ürkütücü devamlılığını kanıtlamaktan, ülkenin hasımlarını sevindirmekten ve azınlığın önceliklerini gözetmekten öte anlamı yoktur. İç barışın baş düşmanı olan ve en çok PKK ile arkasındaki güçlerin işine yarayan bu yasak dalalet ve ihanetin ürettiği büyük bir milli afettir.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
