|
|
Ada yandı hatırlayana pekiyi var
Burgazada yangınında evleri yanan 6 aileye mensup 13 kişi, yaşamlarını, Burgazada İlköğretim Okulu'nun sınıflarında sürdürüyor. Öğretmen odasını oturma odası, sınıfları da yatak odası olarak kullanan yangınzedeler, aradan geçen süreye karşı kendilerine yardım edilmemesine isyan ediyor
Burgazada'da yaşanan yangında evlerini kaybeden 6 aile, hayatlarını Burgazada İlköğretim Okulu'nun 2 dersliğinde sürdürüyor. Kızılay tarafından yangından hemen sonra kurulan çadırların yazlık olması nedeniyle sadece bir gece çadırlarda konaklayan biri çocuk 13 yangınzede, tam 29 gündür öğrencilerle içiçe yaşıyor.
Yangında evlerini kaybeden yangınzedeler, iki sınıfı yatak odası olarak kullanıyorlar. Mal varlıklarından geriye sadece üzerlerindeki kıyafetleri kalan yangınzedelerden 6 kadın ve bir çocuk bir sınıfta, 6 erkek ise bir başka sınıfta kalıyor. Kızılay'ın verdiği yataklar ile battaniyeleri kullanan yangınzedeler, kitaplıkları ise gardırop olarak kullanıyor.
KALORİFERLER YANMIYOR
Yangınzedeler, aynı katta bulunan öğretmenler odasını ise oturma odası olarak kullanıyorlar. Sadece bir televizyon ile bir masa ve sandalyelerin bulunduğu öğretmenler odasında oturup, kalkan yangınzedeler, mutfak olarak da okulun çay ocağını kullanıyorlar. Yemek yapabilecekleri tencere, tava gibi malzemeleri olmadığı için üç öğün kahvaltılık yiyen yangınzedeler, öğrenciler teneffüse çıktığı zaman ise odalarına çekilmeyi tercih ediyorlar.
Erkeklerin çalışmasına rağmen hayatta kalabilmeleri için hayırseverlerin yapacakları yardımlara ihtiyaçları olan yangınzedeler, karınlarını Adalılar tarafından yapılan nakdi yardımlarla doyuruyorlar. Bakkallar ile cemevinin sürekli kuru gıda ve kahvaltılık gönderdiği yangınzedelere, zaman zaman da belediye yiyecek yardımı yapıyor.
Kömürü olmadığı için kaloriferleri yanmayan 3 katlı okulda katalitik soba ile ısınmaya çalışan yangınzedeler, banyo ihtiyaçlarını da okulun arka bahçesinde bulunan küçük bir barakada gideriyorlar.
Bugüne kadar kimsenin kendilerine el uzatmadığını belirten yangınzedeler, "Bir kenara itildik. Elimizden tutan yok. Tek isteğimiz söz verdikleri prefabrikleri yapmaları" diye konuşuyorlar. Yangından hemen sonra konulan çadırlarda yazlık olması nedeniyle kalamadıklarını söyleyen yangınzedeler, "29 Ekim'de evlerinize yerleşeceksiniz dediler. Ama hala bir ses yok. Perişan olduk. Bize evlerimizin olduğu alanın orman arazisi olduğunu söylüyorlar. Tam 40 yıldır bu evlerde yaşıyoruz. Vergimizi, işgaliyemizi ödüyoruz. O zaman şimdiye kadar neden ses çıkarmadılar" diye soruyorlar.
ACIMI BİLE YAŞAYAMADIM"
Yangında kalp krizi geçirerek yaşamını yitiren faytoncu Hıdır Tunçdemir'in kızları ve damatları ile okulda kalan eşi Hatice Tunçdemir, "Acımı evimde yaşayamadım. Buralarda kaldık. Evimizin yanmasına dayanamayan eşime mi yanayım yoksa 40 yıllık birikimim kül oldu ona mı? Ne olur yetkililer sözlerinde dursunlar. Eşimi kaybettiğim için evimin yerinin tekrar bana verilmesini istiyorum"dedi.
Baba acısıyla evsiz kalmanın acısını aynı anda yaşayan İnci Tepe, "Yangın başladığı anda babam hemen alevlere müdahale etti. Kısa sürede alevler evimize ulaştı. Babam yere yığıldı ve oracıkta öldü. Acımız çok büyük. Bir de bizleri buralara attılar. Elimizden tutan yok" diye konuştu.
Kızılay yetkililerinin kendilerine en az 5 bin kişi olması durumunda yemek dağıttıkları söylediklerini belirten Veysel Altunbaş da, "Altı aile aynı yerde yaşıyoruz. Sinirlerimiz tamamen gerildi. Birbirimizi kırmaya başladık. Bazen yemek içmek bile sorun oluyor. Yetkililer bir an önce bize kulak versinler"şeklinde konuştu.
80 hektar kül oldu
Burgazada'nIn tepesinde bulunan Bayraklı Mevkii'ndeki çöplük alanda 6 Ekim günü öle saatlerinde başlayan yangın lodosun etkisiyle kısa sürede büyüdü. Adalar İtfaiyesi'nin yetersiz kalması nedeniyle yangın büyük bir alana yayıldı ve yerleşim birimlerine sıçradı. Yangında 80 hektarlık çamlık alan ile 8 ev tamamen kül olmuştu.
Nurcan DEMİRTAŞ
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|