kapat
02.11.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMÄ°
limasollu
TÃœRKÄ°YE
DÃœNYA
POLÄ°TÄ°KA
SPOR
MEDYA
SERÄ° Ä°LANLAR
METEO
TRAFÄ°K
ÅžANS&OYUN
ACÄ°L TEL



GREENCARD

ALÄ° POYRAZOÄžLU


Ben eskiden küçüktüm...

Çocuklar oyuncak alamazlar, kendilerine alınan oyuncaklarla oynarlar. Oyuncakların önerdiği hayalleri kurarlar...

Oyuncakların yapıldığı malzeme çocuk için çok önemli değildir.

Oyuncak malzemelerinin ilerde yaşamını nasıl etkileyeceğinin bilincinde değildir çocuk... Oyuncağın malzemesi ona sunulacak olan yaşam biçiminin ham maddesidir. O malzemenin yaşamını nasıl etkileyeceğinin bilincinde değildir çocuk. Ya da çoğu kez değildir, uyarılmaz da...

Büyükler çocuk bilincinin varlığından bile haberdar değildir... Çoğu kez. Aslında çocuğun hakları, bilinci, düşünme özgürlüğü pek umurlarında da değildir.

Yapılıp bozulabilecek, doğal malzemelerden üretilmiş oyuncaklar yerine plastik bir yaşama hazırlanmaları için plastikten kızlar, erkekler, atlar arabalar, tanklar tüfekler yığılır önlerine hep.

Büyükler oyuncaklar aracılığıyla istedikleri yaşam biçimine kurarlar çocukları.

Çocuklar kurulabilecek, sırtındaki anahtar çevrilerek hareket etmesi sağlanacak oyuncaklardır onlar için. Baktılar yay boşalıyor, yeniden kurarlar.

Oyuncaklar, büyükler dünyasının küçültülmüş, çektirilmiş bir halini sunarlar ve o hale kurarlar hep çocukları... Anneler babalar, plastik evler, arabalar... Bebeklerin değiştirilebilen plastik giysileri... Tabancalar, toplar tüfekler, uçaklar, trenler, roketler, helikopterler... Bilgisayar savaş oyunları...

Büyükler dünyasının küçültülmüş bir haliyle oynayıp, geleceğe hazırlanmaları istenir...

Kaçmalar, kovalamacalar... Asmalar kesmeler...

"Uyusun da büyüsün ninni

Herkesleri öldürsün ninni...

Hep o yensin ninni

Savaşları kazansın ninni..."

Oyuncaklarıyla geleceğe kurulur çocuk bilinci ve bilinç üstü, hem de altı, sağı, solu, önü, arkası... Hep sobelenir. Büyükler dünyasından küçükler dünyasına saldırı oyuncak top ateşleriyle başlar. Çocuğun hayal gücü topla, tüfekle, uçakla, helikopterle, süper ve de mega süper kahramanlarla işgal edilir... Kontrol altına alınır...

Hayalgücü ele geçirilip hapse tıkılır.

Çocukları ehlileştirip, düzene uygun kafalar yaratmak için kullanılır oyuncaklar. Oyuncakların önerdiği yaşam biçimine, uygun adım marş ilerlemeleri için sırtlarındaki anahtar çevrilir, yay kurulur... Sistem, yay boşaldığında onu yeniden kuracak binbir yöntemle donanmıştır.

Çocuğun kendine özgü bir dünya yaratması başıbozukluk demektir. Başıbozukluk sunulan oyuncaklarla denetim ve hatta sıkı denetim altına alınır.

O ancak sunulan dünyayı kullanabilir ama değiştiremez. Malın sahibidir ama yaratmaz.

Yaratıcı düşünce oyuncaklarla elinden alınır. İlk oyuncakla sıkı yönetim ilan edilmiştir.

Akıl başa gelmeye başlayınca içimizdeki çocuk, "Kurtar beni, kurtar kendini" diye fısıldamaya başlar... İş işten geçmiştir. Ama çocuk susmaz... Çocuklar susmazlar... Devamlı fısıldar çocuk... Fısıltıları bize yapılan bu büyük haksızlığa niçin ortak olduğumuzu sorar sürekli... Niçin suçortağı olduğumuzu sorar... Sorar... Hep sorar... Susmaz... Çocuklar susmazlar... Sürekli aynı şeyi sorarlar... "Niye, niye, niye, niye, niye? Niye sen de katılıyorsun bu suça?" Fazla kafamızı karıştırmasın diye kesiveririz sesini... Oyuncaklarla bize önerilen dünyaya uyum sağlayacak yaşa gelmişizdir. İşimiz, değiştirmek sorgulamak değil, kabul etmek, uyum sağlamaktır. Oynadığımız oyuncakların gerçek boyutlardaki halleri elimizin altındadır... Gerçek anne, gerçek baba, gerçek top tüfek, tabanca, bomba... Gerçek sarışın kız, gerçek yakışıklı oğlan... Gerçek futbol topu, gerçek araba, motosiklet...

Oyuncaklar büyümüş bizi kendi dünyalarının içine almışlardır artık... Biz de onlardan biriyizdir... Çocukluktan beri hazırlandığımız dünyanın bir parçası olmuşuzdur artık...

Rüyamız gerçekleşmiş, birer oyuncak olmuşuzdur.

Bize daha çocukken önerilen bir dünyayla bütünleşmekten, uyum sağlamaktan daha büyük bir mutluluk olabilir mi!!!

İçinizdeki sesi kesilmiş, hayal gücü işgal edilmiş çocuğun sesini kısmayın.

Ona kulak verin. Gırtlağını sıkıp, boğmaya çalışmayın.

Sizi yok olup gitmekten, robotlaşmaktan korumaya çalışıyor o.

Hem kendi canını hem sizi kurtarmaya çalışıyor. Sizi, oyuncakların oyuncağa dönüştürmesinden korumaya çalışıyor var gücüyle.

İçinizdeki çocuğu sürekli hatırlamak, onun sesine kulak vermek için, ona bir oyuncak alın... Koyun masanızın üstüne ya da başucunuza...

Sürekli korumanız gereken o minik yavrunun anlatacaklarına kulak verin...

Çocuktan ayakları yere sağlam basan bir gence dönüşmesine, önünüzü aydınlatmasına olanak sağlayın... Sarın sarmalayın sürekli sıcak tutun içinizdeki genci... İçinizde yatıyor ebedi gençliğin sırrı. Oynasın aldığınız oyuncakla. İlerisi için önerilen yaşam biçiminin yalnızca kullanıcısı değil, yap bozcusu, yaratıcısı olabilmeye hazırlayacak bir oyuncak alın kendinize saygıdeğer büyükler...

İyi de, peki ne alacaksınız?


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

sizinkiler
Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır