|
 |
|
HINCAL ULUÇ
F.Bahçe kazandı
Derbi daha çok bir sinir savaşı şeklinde geçti sanki...
Fevkalade yüksek gerilimdeydi maç. Beşiktaş seyircisi meşaleleri yakarak gerilimi tırmandırdı. Favorisin, kendi sahanda oynuyorsun. Saha ve hava koşulları gayet iyi. Böyle bir havada gerilimin yükselmesi favorinin aleyhine. Ama Beşiktaş tribünlerinde bunun farkında olan yok. G.Saray'a büyük iyilik yaptılar. Gerilimi arttırmakla kalmadılar, Beşiktaş'ı soğuttular. G.Saray'ın yorulma dakikalarında 10 dakika dinlenme şansı verdiler. Yani takımlarının avantajını yok etmek için ne lazımsa yaptılar.
* Karşılaşmanın genel gidişatı nasıldı?
Lucescu da seyirciye destek oldu. Yaptığı değişikliklerle orta sahayı tamamen G.Saray'a bıraktı. Ama G.Saray da bu orta saha üstünlüğünü top kayıpları yüzünden değerlendiremedi. Aslında maçın en belirgin unsuru top kayıplarıydı. İki takım bir derbiye yakışmayacak şekilde toplam 60'a yakın top kaybıyla oynadılar. Bu kadar topun kaybedildiği maçta oyun kurulması, pozisyon yaratılması çok zordu. Neticede kazanan F.Bahçe oldu. Akçaabat maçını alırlarsa G.Saray'ı 2 puan geçecekler, Beşiktaş'la da fark 3'e inecek.
* Derbiye hızlı başlayan Beşiktaş oldu. Ne oldu da durdular?
Oyunun başında G.Saray'ın sağ kanadında büyük bir delik olduğu hemen ortaya çıktı. Tümer ve İbrahim ilk 10 dakikada buradan hücumlarıyla 2 net pozisyon yarattılar. Ama Lucescu, bu koridoru kullanmayı bilemediği gibi, Tümer'i de alıp G.Saray'ın ekmeğine yağ sürdü. Orta sahayı güçlendirmesi gerekirken forvetini üçleyerek Beşiktaş'ı oyundan kopardı. Lucescu, G.Saray'dan çekindiği için savunmayı çok geride kurunca orta sahanın önemi çok büyümüştü. İleri ile geri arasındaki kopukluğu bu bölgedeki adamlar kapayacaktı. Ama başaramadılar. Sahada Sergen çok arandı. Fakat 10 günden beri idman yapmadığı için Lucescu haklı olarak onu oyuna alamadı. Beşiktaş geriye düşerse son koz olarak kenarda tutmayı uygun gördü. Bu doğru bir karardı.
* G.Saray, rakibin zaafından niye yararlanamadı?
Fatih Terim, Beşiktaş'ın bu zaafını çözecek oyunu kurduramadı. Türkiye'nin en iyi kapanan savunmalarından birine karşı oynarken hızlı akınlara şiddetle ihtiyaç vardı. Oysa G.Saray savunma adamları ve orta sahası ısrarla topu yana, geriye oynayarak Beşiktaş'ın bu zaafının tabelaya yansımasına engel oldu. Orta sahayı hızlı geçebilen bir G.Saray olsaydı Bratu, Sabri ve Hakan'la gole çok yaklaşabilirlerdi. Maçın genel durumuna bakıldığı zaman tahminlerin aksine galibiyete yakın olan ve maçı kaçıran G.Saray oldu. Sahanın yıldızı Frank De Boer'du. G.Saray'a geldiğinden beri en mükkemmel maçını oynadı. Savunmayı çok iyi yönetmekle kalmadı, çok kritik anlarda çok önemli müdahalelerde bulundu. Orhan Ak da sahanın ve G.Saray'ın iyilerindendi. Hasan Şaş, oyuna daha erken girebilirdi ve o girdiği zaman da çıkacak adam Bratu değil çok etkisiz oynayan, iki net pozisyon harcayan Hakan Şükür olmalıydı. Beşiktaş savunmasının havadan geçilmeyeceği ortaya çıkmışken yerden kıvrak Hasan Şaş ve hızlı Bratu çok daha faydalı olabilirlerdi.
Maçın genel görünümüne bakıldığı zaman F.Bahçe'nin kazandığını söyledik ama bence sahada olan iki takım da yenilmediği için mutluydu.
* Hakem Arzuman nasıldı?
İsmet Arzuman başarılı bir maç yönetti. Karşılıklı tartışmalı pozisyonlar vardı ama hakemin verdiği kararları doğru buldum.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
