|
 |
|
SAVAŞ AY
Bu da doktor fırçası
Hekimlerimizin 5 Kasım günü yapacağı eylemle ilgili yazıma çok sayıda e-mail geldi. Kimi "sağol" çekiyor kimi de kızıp bozuluyor. Olumsuz eleştirilerin de başım üzre yeri olduğunu anlatmak bakımından zehir zemberek bir iletiyi sizinle paylaşmak istiyorum. Buyurun okuyun lütfen.
Popülist gazetecilik!..
Sayın Ay,
Yıllardır tv programlarında popülist gazetecilik uğruna yerden yere vurduğunuz, sağlık sisteminin hiçbir çarpık yansımasının sorumlusu olmayan ama mağduru olmak zorunda bırakılan hekimlerle ilgili bugün köşenizde yazdıklarınız, geçmişte bu konuda yaptıklarınızla çelişmektedir.
Hekimler bu sürece gelene kadar tüm toplum gibi nitelikli ve eşit sağlık hizmeti sunumunun peşinde olmuşlardır. Sağlıktaki popülist uygulamalardan rahatsızlık duymuşlardır. Bugün sağlıkta yaşanan sorunların sorumlusu hekimler olmadığı gibi çözümler de tek başına hekimler tarafından gerçekleştirilemez. Bugünkü itiraz sizin indirgediğiniz gibi 'muayenehaneler de kapatılacak mı' cinsinden basit değildir.
Pratisyen hüzünleri
Biraz inceleme zahmetinde bulunsaydınız bunu anlayabilirdiniz. (Aslında anlıyorsunuz da şu anki konumunuz anlamamayı ve popülizm yapmayı gerektirmekte galiba ama biz anlatmakla yükümlüyüz). Bugün halkın %85'i sağlık hizmetini 1. basamakta yani sağlık ocaklarında almaktalar ve buralarda çalışan 50 bin pratisyen hekim ayda 800-900 milyon liraya çalışmaktalar. Siz karar verin bu kitlenin hizmet verdiği insanların sağlık sorunları mı sizi daha çok ilgilendiriyor, yoksa kentlerde hekimlerin %10-20'sini oluşturan iyi kazanan tüccar hekimlerin hitap ettiği kitlenin sorunları mı?
Tüccar hekimler!..
Yıllardır yoksulluk sınırında çalıştırılan hekimlere 'ben sana emeğinin karşılığını veremiyorum al sana muayenehane, çalış kazan' diyen, sonucunda da hekimleri tüccarlaştıran sisteme laf etmeyeceksiniz. Bunu kabullenmek istemeyen (şu an kabullenmek zorunda bırakılmış) hekimlerle alay edeceksiniz. Bu konulara kafa yoran, çözüm arayan sizdenduyarlı ve nitenikli bir refleks en azından yaladığınız mürekkepler adına beklenirdi. Saygılarımla... Dr. Hasan Semih Bilgin-Zonguldak.
Polis gözüyle
Ankara Kızılay Meydanı'ndaki trafik polisi dedi ki "Bu meydan trafik terazisinin sapıydı. Sap elimizden kaçtı şimdi. Kefeler dağıldı abi!.."
Gülmelik / Dikkat beyler!..
Bu tüyolar Bilkent'li gençlerden geldi.
* Aldatan erkek suçluluk duygusuyla bir anda eşine son derece iyi davranmaya başlar. Bu, onun kesinlikle bir ceviz kırdığının habercisidir.
* Düne kadar telefon etmesini beceremeyen erkeğin 10 parmak mesaj yazmaya başlaması aldatma belirtisidir. Sakın eşinizin karasuları içerisinde mesaj yazmayın, gelen mesajları okumayın.
* Erkeğin bir anda diyete başlaması hovardalık belirtisidir. Hiçbir Türk erkeği başka bir kadın yokken diyet falan yapmaz. O yüzden diyete başlamadan önce mutlaka bir doktora gidin, tahlil sonuçlarını abartın. Kolesterol deyin, trigliserid deyin ve sağlık nedenleri ile başladığınızı söyleyin. İnsan sağlığı için en tehlikeli şey kolesterol değil, diyeti genç sevgiliniz için yaptığınızı öğrenen eşinizdir.
Pazar gecesi randevusu
Pazar gecesi Ankara'dan yapacağız A Takımı yayınını kısmetse. Bu arada mühim ve hoş bir birliktelik de gerçekleşecek. Hem Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek olacak stüdyoda, hem de Çankaya Belediye Başkanı Haydar Yılmaz. İlaveten bazı teknik uzmanlar, sakat yurttaşların temsilcileri, yeraltı ve yerüstü (ne demekse) dükkânların esnaf temsilcileri de hazır bulunacak. Umarım kaliteli, seviyeli, bilgilendirici, üretici ve çözüm getirici bir buluşma olur. Siz ne dersiniz? İyi bir kadro değil mi?..
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
