|
 |
|
MEHMET ALTAN
Benim manşetlerim...
Dünkü gazetelerin neredeyse hepsinin ilk sayfalarında ısrarla aradığım iki haber vardı..
Bunlardan biri, ABD ekonomisinin yılın üçüncü çeyreğindeki performansı..
İkincisi ise, Dünya Ekonomik Forumu'nun her yıl yayımladığı Dünya Rekabet Endeksi idi.
Birincisi, hiç konuşmadığımız ve yaklaşmakta olan ABD seçimlerinin akıbetini etkileyecek bir haber idi, ikincisi ise Türkiye'nin yeryüzündeki konumunu ve zenginleşme ihtimalini yansıtmaktaydı. Bu haberler hiçbir gazetenin ilk sayfasında yer almadığı gibi, bazılarının iç sayfalarında da yoktu. Ya da biri varsa, diğeri eksikti. Halbuki iki haber birbiriyle irtibatlı bir şekilde yarınımızın şekillenmesinde etkin bir rol oynayan iki unsuru kapsıyordu.
****
Bir yıl içinde ABD'de seçim var.. Bir yanda silahçıların ve petrolcülerin temsilcisi şimdiki Cumhuriyetçi başkan Bush, diğer yanda ileri teknolojilerin, bilgisayarcıların temsilciliğine soyunmuş olan Demokratlar. Bush seçimleri yeniden kazanırsa, bugünkü hedef ve yöntemin devamı söz konusu, Demokratlar kazanırsa farklı bir yaklaşım.. Türkiye'nin Amerika ile ilgili olarak konuştuğu her konu da kaderini bu seçimlere bağlamış durumda. Ama biz konuyu hiç bir şekilde gündemimize almıyoruz.
Yılın üçüncü çeyreğinde, ABD ekonomisinin dinamizmini gösteren rakamlar Cumhuriyetçi Bush'un seçimlerde elini kuvvetlendirecek cinsten.. ABD ekonomisi Temmuz-Eylül döneminde yüzde 7.2 oranında büyümüş.. 1984 yılından beri rastlanmamış bir büyüme oranı bu.. ABD ekonomisinin böyle bir büyüme oranı tutturması, herhangi bir ekonominin büyüme oranı ile aynı değil.. Bunu, dünyanın en uzun basketbolcusunun büyümeye devam etmesi gibi algılamak gerek..
Bu büyüme hızı, işsizliğe de olumlu etki etmiş. En iyimserlerin bile en fazla yüzde 6 oranında bir büyüme beklediği ABD'de bu oran, ekonominin şimdiki yönetime yeşil ışık yaktığı şeklinde yorumlanabilir. Amerikan ekonomisindeki bu büyümenin yüksek vergi oranlarındaki indirimden kaynaklandığı belirtiliyor. Vergiler azalınca tüketici harcamaları fırlamış.
Bush'un yeniden bir seçim kazanması nasıl sonuçlar doğurur? Dünya ve Türkiye için ne anlama gelir? Bu seçimin sonuçlarının hayatımızı nasıl etkileyeceğini tartışıp, şimdiden önlemlerimizi almamız gerekiyor.
****
Türkiye'nin dünya ekonomisindeki yerini belirleyen Küresel Rekabet Raporu ise, Türkiye'nin Amerika'nın terkisinde çalkalanıp durmak yerine, kendi çıkarlarına endeksli hareket etmesini sağlayacak en önemli gösterge.
Dünya rekabetinde yeri olmayanın, kendini itilip kakılmaktan da koruması zor çünkü.
Küresel Rekabet Endeksi'nin iki alt bölümü var.. Bunlardan biri ticari rekabet sıralaması, ikincisi ise büyüme rekabeti endeksi...
Ticari rekabet sıralamasında, geçen yıldan bu yana 54. sıradan 52. sıraya yükseldik.. Yüz iki ülke arasında ortalarda bir yerdeyiz.
Büyüme rekabeti açısından ise, sıra daha da aşağılara kayıyor, 65. sıradayız. Geçen yıl da aynı konumdaydık. Ticari rekabet sıralaması belirlenirken, ekonomik verimlilik esas alınıyor.. Büyüme rekabetinde ise, orta ve uzun vadeli sürdürülebilir ekonomik büyüme, makroekonomik göstergeler, kamu kurumlarının kalitesi, teknolojik düzey gibi unsurlar etkin oluyor.
Türkiye küresel rekabette ön almak, üretimini artırmak, verimliliğini daha üst düzeye sıçratmak gibi konulara hiç önem vermez.
Halbuki toplumun dirliği, düzenliği, "kadınlar saçını açsın mı, açmasın mı" tartışmasına değil, Türkiye'nin yeryüzü piyasalarındaki yerine bağlı. Ticari rekabette 52. sıra, büyüme rekabetinde 65. sıra cumhuriyetin sekseninci yılında, içleri ferahlatan bir yer değil.
Hepimiz yavaş yavaş daha gerçek, daha önemli ve tüm topluma daha yararlı konulara eğilme durumunda kalacağız. AB süreci, Türkiye'yi üretmeye, rekabet etmeye, çalışıp kazanmaya ittirip duruyor. Bu, sadece siyaset konuşan bir ülke olmaktan çıkmak demek..
O noktaya ulaştığımız vakit, türban yerine ABD'nin içindeki ayrı kesimlerin ekonomik duruşları ve Türkiye'nin verimliliği gibi bizim için daha hayati olan konular gündeme gelmiş olacak.
Bunlar birinci sayfalarda bugün yer almadı ama yarın için umutluyum. Hep durduğumuz yerde duracak değiliz ya...
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
