|
 |

ABDURRAHMAN YILDIRIM
Borçlu doğduk borçla yaşıyoruz iş yapma becerisi yanımıza kâr
Cumhuriyet'in 80. yılında ekonomide ne kadar yol aldık? İçeriden bakınca büyük aşama kaydettiğimiz, dünyadan bakınca da, vasat bir performans ortaya koyduğumuz söylebilir. Çünkü aynı dönemde diğer ülkeler de ekonomide atılım yaptılar. Bu Türkiye'nin ekonomideki başarısını göreli olarak kısıtladı.
Yanda 80 yıl önceki durumla bugünkü durum arasındaki bazı benzerlikler yer alıyor. 80 yılda değişmeyen bir kaç ana nokta var.
* Biri, işe dış açık vererek başladık. Hala dış açık vermeye devam ediyoruz. Döviz harcamamız döviz kazancımızdan daha fazla. Bu da ekonomiyi sık sık krizlere soktu ve büyümesinin hızını kesti.
* Bir diğer değişmeyen, devletin ağır borçluluk durumu. Osmanlı'nın üstlenilen borçları ile Cumhuriyet ağır bir borç yükü altında doğdu. 1990'lardaki savurganlığımızla yine dünyanın ağır borç yükü altına giren ülkelerinden biri olduk. Dış ve iç borç ödemeleri reel ekonomik faaliyetleri kısıtlıyor.
* 80 yıl boyunca milli gelirin ortalama artışı yüzde 4.5. Hızlı nüfus artışından arındırdığımızda bu oran reel olarak yüzde 2.5'e geriliyor. Potansiyelimizi yansıtmayan vasat bir büyüme ortaya koyduk.
* Son 25 yılda yaşadığımız yüksek enflasyon büyüme hızının düşmesinde, yatırımların azalmasında etkili oldu. Enflasyonu bu kadar süreyle ve istikrarlı biçimde yüksek tutabilen tek ülke olarak paramızın değerini rekor düzeyde düşürdük. Cumhuriyet'e bir dolar 90 kuruştan başladık, 80. yılı 1.5 milyon lirayla tamamlıyoruz.
* Cumhuriyet'in başlarında ekonomide azınlıkların ve yabancıların hakimiyeti karşısında millileştirmeye gittik. Zaman içinde bazı olaylarla azınlıkları ve yabancıları istemediğimizi ortaya koyduk. Onlar da büyük ölçüde Türkiye'den göç ettiler. Azınlıkları kaybetmenin bir bedeli ortaya çıktı. Bugün yabancı sermayenin peşinde koşuyoruz. Sermayeyi, ticareti ve iş birikimini de göçlerle birlikte kaybettik. Vasat gelişmede bu da etkili.
* Ancak onların boşalttığı ekonomik faaliyetleri ve sektörleri yerliler olarak üstlendik. Bir anlamda zanaatı, iş yapma becerisini, üretimi, ticareti Cumhuriyet döneminde öğrenmeye başladık. İş tecrubesi kazandık. Kısaca Osmanlı'dan sonra ekonomiyi keşfettik. Galiba Cumhuriyet ile birlikte ekonomideki en büyük kazancımız bu oldu.
* Sonuç- "Bilmek egemen olmaktır" Bacon
Mesajlarınız için:
ayildirim@sabah.com.tr
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|