|
|
SELALE KADAK
Yakit yerine su, ucak yerine de ucan hali mi kullaniyorlar?
Ulastirma Bakani Binali Yildirim, Turkiye'de yasayan herkesin en azindan hayatlarinda bir defa ucaga binmesi projesine bas koydu ya, THY'nin de indirime gitmesini istiyor. Haliyle insanda beklenti yaratiyor. Fly Air, Trabzona 69 milyon liraya ucunca, 150 milyon liralik ucak bileti pek coklarina pahali gelmeye basladi bile. THY Genel Mudurlugu koltugunda 8'inci ayini dolduran Abdurrahman Gundogdu'yla sohbet esnasinda, ozel bir sirketin THY'nin de uctugu bir hatta yari fiyatina ucmasini nasil karsiladigini soruyorum.
Ucuz bilet bir hafta gecerli
"Reklamin iyisi kotusu olmaz, iyi reklam oldu" cevabini veriyor. Sakayla karisik bu cevabin arkasindan ogreniyorum ki Gundogdu da bu fiyatin ne kadar sure gecerli oldugunu merak etmis ve ogrenmis. 69 milyon liralik bilet fiyati bir hafta gecerli. Sirket tanitim icin promosyon yapiyor. "Derin bir oh cektiniz herhalde!" sorusunun cevabi ise soyle oluyor "Hayir cekmedim de, hani bunu nasil yaptilar, yakit yerine su mu kullaniyorlar, ucak yerine de ucan hali mi var diye merak etmedik degil. Cunku bizim maliyetlerimiz yani sadece vergi, arti yakit ve acente komisyonu 75 milyon lirayi buluyor!"
Su durumda tabii yine merak etmeye basliyorum. Ulastirma Bakani, her soruldugunda, THY'nin bilet fiyatlarini ucuzlatacagini soyleyip duruyor. THY'yi yonetenler ise oylesi bir ucuzlugun mumkun olmadigini rakamlarla ortaya koyuyor.
Gundogdu, ellerinden geleni yapacaklarini ama biraz da hukumetten beklentileri oldugunu acik acik anlatiyor. Yani, vergide bir miktar indirim olmazsa ve buna ragmen THY, sirf rekabete girmek icin indirime giderse zarar edecegi asikâr. THY zaten tarihinde ilk kez gecen yil kâr edebilmis. Bu yil da ne yazik ki, yilin ilk yarisi zararla kapanmis. Neyse, yine de THY'nin su anda en azindan 100 milyon liranin birazcik altinda bir bilet fiyatina inebilmek icin hummali calismalar yaptigini soyleyelim. Ne kadari gerceklesir, iste onu zaman gosterecek.
Bu bir saka mi?
Sizi bilmem ama ben hep ayni seyleri soyleyip, ayni seyleri dinlemekten ve sozlerinde durmayanlardan fena halde sikildim. AB ulkelerini, 'Bizi istemiyorlar' diyerek elestirmek pek guzel! 'Agzimizla kus tutsak da bizi almayacaklar' demek daha da guzel. Basta Basbakan Erdogan olmak uzere hukumetin etkili ve yetkili isimlerinin konu her acildiginda, 'Ev odevlerini yerine getirecegiz' turunden aciklamalari ise hepsinin otesinde guzel! Iyi ama Basbakan'in ve hukumet uyelerinin sozleri uygulamaya neden dokulmuyor. Ya da dokuluyorsa, neden hala AB Komisyonu'nun Genislemeden Sorumlu Uyesi Verheugen, "Turkiye AB uyelik kriterlerini hala yerine getiremedi. AB'ye nasil bir tavsiyede bulunacagimiz da henuz belli degil" turunden aciklama yapiyor? Cok merak ediyorum, acaba, Turkiye'nin AB'ye karsi karisik bir tablo cizdigini soyleyen Verheugen'in sozleri Ankara'da yankilandi mi? Verheugen'in demeci onkeki gun Alman Frankfurter Allgemeine gazetesinde yayimlandi. Basarili siyasi reformlara karsin hâlâ insan haklari ihlalleri ve iskencenin yaygin oldugunu, din ozgurlugunun kisitlandigini, demokrasi anlayisinin da, ordunun siyasetteki guclu rolu nedeniyle AB kriterleriyle bagdasmadigini soyleyen Verheugen. TUSIAD heyetinin aylar once Bruksel'e yaptigi bir ziyarete katilmis ve Baskan Ozilhan'la Verheugen arasinda gecen diyaloga taniklik etmistim. Basbakan Erdogan'in agzindan, "Iskencede sifir tolerans" lafini duymak istediklerini soylemisti Verheugen ve bir sonraki gun, Erdogan Italya'da aynen bu cumleyi soyleyerek, ne kadar kararli olduklarini dile getirmisti. Ama oyle gorunuyor ki, biz bir arpa boyu bile yol kat edememisiz!
Haberleri gazete sayfasi goruntusunde okumak icin
SABAH e-Medya"ya
tiklayin
|
|
|
|