|
 |
|
MEHMET TEZKAN
Erbakan Cumhuriyet'i nasil halk bayrami yapti?
Hicbir seyi dogal akisinda yasayamiyoruz..
Ana konu ikinci planda kaliyor.. Nedense ikincil meseleler on plana cikiyor..
Hep bir seyler, bir seyleri golgeliyor..
80. yil coskusunun Kosk'ten gonderilen 'essiz davetiye' kriziyle golgelenmesi gibi..
Kimine gore Cumhurbaskani dogru yapti.. Laikligin kalesine turban bayragini diktirmedi.. Kamusal alanda turbanli davete izin verseydi, gerisi corap sokugu gibi gelirdi..
Kimine gore Cumhurbaskani 80 yillik tarihin en buyuk ayrimciligini yapti.. Toplumu, basini ortenler, ortmeyenler diye ikiye ayirdi.. Yuksek yargi uyeleri bile bundan nasibini aldi..
80. yil coskusu golgelendi..
Peki neden boyle oluyor?
Cumhuriyet tepeden inme kuruldugu icin mi?
1923'te halkin ne boyle bir istegi vardi, ne beklentisi.. Cumhuriyetin ne oldugu bile bilinmiyordu..
Yoksa cumhuriyetin temel felsefesinin hala tam anlamiyla ozumsenmemesinin nedeni bu mu?
Laiklik kavraminin hâlâ tartisilir olmasinin..
Yoksa 80 yil kisa bir sure mi? Cumhuriyetlerin 'cumhuriyet' olabilmesi icin 150-200 yil mi gerekir?
Laikligin tartismasiz hale gelmesi icin..
Ama Fransa'da bile hâlâ tartisiliyor.. Turbanin sinirlari veya kamusal alanin boyutlari konusunda gorus ayriliklari suruyor..
Suruyor ama orada turban, rejimi tehdit etmiyor..
Peki bizde ediyor mu?
Bir anlayabilsek..
Turbanli milletvekili esinin veya Kosk'e sahsen davet edilen turbanli bir hanimin cumhuriyeti tehdit etmedigine bir inansak.. Bu konuda bir konsensus saglasak..
Veya tam tersi.. Tehdit ettigi konusunda bir konsensuse varsak..
Amaclari 'cumhuriyeti yikmaktir' desek..
Diyebiliyor muyuz?
Ne tehdittir diyoruz, ne de degildir..
Sikismisiz, sasirmisiz..
Aslinda 20 yildir tartismaktan bunalmisiz..
Erbakan'in basbakan oldugu donemi hatirlayin.. Tarikat seyhlerini Basbakanlik Konutu'nda toplayarak iftar acmak, cumhuriyete degildi ama laiklige kafa tutmakti.. Dogrudan degil ama dolayli tehditti..
O insanlarin da Basbakanlik Konutu'na gitme haklari var.. Ama kabul edelim.. Olay hic de masum degildi.. Siyasal bir gosteriydi.. Iftardan cok, mesaj yuklu bir yemekti..
Sonra ne oldu?
Alttan gelen, tabandan gelen dalgalanma, cumhuriyet tarihinin en buyuk katilimli, en coskulu bayramlarina neden oldu..
O gune kadar bayrami seyreden halk, bayrami kutlamaya basladi.. Cumhuriyet Bayrami halkin bayrami oldu..
Erbakan sayesinde oldu.. Erbakan'in dayatmalari sayesinde oldu..
Bayram, tribunden sahaya indi.. Halk; 'Cumhuriyet'i ben kurmadim.. Ama artik benimsedim' mesajini verdi..
Ve o gun bugundur Cumhuriyet Bayrami'ni artik halk kutluyor..
80. yili da yine halk kutlayacak..
Tabii devlet de kutluyor.. Devletin en zirvesinde de kutlaniyor..
Ama nedense orada hâlâ krizli kutlaniyor..
Belki de bu 'cumhuriyet'ten degil 'demokrasi'den kaynaklanan bir sorundur..
Surada henuz 50 yillik bir demokrasi gecmisimiz var..
Cumhuriyet gibi onun da kurallarina alisamadik..
Onu da tam anlamiyla ozumseyemedik..
Halk, cumhuriyete sahip cikmaya basladigi gibi, demokrasiye de sahip cikmaya baslarsa.. Temel meselelerde uzlasma saglar miyiz?
Ne dersiniz?
100. yila girerken toplumsal anlasma ve uzlasma metni imzalanmis olur mu?
Bugunlere bakarak, nerelerden gecmisiz, ne badireler atlatmisiz der miyiz?
Haberleri gazete sayfasi goruntusunde okumak icin
SABAH e-Medya"ya
tiklayin
|
|
|
|
