|
 |
|
AHMET HAKAN
Türban çeşitlemeleri
Eskiler "Yaygınlaşmış yanlışlar, işin doğrusunun önüne geçer" anlamında "Galat-ı meşhur, lügat-ı sahihten evladır" derler...
Başörtüsü yerine kullandığımız 'türban' sözcüğü, artık bir "galat-ı meşhur" haline geldi. Siyasi tartışmaların odağındaki başörtüsü için hepimiz artık 'türban' sözcüğünü kullanıyoruz.
Aslında bu "yaygınlaşmış yanlış"ın bir hikayesi var..
Yıl 1987.. Dönemin cumhurbaşkanı Kenan Evren, Antalya'da yaptığı meşhur bir konuşmayla başörtüsünü üniversitede yasaklamıştı. Gerekçe şuydu Başörtüsü çağdaş değil.. Dönemin başbakanı Turgut Özal, bu yasak kararını benimsemiyor, Hem Evren'i kızdırmayacak, hem de başörtülülerin üniversiteye devam etmelerine olanak sağlayacak bir formül arıyordu.
Formülü dönemin YÖK Başkanı İhsan Doğramacı buldu Madem başörtüsü çağdaş değil, o halde çağdaş kadınların kullandıkları şapkaya benzeyen türban bir çözüm olamaz mıydı? "Batılı çağdaş kadının kullandığı türbanın üniversitede serbest bırakılması, başörtüsünün yasaklanması" şeklinde özetlenebilecek bu formül, o dönemde epey tartışıldı.. Ancak ikiyüzlülüğe kapı aralayan bu formül de çeşitli gerekçelerle kabul görmedi.. Formül kabul edilmedi ama 'türban' sözcüğü dilimize yerleşti.
Artık eğitimli kadınların bilinçli bir şekilde kullandıkları başörtüsüyle, 'geleneksel örtü'yü birbirinden ayırmak için birincisine 'türban' diyoruz..
****
Bir süredir düşünüyorum Acaba türban konusunda söylenmedik parlak bir tez, şaşırtıcı bir cümle kaldı mı? Bana göre kalmadı.. Karşı çıkanlar da, destekleyenler de eteklerindeki taşları döktüler. Bu yüzden son zamanlarda bu konuda özgün sayılabilecek tek bir cümle bile edilemiyor.
Söylenen her şey bir tekrardan ibaret..
Bu tekrarlar o boyuta vardı ki artık destekleyenlerin de, karşı çıkanların da 'hazır kalıp cümleler'i var. Herhangi bir türban tartışmasına biraz dikkat kesilin, duyacaklarınız bellidir..
****
Ama hayat, tartışmalardaki kalıp cümleleri kıran bir çeşitlilikte akıyor. Artık özgün cümleler kurulmuyor ama yeni ve şaşırtıcı görüntüler çıkıyor ortaya..
Mesela dünkü Sabah'ta yayınlanan bir fotoğraf, türban etrafında yapılan tartışmalarda söylenen her şeyi alt üst edecek bir fotoğraftı "Ordu göreve" pankartının açıldığı Rektörler yürüyüşüne, elinde Türk bayrağıyla katılan türbanlı bir genç kız! Bu olay yapılacak herhangi bir türban tartışmasında tarafların hazır kalıp cümlelerine nasıl sığacak? Bunu merak ediyorum.
****
Yasaktan yana olanlar için bir öneri getirmem mümkün değil ama yasağa karşı çıkanlar için bir önerim olacak Madem artık özgün bir cümle kurulamıyor o zaman lütfen en başa dönelim. Bırakalım şu siyasi, sosyal ve hukuki teorileri.
O yalın, herkesin hemen anlayacağı basit tavrı ortaya koyalım ve diyelim ki Bir insanın kılık kıyafetine karışmak, her şeyden önce ayıptır kardeşim..
Bu cümleyi kuralım ve susalım..
Susalım çünkü anlamak isteyen için o parlak laflara, süslü tezlere filan hiç gerek yok. Bu cümle yeterlidir.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
